Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6884 E. 2024/8826 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirket müdürünün, şirketle aynı alanda faaliyet gösteren başka bir şirkette de ortak olması nedeniyle, haklı sebeple azledilmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket müdürünün, davacı hissedarın şirkete ortak olmasından önce kendi adına kurulu ve faaliyette olan başka bir şirketinin bulunması, haksız rekabet oluşturamayacağı ve bu nedenle azil için haklı sebep teşkil etmeyeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI :2022/105 Esas, 2023/1407 Karar

HÜKÜM :Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ :Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI :2021/2 E., 2021/484 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı ... Mimarlık Reklam Organizasyon Hizmetleri İnşaat Taahhüt Tic. San. Ltd. Şti.'ne davalının şirket müdürü olarak şirketi süresiz münferit imza temsilinin tescil ve ilan olunduğunu, davalının, diğer kurucu ortağın hissesini devretmesi sonucunda 05.12.2018'de şirketin tek ortağı konumuna geldiğini ve şirket unvanının değiştirilmesi ile şirket ana sözleşmesinin tadil tasarısının 07.12.2018 tarihinde ticaret sicile tescil edildiğini, 12.12.2018 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, söz konusu şirketin "... Kürek-Lahmacun Pide" markasının sahibi olup franchise sistemiyle çalıştığını, müvekkilinin “Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi” ile söz konusu şirketin %5 hissesini, 500.000,00 TL karşılığında devraldığını, davalının adı geçen şirketin %50 hissedarı olmasının yanısıra, halen şirketin süresiz, münferit imza yetkisini haiz şirket müdürü olduğunu, müvekkili, şirket hissesini devraldığında davalının ortaklara düzenli olarak kar dağıtımı yapacağını taahhüt ettiğini ve bu hususun müvekkili dahil tüm ortaklar tarafından da kabul edildiğini, buna karşın şirket müdürü olan davalının Eylül-2019'dan itibaren ortaklara kâr payı ödemesini durdurduğunu ve ortaklara bilgi vermeyi de reddettiğini, bunun üzerine müvekkilinin 30.09.2019 tarihinde elektronik posta aracılığıyla "01.01.2019 ile 31.08.2019 arasındaki şirket banka kayıtlarının, şirketin şubelerden alacaklarının, tüm şirket borçlarının bildirilmesini" talep ettiğini, söz konusu elektronik postaya davalı tarafından talepleri karşılamayacak şeklinde cevap verildiğini, bunun üzerine müvekkilinin 31.10.2019 tarihli ihtarname keşide ederek bilgi talep ettiğini ancak söz konusu ihtarnameye cevap verilmediğini, ödenmeyen kar paylarının ödenmesi için arabulucuya başvurulduğunu anlaşmaya varılamadığını, şirket genel kurulunun da halen yapılmadığını, şirket kasasında 922.178,57 TL olduğu belirtilmesine karşın, şirket hakkında çok sayıda icra takibi bulunduğu, bunlar sebebiyle şirket hesaplarının haczedildiğini, şirketin ticari itibarının sarsıldığını, ortaklara kâr dağıtılmayacağını açıklayan davalının, şirket ortaklarından ...'e ait şubeye şirket tarafından temin edilen malzeme bedelini tahsil etmemek suretiyle ...'e, üstü örtülü biçimde ortaklık payı ödeyerek ortaklar arasında eşit muamele yükümlülüğünü ihlal ettiğinin öğrenildiğini, davalının kendisi adına Erzurum Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı, "... ... Kürek Lahmacun Pide" unvanlı bir şahıs şirketinin bulunduğunun ayrıca öğrenildiğini, müvekkilinin ortağı ve davalının müdürü olduğu şirket ile aynı alanda ticari faaliyette bulunduğu isminden de açıkça anlaşılan söz konusu şirketin varlığının davalının şirket müdürü olarak rekabet yasağını açıkça ihlali mahiyetinde olduğunu belirterek müvekkilinin ortağı bulunduğu şirket müdürü olan davalının, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 630 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca anılan şirketi yönetim hakkı ve temsil yetkisinin kaldırılarak azline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde,şirket tescilli "... Kürek-Lahmacun Pide" markası ile, kurucusu ve yöneticisi olan müvekkilin fedakar çalışmaları ve iyi yönetimi sayesinde ülke çapında hali hazırda 28 şubede faaliyet göstermeye devam ettiğini, davacının müvekkil hakkında ileri sürülen mesnetsiz iddialar dava dilekçesinden de net bir şekilde anlaşılacağı üzere ispattan uzak olduğunu, davacı tarafın Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile ... Bilişim Gıda Turizm Tarım Hayvancılık Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi'nin %5 hissesini 500.000,00 TL karşılığında devraldığından bahsedilse de bu rakamın somut gerçeklik ile alakası olmadığını, müvekkil davalının 2.500,00 TL karşılığı 5 adet payını davacı ...'na devrettiğini, bu kadar fahiş bir bedel ödendiği iddiasında olan davacı tarafın mutlaka bahsettiği bu bedelin ispatını yazılı olarak yapması gerektiğini, kâr dağıtımı için öncelikle yıllık bilançonun kesinleşmesi ve bu kesinleşen bilanço neticesinde net dönem kârının tespit edilmesi gerektiğini, şirket açısından bu şartın sağlanamadığını, kar üzerinde tasarruf etmeye yetkili organın genel kurul olduğunu, kâr payı, genel kurulda verilen dağıtım kararından sonra ortaklarca talep edilebilir hale geleceğini, ... Bilişim Ltd.