Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6929 E. 2024/8211 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin marka tescil başvurusunun, davacı şirketin tescilli markalarıyla benzerlik teşkil edip etmediği ve bu nedenle hükümsüz sayılıp sayılmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında figüratif farklılıklar olduğu, düşük seviyede ayırt edicilik taşıyan ortak unsurlar bulunsa dahi genel izlenimde karıştırılma ihtimali yaratmadığı, tescili talep edilen sınıflar bakımından da benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunmadığı ve davalı şirketin kötü niyetli olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1312 Esas, 2023/1181 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/34 E., 2021/244 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin "knx şekil", "... şekil", "... şekil", "x şekil", "knx ... şekil", "x ...", "x knx", "x ... şekil", "...", "..." ibareli çok sayıda tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, 2018/108109 kod numarasını alan başvurunun ilanı üzerine müvekkili tarafından yapılan itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) tarafından reddedildiğini, oysa davalı şirketin dava konusu markasını tescil ettirmek istemesinin, müvekkillerinin 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (6769 sayılı Kanun) ile koruma altına alınan haklarına aykırılık oluşturduğunu, müvekkillerine ait “...” , "x" ve "x knx" markalarının tanınmış marka olarak tescil edildiğini, dava konusu marka kullanılırken "x" sözcüğünün desen ve renk itibariyle mevcut şirkete ait markadan pek de bir farklılık arz etmeden kullanılacağını, müvekkillerinin markası olan "x" harfi ile aynılık söz konusu olacağını, görsel anlamda benzerlik olduğunun kuşkusuz olduğunu ileri sürerek YİDK'nın 2019-M-10607 sayılı kararın iptali ile dava konusu 2018/108109 başvuru numaralı “şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davaya konu marka ile davacı yana ait markalar arasında iltibas yaratacak bir benzerlik dahil hiçbir benzerlik olmadığını, davacı yanın “x” harfi üzerinde tekel hakkı bulunmadığını, müvekkillerinin markasının “x” harfinden oluşan bir marka olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü/WIPO aracılığı ile yapılan başvuruda “...” şeklinde açıklamanın bulunduğu, “shield” ibaresinin İngilizce zırh anlamına geldiği, şeklin ise, İngilizce “coat of arms” olarak adlandırılan zırh üzeri arma şeklini içerdiği, şeklin bu hali ile üzerinde arma içeren kalkan olarak tasvir edilebileceği, üzerinde yer alan “x” harfine benzer şeklin ise belli bir anlam içerisinde kullanıldığı, görsel olarak yapılan karşılaştırmada davaya konu markada yer alan figürün beyaz zemin üzerine siyah tonlarda kompozisyon edildiği, kalkan üzerine arma anlamına gelen şeklin içinde “x” harfine benzer birleşimlerin olduğu, davacı yan markalarında yer alan ortak “x” harfi ile birlikte, “knx” ve “...” ibarelerinin yer aldığı, bu hali ile “knx” ve “...” ibarelerinin de “x” harfi ile birlikte esas unsur olduğu, markalara bu hali ile belli oranda ayırt ediciliğe ulaştığı, kalkan görünümlü davalı şirket markası ile “x” unsurlu davacı şirket markaları arasında figüratif farklılıkların olduğu, her ne kadar davalı şirket markasında davacı markalarındaki “x” harfine benzer sembol bulunsa da markanın genelinde bu sembolün tek başına ön plana çıkmadığı, taraf markalarında düşük seviyede ayırt ediciliği olan unsurlar paylaşılıyorsa, karıştırılma ihtimali değerlendirmesinde örtüşmeyen bileşenlerin markaların genel izlenimi üzerindeki etkisine odaklanılması gerektiğinin kabul edilmesi gerektiği, itiraza mesnet davacı markaları ile dava konusu marka başvurusu arasında tescili talep edilen sınıf bakımından 6769 sayılı Kanun’un 6/1. maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunmadığı, 6769 sayılı Kanun’un 6/5. maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı, davalı şirketin kötüniyetli bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, TÜRKPATENT YİDK kararının iptali ve hükümsüzlük talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 25.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.