"İçtihat Metni"
MAHKEMESi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1868 Esas, 2023/1197 Karart ...
HÜKÜM : Ret
İLK DERECE
MAHKEMESİ :Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 04.02.2025 günü hazır bulunan davacı vekilleri Avukat ... , Avukat ..., Avukat ... ve davalılar vekili Avukat ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili banka ile davalı şirket ve kefili davalı ... arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi, ticari taşıt kredisi ve rehin sözleşmelerinin imzalandığını, kredi sözleşmelerine istinaden kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine hesapların kat edilerek kredi müşterisi ve kefillerine ihtarname keşide edildiğini, ancak ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle davalılar hakkında genel haciz yolu ile takibe geçildiğini, icra takibinde asıl borçlu şirketin takibe konu tüm borçlarından rehinle temin edilen 940.558,00 TL düşüldükten sonra kalan 14.377.883,10 TL'den, davalı kefil ...'in ise dosya borcu ve ferilerinden sorumlu olduğunu, davalıların haksız itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; teminat mektubu muhatabının sözleşme ve yasal mevzuattan kaynaklanan hiçbir hak ve yetkisi bulunmamasına rağmen teminat mektubunun nakde çevrildiğini, bankaların usulüne uygun olmayan tazmin talepleri karşısında ödemeden kaçınması gerektiğini, tazmin işleminden davacı banka ve muhatap şirketin müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı ...'ın sözleşmenin kefili olması nedeniyle borçtan doğrudan sorumlu tutulamayacağını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 586. maddesi gereğince asıl borçlunun ifada gecikmesi veya ihtarın sonuçsuz kalması söz konusu olmadan kefile gidilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı bankanın muhatabın nakde çevirme talebi üzerine borçlu ile muhatap arasındaki sözleşme kapsamında yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği, alacağın bulunup bulunmadığı konularında araştırma yapma yetkisi ve yükümlülüğünün bulunmadığı, talep üzerine derhal nakde çevirerek muhataba ödemede bulunma zorunluluğu olduğu, bankaca yapılan işlemin mevzuata uygun olduğu ve bu nedenle davalıların itirazının haksız olduğu, alacağın likit olduğu, davacı alacaklının kötüniyeti ispatlanamadığından kötüniyet tazminatı koşullarının oluşmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalılar vekilince ve katılma yolu ile davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu teminat mektubunun ilk talepte ödeme emrine havi, avans teminat mektubu niteliğinde olduğu, tazmin talebinde mutlaka lehdarın garanti edilen yükümlülüğünü yerine getirmediği hususunun belirtilmesinin zorunlu olduğu, davacının tazmin talebine ilişkin yazılarında lehtarın "lehdar firmanın sözleşme koşullarını yerine getirmediği" belirtilmiş olup, lehtarın "avans iade yükümlülüğünü yerine getirmediğine" (avans karşılığı işin yerine getirilmediği hakedişlerin mahsubuna rağmen kalan avans karşılığı işin yapılmadığı vb.) dair bir ibare bulunmadığı, usulüne uygun bir tazmin talebi olmamasına rağmen teminat mektubunu kusuruyla nakde çeviren davacı bankanın ödediği miktarı davalılardan rücuen talep hakkı bulunmadığı gerekçesi katılma yolu ile davacı istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taraflar arasında tanzim edilen genel kredi sözleşmesine istinaden davacı banka tarafından davalı şirkete üçüncü şahıs lehine verilen teminat mektubunun lehtarın talebi üzerine nakde çevrilerek ödemede bulunulması nedeniyle oluşan banka alacağının tahsili için başlatılan takibe davalı asıl borçlu ve kefilin itirazının iptali talebine ilişkindir.
B.Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, avans teminat mektubu bedelinin tazminine ilişkin olup dava konusu 16.11.2016 tarihli teminat mektubu "ilk yazılı talep üzerine derhal ve gecikmeksizin nakden ve tamamen" taahhüdünü içermektedir. Söz konusu taahhüt uyarınca teminat mektubunda muhatap konumunda olan somut olaydaki üçüncü kişinin talebi üzerine, davacı banka başkaca bir açıklamaya ihtiyaç duymaksızın teminat mektubu bedelini nakde çevirmekle yükümlüdür. Bu durumda, davacı bankanın teminat mektubunu paraya çevirmek sureti ile ödediği bedeli sözleşmenin tarafı olan davalılardan talep etmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Hal böyle iken Bölge Adliye Mahkemesinin hatalı değerlendirmesi ile davanın reddine karar vermesi doğru olmamıştır.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'un 373/2 hükmü uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.