Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6912 E. 2024/4097 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacıya ait tescilli markayı kullanarak haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı ve bu durumun marka tecavüzü teşkil edip etmediğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacıya ait tescilli markayı kullanarak marka hakkına tecavüz oluşturduğu, haksız rekabet hükümleri uyarınca tecavüzün önlenmesi gerektiği ve davacının yoksun kaldığı kazancın lisans bedeli olarak davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla)

SAYISI : 2021/367 Esas, 2022/47 Karar

HÜKÜM : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi, lisans bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... vekili arafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin 1964 yılından itibaren Ankara/Yenimahallede hizmet veren meşhur ... Lokantasının sahibi olduğunu, müvekkillerinin TÜRKPATENT nezdinde tescilli "... Lokantası ç şekil" isimli markasının tescil sahibi olduğunu, davalının Samsun'da yer alan muhtelif adreslerde müvekkile ait tescilli ... ibaresini kullanarak restoran işlettiğini, davalıya marka hakkına tecavüz teşkil eden fiillerden vazgeçmesi için ihtarname gönderildiğini, davalı tarafın Türk Patent Enstitüsüne "Mecidiye ..." marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun müvekkilinin şikayeti üzerine yiyecek içecek sağlanması hizmetleri yönünden reddedilerek TÜRKPATENT tarafından söz konusu marka başvurusunun kapsamından müvekkile ait marka tescili gerekçesiyle çıkarıldığını, davalı eylemlerinin SMK'nın 29 uncu maddesi uyarınca marka hakkında tecavüz ettiğini beyanla marka hakkında tecavüzün önlenmesini SMK'nın 29 uncu maddesi uyarınca tecavüzün ortadan kaldırılmasını, mümkün değil ise haksız rekabet hükümlerine göre tecavüzün önlenmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi markaya tecavüz nedeniyle lisans bedeli olarak 3.600 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09.07.2019 tarihli ve 2017/224 E., 2019/242 K. sayılı kararıyla; davalının "Mecidiye ... Döner-Pide-Kebap" kullanımı ile davacı adına tescilli "... Lokantası" marka arasında ilişkilendirilme ihtimalinin ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, söz konusu kullanımın 6769 s. Kanun m. 7/3 (b) bendi kapsamında yasaklanacak nitelikte olduğu ve bu fiilin 6769 s. Kanun m. 29 (a) bendi uyarınca marka hakkına tecavüz oluşturduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile, davalının kullanımının davacının 2003/09073 sayısı ile kayıtlı "... lokantası ç şekil" markasına tecavüz niteliğinde olduğunun tespiti ile tecavüzün önlenmesi ve durdurulmasına, davalının kullanımından kaynaklı davacının yoksun kaldığı kazanç olan 3.600,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 20.02.2020 tarihli ve 2019/1608 E., 2020/403 K. sayılı kararıyla; mahkemece taraf delillerinin usulüne uygun olarak toplandığı, değerlendirilip tartışıldığı, 16.07.2018 havale tarihli bilirkişi raporu ile markaya tecavüzün var olup olmadığı yönünden yapılan incelemenin somut olaya uygun, hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu anlaşılmış, davalı vekilince istinafa başvuru dilekçesinde davalının 27.11.2018 tarihinde işletmesini devretmesi nedeni ile davanın konusuz kaldığı ileri sürülmüş ise de yargılama sırasında davalı tarafça bu yönde savunma getirilmemesi nedeni ile istinaf gerekçesi yapılamayacağı, tecavüz niteliği taşıyan markanın kullanıldığı işletmenin yargılama sırasında üçüncü şahsa devredilmiş olmasının davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 31.05.2021 tarih, 2020/5769 E. ve 2021/4571 K. sayılı kararıyla kural olarak her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre sonuçlandırılması gerekmesine göre maddi tazminatın belirlenmesinde haksız rekabet fiilinin başladığı tarih ile dava tarihine kadar olan dönemde davacının, davalının haksız rekabet fiili nedeniyle uğradığı kazanç kaybının belirlenmesinin zorunlu olduğu, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 31.03.2016 Tarih, 2015/7456 E., 2016/3511 K.) bu durum karşısında, davacının, uyuşmazlık konusu dönemden dava tarihine kadar olan dönem itibariyle davalının haksız rekabeti nedeniyle talep edebileceği lisans bedelinin tespiti ile bulunan meblağın maddi tazminat olarak hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde dava tarihini dahi geçip 2018 yılının sonuna kadar bir süreyi kapsayacak şekilde hesaplanan meblağın maddi tazminat olarak hüküm altına alınmasının doğru görülmediği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, uyuşmazlık konusu dönemden dava tarihine kadar olan dönem itibariyle davalının haksız rekabeti nedeniyle talep edebileceği lisans bedelinin tespiti hususunda ek rapor tanzimi için dosya önceki bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi kurulunun dosyaya ibraz ettiği 06.12.2021 tarihli rapora göre; davacının, davalıya çektiği ihtarname tarihi olan 19.04.2016 tarihi ile dava açılış tarihi olan 16.05.2017 tarihi esas alınarak yapılan hesaplamaya göre davacının maddi tazminat zararının 1.210,00 TL olduğunun belirtildiği, mahkememizce aldırılan ek raporun hüküm ve denetime elverişli olduğu kanaatine varılarak, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davalının kullanımının davacının 200309073 sayısı ile kayıtlı "... lokantası ç şekil" markasına tecavüz niteliğinde olduğunu tespiti ile tecavüzün önlenmesi ve durdurulmasına, davalının kullanımından kaynaklı davacının yoksun kaldığı kazanç olan 1.210,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili adına tescilli bir markanın tecavüz oluşturmasının mümkün olmadığını, markaya tecavüzün aynı zamanda haksız fiil olduğunu, kusur zarara sebebiyet verilmesi gerektiğini, müvekkilinin tescile dayanarak markasını kullandığını, kusurun tescili yapan TÜRKPATENT olduğu, marka hakkını dava devam ederken 27.11.2018 tarihinde 3.kişiye devrettiğini, davacı taraf da dava devam ederken dava konusunun devri karşısında HMK m.125 hükmünde yer alan seçimlik hakkını kullanmadığını, dolayısıyla müvekkilimiz aleyhine marka hakkına yapılan tecavüzün önlenmesine karar verilmesi konusuz kalmış olduğundan mümkün olmadığını, bu nedenle bu talebin de pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekirken kabul edilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili aleyhine yine "..." markasında tecavüz gerekçesiyle, yine Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde ve yine marka hakkına yapılan tecavüzün önlenmesi ile maddi-manevi tazminat talepli açılmış bir dava bulunmakta olup söz konusu dava 2016/32 E. numarası ile derdest durumda olduğunu, müvekkilin aynı anda aynı isme karşı 2 marka ya tecavüzde bulunmasının hukuken mümkün olmadığını, yerel mahkemece bu çelişki giderilmeksizin karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı bir karar olup usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi, lisans bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.