Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6858 E. 2024/7979 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından yapılan marka tescil başvurusunun, davalı şirketin itirazı üzerine reddedilmesi nedeniyle Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali istenmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında benzerlik bulunduğu, tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu ve davacı markasının ayırt edici bir unsur içermediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin YİDK kararını kısmen onayan, kısmen bozan kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI :2021/1218 Esas, 2023/1136 Karar

HÜKÜM :Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ :Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI :2017/18 E.,2019/77 K.

Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (''YİDK'') kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2015/00322 başvuru numaralı “...” ibareli markanın tescili başvurusun davalı şirketin “ ... &LOJİSTİK + şekil” markasını mesnet göstererek yaptığı itiraz neticesinde nihai olarak reddedildiğini, taraf markalarının farklı olduğunu, markaların emtia listelerinin aynı/aynı tür ve benzer hizmetlerden oluşmadığını belirterek YİDK kararının iptalini, "..." ibareli marka başvurusunun tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

2.Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin "..." ibaresinin yer aldığı bir çok marka tescilinin bulunduğunu, başvurudaki esas unsurun da "..." ibaresi olduğunu, taraf markaları arasında benzerlik olduğunu, davacı markasının sadece 35. sınıftaki 1-34. sınıf malların satış hizmetleri için tescil ettirilmek istenmesinin ve müvekkili firmaya ait markanın ise 29, 30, 32, 33 ve 34. sınıf malların satış hizmetleri için 35. sınıfta tescilli olmasının, 556 sayılı KHK’nın 8/1 maddesi uyarınca red gerekçelerini ortadan kaldırmadığını, aksine ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalini daha da arttırdığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davaya konu marka başvurusunun esaslı unsurunun münhasıran "..." ibaresi olduğu, itiraza mesnet markanın esaslı unsurunun ise "..." ve "..." ibarelerinden oluştuğu, davalı markasının esaslı unsurlarından biri olan "..." ibaresinin aynen ve bütün halinde davacı markasında yer alması ve davacı markasının başka bir ibare içermeksizin münhasıran bu sözcükten oluşmasının taraf markaları arasında dolaylı da olsa bir benzerlik yarattığı, tüketicilerin başvurunun davalıya ait markanın serisi/yeni bir versiyonu olduğunu düşünebileceği, işletmeler arasında idari veya ekonomik bağlantı bulunduğu zannına kapılabileceği, Yargıtay içtihatlarında 35. sınıf 05. alt grubunda emtialar yönünden spesifik olarak sınırlandırılmış markaların kapsamındaki emtianın, birebir örtüşme dışında, doğrudan benzer olarak kabul edilmemesi gerektiği görüşünün benimsendiği, bu çerçevede taraf markaları arasında 35/02, 03, 04, 05 alt gruplarındaki hizmetler ile 29, 30, 32, 33 ve 34. sınıflardaki malların satış hizmetleri bakımından 35/05 alt grubu itibariyle benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunduğu, 01, 02, 03, 04, 05, 06, 07, 08, 09, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 31. sınıflardaki ilişkisiz malların satış hizmetleri bakımından ise 35/05 alt grubu itibariyle emtia listelerinin farklı olduğu ve iltibas tehlikesi bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, YİDK'nın 15.11.2016 tarih ve 2016-M-11349 sayılı kararının kısmen 35/05 grupta; müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için 01, 02, 03, 04, 05, 06, 07, 08, 09, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 31 sınıf ürünlerin bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) yönünden iptaline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, davalı şirkete ait itiraza mesnet markanın esas unsuru olan "..." ibaresinin davaya konu başvuruda aynen yer aldığı, başvuruda başkaca bir unsura yer verilmediği, taraf markalarının kapsamındaki emtiaların da 35/01. 02, 03, 04. alt gruplarındaki hizmetler ile 05. alt grup yönünden 29, 30, 32, 33 ve 34. sınıflardaki malların satış hizmetleri bakımından benzer oldukları, bu hale göre taraf markaları arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, öte yandan "fine food" ibaresi İngilizce "iyi yiyecek'' anlamına gelip yiyecek ve içecek sektöründe zayıf bir marka ise de, davaya konu başvuruda bu ibareye bir ayırt edicilik de katılmadığı, yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

Dava, YİDK marka kararı iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı harcın istekleri halinde davalılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene davacıya yükletilmesine, 18.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.