"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI :2021/2225 Esas, 2023/1347 Karar
HÜKÜM :İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ :İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI :2017/559 E., 2021/486 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların uzun yıllardır komşu olmaları sebebi ile ekonomik yönden sıkıştıkları dönemlerde birbirlerine borç alıp verdiklerini, nakit para borçlanan kişinin, diğer tarafa açık senet verdiğini, müvekkili ...'in davalıdan aldığı 200.000,00 TL karşılığında boş senet imzalayarak verdiğini, diğer müvekkilinin ise senetleri kefil sıfatı ile imzaladığını, aralarındaki borç ilişkisi çerçevesinde müvekkili ...'in adına kayıtlı taşınmazdaki 1/5 hissesini davacıya devrettiğini, davalı tarafından evin değerinin borcu karşılamaması üzerine aynı taşınmazın 1/6 hissesini de davalıya devrettiklerini, taşınmazın devri sırasında senetlerin müvekkillerine iade edilmesine rağmen senet asıllarının alacaklı tarafından muhafaza edilerek ve üzerinde tahrifat yapılarak İstanbul 8. İcra Müdürlüğünün 2017/14824 E., sayılı dosyasında takibe konulduklarını, davacıların davalıya herhangi bir borçlarının kalmadığını ileri sürerek, takibe dayanak senetlere ilişkin borcun olmaması sebebi ile borca itirazlarının kabulü ile takibin borçlular yönünden durdurulmasına, senetlerin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun tespit edilmesine, senetler üzerinde yapılan tahribatların tespit edilmesine, davalının asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, alacağın %10 oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile borçlu ... arasında 10.04.2017 tarihinde 200.000,00 TL'lik borç ilişkisi kurulduğu hususunun gerçeği yansıtmadığını, davalılardan ...'un, 375.000,00 TL, 200.000,00 TL ve 85.000,00 TL bedellerinde 3 adet senet düzenleyerek verdiğini, ...'in 375.000,00 TL ve 200.000,00 TL'lik senetlere kefil olduğunu, müvekkilinin alacağının karşılanması amacıyla ihtiyati haciz kararı alındığını, bu haciz kararının İstanbul 8. İcra Müdürlüğünün 2017/14823 ve 2017/14824 E., sayılı dosyaları ile takibe konu edildiğini, 2017/14823 E., sayılı icra dosyasına yapılan itiraza ilişkin İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/446 E., sayılı dosyasının derdest olduğunu, davacının müvekkil ile arasında sadece 200.000,00 TL'lik borç ilişkisi olduğu ve bu borcun taşınmaz devrileri ile kapatıldığı itirazının gerçeği yansıtmadığını, davalının itirazında söz ettiği taşınmaz hisselerinin aralarındaki borcu sonlandırmaya yetmediğini, davacının 375.000,00 TL tutarındaki senette tahrifat yapıldığı ve bu nedenle senedin kambiyo senedi vasfını taşımadığı hususundaki itirazlarının gerçek dışı olduğunu savunarak, davanın reddine ve alacağın % 40'ı oranında tazminata mahkum edilmelerine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, 375.000,00 TL tutarlı senette lehtar olarak yazılı "..." isminin üzerinin çizilerek "..." isminin yazıldığı, yapılan değişiklikte keşidecinin paraf ve imzasının bulunmadığı, dolayısıyla yapılan değişikliğin geçerliliğinin bulunmadığı, bonoda lehtar ve keşideci aynı kişi olamayacağından senedin bono vasfını da taşımadığı, bu itibarla ispat yükünün davalı üzerinde olması nedeni ile davalı vekiline davacı tarafa yemin teklif edip etmeyeceği hususunda beyanda bulunmak için bir haftalık kesin süre verilerek, beyanda bulunulmadığı takdirde yemin teklif etme hakkından vazgeçmiş sayılacağının ihtar edildiği, ancak davalı tarafın yemin teklifinde bulunmadığı, davalının davacıdan alacağı bulunduğuna ilişkin başka kesin bir delil sunamadığı, bu itibarla 375.000,00 TL bedelli senet yönünden davanın kabulüne ve davacıların bu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, 200.000,00 TL tutarındaki senet yönünden ise alacak borç ilişkisinin bulunduğunun tarafların kabulünde olması, taşınmaz satış akdinde bedelin bonoya karşılık ödendiğine dair bir ibareye rastlanmaması, davalının senedin başka bir borç ilişkisi nedeniyle düzenlendiğine ilişkin yeminli açıklamaları davacının iddialarını ispatlar yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı sayılabilecek bir delil sunamaması ile 200.000,00 TL bedelli senet yönünden ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine, aşağıda yazılı harcın istek halinde davacılara iadesine, 25.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.