Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6872 E. 2024/8134 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) marka tesciline ilişkin verdiği kararın iptali ve tescil edilen markanın hükümsüzlüğüne ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: TÜRKPATENT'in, marka başvurusunda bulunulan mal listesini, başvuru sahibinin iradesi dışında, malın menşei bakımından ayırarak, yetkisini aştığı ve markanın da 6769 sayılı Kanun'un 5/1-f maddesi uyarınca halkı yanıltıcı nitelikte olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesince onanması ve Yargıtay'ca da bu onama kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1239 Esas, 2023/1106 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/290 E., 2021/216 K.

Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararı iptali ve marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin “...” ibareli 9, 14 ve 35. sınıflardaki marka başvurusuna müvekkilinin markadaki “...” ibaresinin ürünlerin niteliği, kalitesi, üretim yeri ve coğrafi kaynağı konusunda halkı yanıltabilecek olmasına dayalı itirazının davalı TÜRKPATENT’çe kısmen kabul edildiğini, YİDK’e itirazının ise reddedildiğini, Kurumun eşya listesinin düzenlenmesi işleminin ve nihayetinde verdiği kararın görev ve yetkisini aşar nitelik taşıdığını, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda (6769 sayılı Kanun) veya 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’te davalı Kurum’a eşya listesini değiştirme, listede yazılı eşyaları veya bunların niteliklerini re’sen yeniden düzenleme yetkisi verilmediğini, başvurunun ... menşeili/ Cenevne menşeili olmayan ayrımı yapılmaksızın gerçekleştirildiğini, Kurumun ürün listesine doğrudan müdahale edip saatler ve zaman ölçme cihazları yönünden ... menşeli/ ... menşeli olmayan mücerret ayrımına göre yeniden düzenlediğini, bu işlemle eşya listesinde bulunmayan “... menşeli saatler ve zaman ölçme cihazları” için tescilin önünün açıldığını, işaretin 6769 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca halkı yanıltıcı nitelik arzettiğini, “...”, “...”, “...” ve benzeri ibarelerin kullanımının İsviçre Federal Konseyince özel şartlara bağlandığını, bu kapsamda, “...”, “...”, “...” ibarelerinin özellikle saatler bakımından coğrafi işaret/mahreç işareti olarak İsviçre'de Markalar ve Menşe İşaretleri Hakkındaki Federal Yasa, İsviçre Federal Konseyi'nin 01.01.2017 tarihi itibariyle revize edilmiş olan 23 Aralık 1971 tarihli düzenlemesi, TRIPS Sözleşmesi vd. uluslararası anlaşmalar aracılığı ile kullanımı İsviçre menşeli ürünlere hasredilen bir işaret olduğunu, ülkemizde de korunmayı hak ettiğini, başvuru sahibinin kötü niyetle tescilden yararlanacağını, ürünlerinin haksız tesciline dayanarak İsviçre menşeliymiş gibi ticaretini yapacağını, gerçeğe aykırı fiilleri ile haksız menfaat elde edeceğini, bu itibarla tüketiciler nezdinde karışıklık oluşmasının müvekkili federasyon üyelerinin büyük zarara uğramasına, İsviçre menşeli ürünlere duyulan güven ve kalite-garanti fonksiyonunun zayıflamasına sebebiyet vereceğini, davalının İsviçre’de tescilli olmadığını, üretim yapmadığını ileri sürerek TÜRKPATENT YİDK’in 2020-M-7943 sayılı kararının iptalini, tescili halinde 2019/30648 sayılı “...” ibareli markanın tüm ürün ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğünü talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Saat ve Saat San. ve Tic. A.Ş. vekili yargılama sırasındaki savunmalarında; davanın reddini istemiştir.