Şti.'nin olağan genel kurulunun, şirketin hesap dönemini takip eden ertesi yılın Haziran ayı sonuna kadar yapılıp, bu hususta yasal kesintileri yaptıktan sonra kar dağıtımı konusunda karar almadığını, müvekkilin, hisse devri yapıldıktan sonra şirketin Ankara adresinde yaptırdığı inşaatın yatırım bedelini ortaklardan talep ettiğini, şirketin kar payını artırmak, ticari faaliyetlerini devam ettirebilmek, amaçlarını gerçekleştirebilmek adına yatırımlar yapmasının olağan bir durum olduğunu, müvekkilinin kanuni yükümlülükleri doğrultusunda yatırımlar yapması asla kişisel hesapların birbirine karıştığı anlamına gelmediğini, tüm dünyayı etkisi altına alan, ülkemizde de birçok alanda oldukça tesirli etkiler yaratan pandemi süreci müvekkilinin müdürü olduğu şirkette genel kurul toplantısı yapılmasına bir engel teşkil ettiğini, şirkete ait 28 şubenin aylardır kapalı olduğunu, genel kurul toplantısı talebinin mantıklı olmadığını, müvekkilinin basiretli bir iş insanı olduğunu, ticari faaliyetlerin özellikle bu zor dönemlerde ayakta kalabilmesi için, ortaklardan olan alacakların tahsili noktasında öncelikle başvurulması gereken yolun icra takibi başlatmak olmadığını, zira bayilerin hukuki anlamda zor duruma düşmesi, maddi açıdan zarara uğraması dolaylı olarak şirket zararına sebebiyet vereceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davacının genel kurulu toplantıya çağırmadığı iddiası yönünden "pandemi" nedeniyle şirketlerin genel kurul toplantılarına ilişkin ertelenmenin tavsiye edildiği, bu durum da gözetildiğinde toplantı yapılmamasının ağır ihlal olarak değerlendirilemeyeceği, bu sebeple azil isteğinin haklı sebep oluşturmadığı, bilgi alma hakkının kullandırılmaması iddiası yönünden, bilgi alma ve inceleme hakkının 6102 sayılı Kanun'un 614 üncü maddesinde düzenlendiği, dava konusu olayda davacının inceleme hakkını kullanmak amacıyla yaptığı ihtarın cevapsız bırakılması karşısında bilgi alınma ve inceleme hakkının haksız yere engellenmesi bakımından ortağın istemi üzerine açılacak davada mahkemece bu hususta karar verilebileceği, bu sebeple azil isteğinin haklı sebep oluşturmadığı, eşit işlem ilkesine aykırı davranıldığı iddiasına yönelik, bu iddia ile ilgili olarak defterlerde açıkça bir kayda rastlanmadığı ancak; limited şirket müdürünün görevini yürütürken 6102 sayılı Kanun'un 623 ve 626 maddelerine uygun davranması gerektiği, müdürün özen ve bağlılık yükümlülüğü ile rekabet yasağı hükümlerini ihlali halinde azlinin talep edilebileceği, davalının tarafların ortağı olduğu şirket müdürü olup, dava dışı aynı iş kolunda faaliyet gösteren başka bir şahıs şirketi kurarak işlettiği, özen ve bağlılık yükümü, rekabet yasağı ihlali koşullarının oluştuğu, bu koşulun oluşması halinin tek başına azil için haklı sebep sayılacağı, tüm dosya kapsamı itibariyle 6102 sayılı Kanun'un 630 uncu maddesinin ikinci fıkrasındaki haklı sebeplerin oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının ... Bilişim Gıda Tur. Tar. Hayv. Tic. San. Ltd. Şti.'nin müdürlüğünden azline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, dava dışı şirket müdürü olan davalının haklı nedenle görevden azli istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6102 sayılı Kanun'un 614, 623, 626 ve 630 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin karara yönelik davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2.Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davalının, 13.04.2015 tarihinde tescil ve ilan edilen ... ... Kürek Lahmacun Pide adıyla lokantacılık faaliyeti yürüttüğü ve anılan iş terkedilmeden 07.12.2018 tarihinde sicilde tescil ve ilan ile kurulan ... Bilişim Gıda Turizm Tarım Hayvancılık Tic. San. Ltd. Şti.'ye ana sözleşme ile şirket müdürü olarak atandığı ve davacının da bu şirkete 11.12.2018 tarihinde hisse devralmak sureti ile ortak olduğu dosya kapsamında getirilen ticaret sicili kayıtları ile sabittir. Davacının şirkette pay devraldığı tarihte davalı yöneticinin zaten bir ticari işletmesinin varlığı karşısında şirketle haksız rekabete giriştiğinin kabulü mümkün değildir. Davalı çok daha önceden ticari işletmenin faaliyetini yürütmekte olup sonradan kurulan şirket nedeni ile rekabetin haksızlığı kabul edilemez. Bu durumda mahkemece davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalıya iadesine, 10.12.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.