Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1053 E. 2024/9100 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilerden dolayı müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, takibe konu kredilerin dayanağı olan genel kredi sözleşmesinde kefalet imzasının bulunmadığı gözetilerek davalının kefil sıfatıyla sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/820 Esas, 2023/1861 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2016/893 E., 2020/19 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu ... Grup Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi ve ... Card üyelik sözleşmesi imzalandığını, dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, davalı ...'ın aynı limitle sözleşmenin müteselsil kefili olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsiline yönelik olarak Ankara 3.İcra Müdürlüğünün 2016/7402 sayılı dosyası ile icra takip başlatıldığını, davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu belirterek davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalının davaya karşı cevap vermediği anlaşılmıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davalının kefaleti olan krediler dikkate alındığında davalının takip tarihi itibariyle toplam sorumluluğunun 208.129,69 TL olduğu, davacı banka takip talebinde 200.000,00 TL ipotek bedelini düşerek talepte bulunmuş olup belirtilen ipotek bedeli mahsup edildiğinde davalı ...'ın icra takip tarihi itibariyle borcunun 208.129,69 TL - 200.000,00 TL = 8.129,69 TL asıl alacaktan ibaret olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Ankara 3. İcra Müdürlüğü 2016/7402 sayılı takip dosyasında davalının itirazının 8.129,69 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren alacağın 763,57 TL'sine %30,24, 7.180,57 TL'sine %38, 185,55 TL'sine %30,24 temerrüt faizi ve faize %5 BSMV uygulanmasına, itirazın iptaline karar verilen kısım üzerinden %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, davacı bankayla dava dışı şirket arasında imzalanan 22.09.2014 tarihli 1.500.000,00 TL limitli sözleşmede davalının herhangi bir kefalet imzasının bulunmadığı, takibe konu 47191 no'lu BCH kredisinin açılış tarihinin 18.06.2015, 49079 no'lu BCH kredisinin ise açılış tarihinin 30.11.2015 tarihi olduğu, dava ve takibe konu her iki kredinin 22.09.2014 tarihli 1.500.000,00 TL limitli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi kapsamında kullandırıldığı, davalının 22.09.2014 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefalet imzası bulunmadığından dava ve takibe konu her iki BCH kredisinden davalının sorumlu tutulmasının mümkün olamayacağı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

17.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.