2.Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davalı Kurum’un 2019/30648 sayılı markanın emtia listesini yeniden düzenleyerek listeden (sadece) “İsviçre menşeli olmayan saatler ve zaman ölçme cihazları” emtiasını çıkardığı, 6769 sayılı Kanun ve bu Kanun’un Uygulanmasına Dair Yönetmelikte yer alan ilgili mevzuata göre TÜRKPATENT’in görev ve yetkisi, kendisine yapılan sınai mülkiyet hakkı tescil başvurularını, sınai mülkiyet mevzuatı çerçevesinde incelemek, bu mevzuata uygun olup olmadığını re'sen ve/veya itiraz üzerine incelemek, değerlendirmek ve bir idari işlemle birlikte sonuca bağlamak olduğu, başvuru emtia listesinin bir kısmı veya tamamı için mevzuata uygun bulunarak/bulunmayarak, kısmen veya tamamen tescil veya reddedebileceği, başvurunun mevcut emtia listesine giren emtiaların cins ve niteliğinde değişiklik yapması halinde görev ve yetkisini aşacağı, bu doğrultuda davaya konu marka başvurusunun, İsviçre menşeli olsun olmasın tüm saatler ve zaman ölçme cihazları için yapıldığı, başvuru sahibi olan davalının başvuruda emtia listesinde “İsviçre menşeli olan veya olmayan saatler” diye bir ayrıma gitmediği, bu halde, dava konusu edilen Kurum kararında, davacının itirazlarının “İsviçre menşeli olmayan saatler için doğru olduğu, başvurunun emtia listesinden tüm saatlerin değil, sadece İsviçre menşeli olmayan saatlerin” çıkartılmasının, başvuru sahibinin iradesi dışında emtia listesindeki malların niteliklerine göre iki ayrı gruba ayrılarak işlem yapılmasının, emtia listesinin kısmen reddi anlamına gelmediği, emtia listesindeki malların bir kısmının cins ve niteliğini değiştirmek, malları cins ve niteliğine göre ayırmak, başka bir deyişle “emtia listesini yeniden yazmak/belirlemek” anlamına geldiği, davalı Kurum’un bu şekilde tesis ettiği işlemin yasal dayanaktan yoksun, yetkisini aşan bir işlem niteliği taşıdığı, 2019/30648 sayılı ve “...” ibareli davalı markasında geçen Fransızca kökenli olarak konumlandırılan “...” (...) ibaresinin İsviçre’nin başkenti olduğu, aynı zamanda İsviçre’nin saat şirketlerinin bu şehirde bulunduğu, davaya konu markayı gören tüketicilerin biran bunu “...” kökenli bir saat markası olarak algılayacağı, bu kapsamda markanın belli bir kaliteye ve üretim yerine gönderme yapması nedeniyle saat mallarını satın alacak olan tüketicinin alım tercihini doğrudan etkileyeceği, başvuru sahibi davalı firmanın bu markayı “...” menşeili olan saatlerin satışını yapacağına dair bir garanti bulunmadığı, firmanın bu markayı “...” menşeili olmayan saatlerde de kullanıp satabileceği, böyle durumda markanın üzerinde kullanıldığı saatlerin ... menşeili olduğunu işaret ettiğinden halkı yanıltabileceği, 6769 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi yönünden tescil engeli bulunduğu, TÜRKPATENT tarafından başvurunun mevcut emtia listesine giren emtiaların cins ve niteliğinde değişiklik yapılması halinde görev ve yetkinin aşılacağı, bu şekilde tesis edilen işlemin yasal dayanaktan yoksun, yasal yetkiyi aşan bir işlem olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK'nın 2020-M-7943 sayılı kararının 9. sınıf akıllı saatler, 14. sınıf “... menşeli olan saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil) malları ve 35. sınıf müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil) bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende toptan satış mağazaları elektronik ortamlar katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)” hizmetleri bakımından iptaline, davaya konu marka tescil edilmediğinden hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, davalının 2019/30648 sayılı ve “...” ibareli başvurusunun kapsamında bulunan, 09. sınıf “akıllı saatler” malları ile 35. sınıfta yer alan “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil) bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)” hizmetleri açısından, İsviçre menşeli olsun veya olmasın, halkı yanıltacak nitelikte olduğu, 6769 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi yönünden tescil engeli bulunduğu, markadaki “...” (...) ibaresinin, İsviçre’nin başkenti ve saat şirketlerinin bulunduğu şehir olduğu, davaya konu olan markayı gören tüketicilerin biran bunu ... kökenli bir saat markası olarak algılayacağının belirlendiği, bu kapsamda davaya konu olan markanın belli bir kaliteye ve üretim yerine gönderme yapması nedeniyle saat mallarını satın alacak olan tüketicinin alım tercihini doğrudan etkileyeceği, diğer yandan marka başvurularının, TÜRKPATENT tarafından, Uluslararası Nice Protokolü’ne göre hazırlanan ve açıklanan mal ve hizmet sınıfları yönünden tescil edilebilip, hükümsüz kılınabileceği, TÜRKPATENT tarafından başvurunun mevcut emtia listesine giren emtianın cins ve niteliğinde değişiklik yapılması halinde görev ve yetkinin aşılacağı, bu şekilde tesis edilen işlemin yasal dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, karar davalılar vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6769 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi, 25 inci maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 20.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.