"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1459 Esas, 2023/1521 Karar
ASIL VE BİRLEŞEN
DAVADA DAVACI : Mahmuz İnşaat ve Mağaza İşletmeciliği Sanayi Ticaret
Limited Şirketi vekili Avukat ...
ASIL DAVADA DAVALI : Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü
BİRLEŞEN DAVADA DAVALI/
TASFİYE MEMURU : ...
DAVA TARİHİ :
BİRLEŞEN DAVA : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/565 Esas
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/399 E., 2022/832 K.
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, 01.06.2023 tarihli ek karar ile Tasfiye memurunun tasfiye memurluğundan istifasına yönelik talebin ve aleyhine yükletilen vekalet ücretinin kaldırılmasına yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
Ek kararın davalı tasfiye memuru tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tasfiye memuru tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne kayıtlı bulunan Paksan Ahşap Panel İnş. Malz. San. Ve Tic. Ltd. Şti.'nin Kayseri 5. İcra Müdürlüğü'nün 2018/4154 E. sayılı dosyasında müvekkiline borçlu olarak gözüktüğünü, borçlu şirket ile bir takım mallarını devrettiği temlik alacaklı davacı tarafından aleyhine Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/396 E. sayılı tasarrufun iptali davası açıldığını ve dava devam ederken ticaret sicilden gelen kayıtlara göre borçlu kaydının ticaret sicilden terkin edildiğinin öğrenildiğini, Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 07.01.2020 tarihli duruşma ara kararında borçlu şirket hakkında ihya davası açılmasına karar verildiğini ileri sürerek Paksan Ahşap Panel İnş. Malz. San. Tic. Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... Müdürlüğü cevap dilekçesi sunmamıştır.
2.Davalı tasfiye memuru cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Paksan Ahşap Panel İnşaat Malzemeleri San. ve Tic. Ltd. Şti. ünvanlı ve terkin durumdaki şirket ile ilgili Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde derdest olan 2018/396 E. (Yeni Esas Kayseri 12. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/98 E.) sayılı dosyanın mevcut olduğu ve şirket ihyası için yasaca aranan haklı ve yeterli sebeplerin bulunduğu, davacının terkin durumundaki Paksan Ahşap Panel İnşaat Malzemeleri San. ve Tic. Ltd. Şti'nin ihyasını istemekte haklı olduğu, bu nedenle açılan davanın kabulü ile terkin durumdaki Paksan Ahşap Panel İnşaat Malzemeleri San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/396 E. (Yeni Esas Kayseri 12. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/98 E.) sayılı dosyası ve müteakip işlemler ile sınırlı olmak üzere ihyasının gerektiği, son tasfiye memuru olan ...'un tasfiye memuru olarak atanmasın karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, 01.06.2023 tarihli ek karar ile Tasfiye memuru ...'un tasfiye memurluğundan istifasına yönelik talebin ve aleyhine yükletilen vekalet ücretinin kaldırılmasına yönelik talebin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davalı tasfiye memuru istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı tasfiye memuru vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi kararı ile tasfiye memuru olarak atandığını, 01.06.2023 tarihli ek karara konu olacak şekilde istifa beyanı sunma zaruriyetinin hasıl olduğunu, mahkemece istifa beyanının reddedildiğini, zorla tasfiye memuru olarak devam edilmesi gerektiğinin beyan edildiğini, tasfiye memurluğunun rızai bir görev olduğunu, kanunda zorunlu bir görev olarak yer almadığı gibi, bu görevi kimlerin yapabileceğinin de sınırlı olarak sayılmadığını, kimsenin zorla tasfiye memuru olarak çalıştırılamayacağını, bu görevi layıkıyla yapabileceğine inanmadığını, kaldı ki mahkemenin kararının da hukuka aykırı olduğunu, geçerli bir istifa sebebi belirtilmediğinden bahisle istifa beyanının kabul edilmediğini, Anayasal hakkının çiğnendiğini, kimsenin zorla yapmak istemediği bir işte çalıştırılamayacağını, buna da zorlanamayacağını, tasfiye memurluğu görevini kabul etmediğini, ayrıca tarafına ek tasfiyeden dolayı vekalet ücreti yüklendiğini, istemediği bir görevden dolayı bir de üstüne maddi olarak borçlandırıldığını, istifa ettiği için bu sıfatının da kalmaması nedeniyle tarafına yükletilebilecek herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücretinin de olmadığını, bu nedenle istifa beyanı doğrultusunda yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasını, bu doğrultuda işlem yapılarak, tasfiye memurluğu sıfatının ve vekalet ücretinin düşürülmesini ve yeni bir tasfiye memuru atanmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin ek kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle tasfiye memurunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tasfiye memuru temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı tasfiye memuru temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararı gibi Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı yaptıkları istinaf başvurusunun aynı gerekçelere dayanan esastan reddi kararının hukuka aykırı olduğunu, geçerli bir istifa sebebi belirtilmediğinden talebinin reddine karar verilmesinin de ayrı bir hukuka aykırılık olduğunu, rızası alınmadan tasfiye memuru olarak atanmasının istifa etmek için yeterli iken geçerli bir sebep arayan İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca yargılama gideri ve vekalet ücretinin tarafına yüklenmesinin de ayrı bir hukuka aykırılık olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, şirketin ihyası istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 547 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tasfiye memurunca temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden tasfiye memuru ...'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.