Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1050 E. 2024/1762 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Terkin edilmiş bir limited şirketin ihyası talebinde bulunan davacının hukuki yararı olup olmadığı ve tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu tutulup tutulamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, derdest bir davası olduğu ve şirketin tasfiyesi nedeniyle bu davaya devam edemediği gözetilerek ihya talebinde hukuki yararının bulunduğu ve tasfiye memurunun yasal işlemleri usulüne uygun yaptığı kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/932 Esas, 2023/1971Karar

HÜKÜM : Esastan red

İLK DERECE

MAHKEMESİ : İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2020/507E., 2021/173 K.

Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Tasfiye Halinde Envira Kozmetik Ltd. Şti. ile müvekkili arasında İzmir 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1424 E. sayılı dosyasında devam eden davanın bulunduğunu, tasfiye halinde olan şirketin Torbalı Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen kayıtlara göre tasfiyesinin sona ererek sicilden terkin edildiğinin bildirildiğini, Mahkemenin müvekkiline 14.07.2020 tarihli ara kararla ihya davası açması için süre verdiğini, şirketin tasfiyesinin 30.12.2019 tarihli ortaklar kurulunun 2019/1 sayılı kararıyla tasfiyesine ve terkinine karar verildiğini, derdest davanın sonucu beklenmeden tasfiyenin gerçekleştirilmesi nedeniyle tasfiye memurunun sorumlu olduğunu ileri sürerek Envira Kozmetik Ltd. Şti.’nin ihyasına, masrafların tasfiye memuru davalı ...’e yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Envira Kozmetik Ltd. Şti.’nin terkin işleminin tasfiye memuru tarafından yapıldığını, şirketin 17.04.2019 tarihinde tasfiyeye girdiğini ve Ticaret Sicil müdürlüğünde tescil edildiğini, alacaklıların 30.04.2019, 08.05.2019 ve 16.05.2019 tarihinde yapılan ilamlara rağmen başvuru yapmaması nedeniyle müdürlük tarafından tasfiye işleminin gerçekleştirilip terkin yapıldığı ve Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, müvekkilinin yasal hasım olduğundan ve kusuru bulunmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davayı konu Envira Kozmetik Ltd. Şti.’nin tasfiye memuru olarak görev yaptığını, davacının dilekçesinde belirttiği üzere İzmir 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1424 E. sayılı dosyayla devam eden bir itirazın iptali davası olduğunu, ancak tasfiye sırasında alacaklıların durumu bildirmesi için 30.04.2019, 08.05.2019 ve 16.05.2019 tarihinde çağrı ve ilan yapıldığı halde alacaklıların başvuru yapmadığını, bu yüzden davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davasının kabulü ile, Torbalı Ticaret Sicil Müdürlüğünün Torbalı-5632 numarasında kayıtlı olan davalı Tasfiye Halinde Envira Kozmetik Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmiş olmakla, bu şirketin ihyasına, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 547 nci maddesinin ikinci fıkrası doğrultusunda davacının açmış olduğu İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1424 E. sayılı dosyasından dava ve bu uyuşmazlıkla sınırlı olmak üzere ek tasfiye için ticaret sicil kaydına tesciline, bu işlemin yerine getirilebilmesi için ek tasfiye işlemlerini yapacak olan tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru ...’in atanmasına, kararın bir örneğinin Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine, Ticaret Sicil Müdürlüğüne kaydına ve ticaret sicil gazetesinde ilanına, tasfiye işlemi tamamlandıktan sonra 6102 sayılı Kanun'un 545 inci maddesine göre şirketin sicilden silinmesine, bu konuda Ticaret Sicil Müdürlüğüne tasfiye memurunun başvuru yapmasına, davalı İzmir Ticaret Sicil Memurluğu yasal hasım olduğundan yargılama gideri, vekalet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulmamasına, davacı üzerine bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihyası talep edilen Envira Kozmetik Limited Şirketi 17.04.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Genel Kurul Kararıyla tasfiyeye girdiğini, şirketin bu kararı 18.04.2019 tarihinde Torbalı Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesinden sonra şirkete tasfiye memuru olarak müvekkilinin atandığını, tasfiye memuru 30.12.2019 tarihli genel kurul kararına istinaden 30.04.2019, 08.05.2019 ve 16.05.2019 tarihlerinde tasfiye halini Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, tüm bu yapılan ilanlara rağmen alacaklının başvurusunun bulunmadığını, bunun üzerine tasfiye işlemleri sonlandırılarak Torbalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce bu işlem yerine getirildiğini, yapılan ihtara ve ilana rağmen bahse konu davacı tarafından herhangi bir işlemin yapılmadığını, bu ilanlar sonrası davacı ve alacaklı olduğunu iddia eden taraf hiçbir şekilde ne tasfiye memurluğuna başvuru yapmış ne de alacak kaydı ile ilgili resmi bir başvuru ve kayıt yaptığını, şirketin ihyasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığını, davacı taraf, İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1424 E. sayılı dosyada taraf teşkili sağlanması için ihya talebinde bulunduğunu, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, söz konusu ihya davasının yasal süresinde açılmadığını, Mahkeme tarafından şirketin ihyasına karar verilmesi halinde dahi yalnızca İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1424 E. sayılı dava ile ilgili ve sadece dava konusuyla sınırlı olmak üzere ihya karar verilebileceğini, belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tasfiye memuru olarak son tasfiye memurunun atandığı, davacının ihya istemekte hukuki yararının bulunduğu, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin ihyaya 2016/1424 E. sayılı dosyasındaki davanın terkin tarihinden önce 06.12.2016 tarihinde açıldığı, delillerin takdirinde de bir isabetsizliğin bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esasta reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, şirketin ihyası istemine ilişkin olup, ihya davasının açılmasında hukuki yararın bulunup bulunmadığı ile davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilip hükmedilemeyeceği uyuşmazlık konusudur.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.