"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1046 Esas, 2023/1643 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/677 E., 2021/215 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 11.03.2025 günü hazır bulunan davacı vekili Avukat ... ve davalı vekili Avukat ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalı bankadan toplam 21.250.000,00 USD kredi kullandığını, müvekkilinin genel kredi sözleşmesi ve ek tadilatlara uygun olarak kredi erken kapama tarihi olan 03.08.2015 tarihine kadar kredi borcu ve faizlerine uygun olarak ödediğini, sözleşme hükümlerine aykırı herhangi bir eylemde bulunmadığını, davalı bankanın müvekkili şirket tarafından verilmiş olan teminat niteliğindeki ipoteklerin, alacağın temliki sözleşmelerinin, şirket hisse rehninin sona ermesi ve kaldırılması aşamasında, müvekkili şirketin kabul ve onayı olmadan erken kapama süreci olan 06.08.2015 tarihinde 1.402.114,74 USD'yi müvekkili şirkete ait hesaptan haksız olarak tahsil ettiğini, müvekkili şirketten "erken kapama maliyeti bedeli" altında tahsil edilen tutarın mevzuata aykırı olduğunu ileri sürerek 1.402.114,74 USD'nin tahsil tarihi olan 06.08.2015'ten işleyecek 3095 sayılı Kanun uyarınca Devlet bankalarının USD cinsi para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı vekili 02.09.2020 tarihli celsedeki beyanı ile davayı öncelikle genel işlem şartı sebebi ile davalı bankaca erken tahsil edilen erken kapama komisyon bedelinin davalıdan tahsili olmadığı takdirde bankacılık sektör ortalaması üzerinde uygulanan fahiş kısmın davalıdan dava tarihi itibarı ile tahsili olarak ıslah ettiklerini bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının genel kredi sözleşmesi hükümlerine aykırı olarak kredisini vadesinden önce kapatmak istemesi üzerine erken kapama maliyeti hususunda varılan mutabakat ile kredinin kapatıldığını, genel kredi sözleşmesinin 15.6. maddesine göre erken kapama olmaması halinde ödeyeceği faize karşılık olarak erken kapama maliyeti talep edildiğini, davacının hesabından ilgili tutarın davacının ihtirazi kaydı olmaksızın tahsil edildiğini, davacının Denizbank A.Ş.'den kullanmış olduğu kredi ile müvekkili bankadan kullandığı krediyi kapatarak banka borçlarını daha düşük faiz ve/veya daha uzun vadeyle yapılandırarak menfaat temin ettiğini, erken ödeme maliyeti hesaplanırken bankanın mahrum kaldığı faiz ve davacı menfaatinin dikkate alındığını, müvekkili banka tarafından hukuka aykırı bir uygulama yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı bankaca tahsil edilen erken kapama ücretinin iadesi istemiyle açılan davada, taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinin 15.6. maddesine göre davacının kullanmış olduğu kredi borcunun erken ödenmesi halinde davalı bankaca erken kapama ücretinin talep edilebileceği düzenlenmiş olmakla birlikte bu ücretin oranına yer verilmediği, erken kapama ücreti adı altında yapılacak kesintinin oranına ilişkin T.C. Merkez Bankası'na herhangi bir bildirimde bulunulmadığı, davalı bankaca 6 yıl önce kapatılan kredi borcu nedeniyle %10 oranında erken kapama ücretinin tahsil edildiği, bilirkişi heyetince diğer yirmi bankanın bildirdiği "erken kapama ücret oranı ortalamasının" %3,75 olarak belirlendiği, bu orana istinaden davalı bankanın tahsil etmesi gereken miktarın 500.755,26 TL olduğu, bu durumda davalı bankanın 834.592,11 USD fazla erken kapama ücreti ve 41.729,60 USD BSMV'yi haksız tahsil ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 834.592,11 USD erken kapama ücreti ve 41.729,60 USD BSMV olmak üzere toplam 876.321,71 USD'nin ödeme tarihi olan 06.08.2015 tarihinden itibaren hesaplanacak 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca Devlet bankalarının USD cinsi para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince yargılama sırasında usul ve yöntemine uygun olarak alınan objektif, ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 14.12.2020 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda, 20 bankanın erken kapama komisyonu olarak sektör ortalamasının %3,75 olduğunun belirlendiği, İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporunda belirlenen 1. seçeneğin hükme esas alınmasının yerinde görüldüğü, İlk Derece Mahkemesince sektör ortalaması %3,75 oranını aşar şekilde %10 oranı üzerinden davacıdan fazla tahsil edilen 834.592,11 USD'nin, davacıdan fazladan tahsil olunan erken kapama komisyonundan fazla tahsil olunan miktara karşılık gelen BSMV de fazladan tahsil edilmiş olmakla haksız kesildiği anlaşılan ve fazladan kesilen erken kapama komisyonuna karşılık gelen 41.729,60 USD BSMV'si ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği, taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin erken kapama ücretini düzenleyen 15.6. maddesinin genel işlem koşulu kapsamında değerlendirilemeyeceği, dava konusu erken kapama işlemine 11.03.2020 tarihli Tebliğ hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle davalı ve davacı vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı bankaca tahsil edilen erken kapama ücretinin iadesi istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 13.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.