"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1353 Esas, 2023/1365 Karar
DAVALILAR : 1....
2....
DAVA TARİHİ :
HÜKÜM : Davanın usulden reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/309 E., 2022/509 K.
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı işçiye alt işverenler bünyesinde çalıştığı dönemlere karşılık alacaklarına ilişkin davacı tarafından yapılan ödemelerin tazmini amacıyla söz konusu şirketlere Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/750 E. sayılı dosyası ile rücuen tazminat davası açıldığını, yargılama sırasında dava dışı Tasfiye Halinde SSB Enerji Peyzaj İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'nin tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edildiğinin anlaşıldığını, Mahkeme tarafından davacıya şirketin ihyası davası açmak üzere süre verildiğini ileri sürerek Tasfiye Halinde SSB Enerji Peyzaj İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... cevap dilekçesinde; söz konusu şirketin yukarıda bahsedildiği üzere hukuka uygun bir şekilde kapatıldığını, şirketin terkin tarihinde; şirketin derdest davalarının, alacak ve borçlarının Müdürlükleri tarafından bilinmesinin mümkün olmadığından davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, kanundaki öngörülen usullere uygun şekilde ticaret sicilinden silinen şirketin, sonrasında borçları veya sonuçlandırılması gereken hukuki ilişkilerinin gerektirmesi halinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 547 nci maddesi uyarınca ek tasfiyeye karar verilmesi ve anılan maddenin ikinci fıkrası uyarınca tasfiye memuru atanması gerektiğini, dava konusu şirketin ihyasını talepli davacı tarafından açılmış başka davaların da olduğunu, davalının tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda yasadan doğan zorunlu hasım durumunda olması nedeniyle aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesini gerektiğini beyan etmiştir.
2.Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihyası istenen şirketin tasfiye sonucunda sicilden kaydının terkin edildiği, davacı tarafından rücuen tazminat davası açıldığı, bu davaya ilişkin alacağın tasfiye edilmesi için 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesine göre sicilden kaydı silinen şirketin yeniden tescilini talep edebileceği, yeniden sicile kaydı yapılan şirketin ek tasfiyesi için tasfiye memuru atanması gerektiği, davacının bu davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunduğu, davalı tasfiye memurunun pasif husumet ehliyetinin olduğu, davacının rücuen tazminat davası sonucunda verilen kararda belirtilen alacak tasfiye edilmeden şirketin sicilden kaydının terkin edilmesinin yerinde olmadığı, gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu şirketin ihyasına, davalı ...'nın tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın tescil ve ilanına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.01.2022 tarih, 2021/308 E. ve 2022/20 K. sayılı kararında davacı davacı tarafından Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen 2020/448 E. sayılı rücuen tazminat davasında ihya davası açmak üzere süre verildiği belirtilerek davalılar ... ve ... aleyhine SSB En. Peyz. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin ihyası istemiyle açılan davanın 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesindeki ek tasfiye hükmü gereğince kabulü ile anılan şirketin ek tasfiye amacıyla ihyasına ve son tasfiye memuru ...'nın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiği, ihya istemine dayanak Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davanın infazı ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına karar verilmediği, kararın kesinleştiği, dava tarihi itibarıyla ihyası talep olunan şirket ticaret sicilinden terkin edilmiş durumda ise de karar tarihinden önce ihya istemine konu şirket faal, eş deyişle ticaret sicilinden terkin edilmemiş duruma geldiğine göre davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı (Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04.11.2019 tarih, 2018/5801 E. ve 2019/6748 K. sayılı karar), İlk Derece Mahkemesince davacının davada dava tarihi itibarıyla hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetli görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kamu düzenine aykırılık gözetilerek kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin aynı konu hakkında çelişkili başka bir kararının bulunduğunu, tasfiye memurunun yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya kapsamından ve aynı taraflar arasında görülüp Dairemize intikal eden dava dosyalarından, davacı Kurumla ihyası talep edilen şirket arasında alt işveren üst işveren ilişkisi bulunduğu, ihyası talep edilen şirkette çalışan işçilerin işçilik alacaklarını üst işveren sıfatıyla davacı Kurum'dan tahsil ettikleri, davacı Kurum'un, ihyası talep edilen şirkete karşı işçilik alacaklarını ödediği her bir işçi için ayrı ayrı olmak üzere birden fazla rücuen tazminat davası açtığı, yargılama sürecinde, davalı şirketin ticaret sicilden terkin edildiğinin anlaşılması üzerine davaların görüldüğü Mahkemelerce, davacı Kurum'a şirketin ihyasını sağlamak için dava açmak üzere önel verildiği ve davacı Kurum'un bunun üzerine Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne ve tasfiye memuru ...'ya karşı şirketin ihyası için birden fazla ihya davası açtığı anlaşılmaktadır.
Zikredilen ihya davalarından birisi olup tarafları da huzurdaki davanın taraflarıyla aynı olan ve Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.01.2022 tarih, 2021/308 E. ve 2022/20 K. sayılı kararıyla hükme bağlanıp sonuçlandırılan davada, SSB Enerji Peyzaj ... Ltd. Şti.'nin, herhangi bir derdest davayla sınırlı olmaksızın ihyasına karar verildiği ve kararın taraflarca istinaf edilmeksizin 09.03.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakta olup zikredilen kararın kesinleşmesiyle birlikte şirketin ticaret sicil kaydı tekrardan faal hale gelmiştir. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesi kararında da isabetli bir şekilde belirtildiği üzere davacı Kurum'un, bu kararın kesinleşmesinden sonra açtığı işbu dava ile halihazırda faal olan şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır.
Bunun yanında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının, yargının görevi olduğu belirtilmiş, keza 6100 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinde de, hâkimin yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu düzenleme altına alınmıştır. Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin yukarıda zikredilen kararıyla ihyası talep edilen şirketin herhangi bir derdest davayla sınırlı olmayacak şekilde tamamıyla ihyasına karar verildiği gözetildiğinde davacı Kurum'un ihyası talep edilen şirkete karşı açtığı ve açacağı rücuen tazminat davalarında taraf teşkilinin sağlanması için artık ihya davası açmasına gerek bulunmadığı gibi sözü edilen davalara bakmakla görevli olan Mahkemelerin bu hususu gözetmesi de zikredilen Anayasa ve Yasa hükmüyle düzenleme altına alınan usul ekonomisi ilkesinin ve davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması görevinin bir gereğidir.
Bu itibarla, davacı vekilinin belirtilen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.