Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1061 E. 2024/9472 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan nakit ve gayrinakit alacakların tahsili için başlatılan ilamsız takibe yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, nakit alacak yönünden davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, gayrinakit alacak yönünden ise kefalet sözleşmesinde bu yönde bir hüküm bulunmaması sebebiyle reddine karar vermesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmeyerek, kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/504 Esas, 2023/1593 Karar

HÜKÜM/KARAR : Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2018/942 E., 2020/567 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı bankanın Ankara Kavaklıdere Şubesi nezdinde dava dışı asıl kredi borçlusu ... Mühendislik Ltd. Şti. lehine davalı borçlu müteselsil kefil ... Mühendislik Ltd.Şti.'nin kefaleti ile imzalandığını, genel kredi ve teminat sözleşmelerine istinaden nakit krediler kullandırıldığını, çeşitli muhataplara teminat mektupları verildiğini, borçluların taahhütname hükümlerini yerine getirmediğini, bunun üzerine açılan bu hesaplar kapatılarak borçlulara Ankara 18. Noterliği vasıtası ile 04.11.2016 gün ve 53129 yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarname ile nakit alacakların ödenmesi gayrinakit alacaklarının nakden depo edilmesi istenmiş ise de müspet bir netice alınamadığını, bunun üzerine alacağın tahsili amacı ile davalı-borçlu aleyhinde Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2016/22045 E. sayılı dosyası ile 22.11.2016 tarihinde (Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2016/21988 E. sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibiyle irtibat kurulmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) icra takibine başlandığını, borçlunun borcun aslına, faize ve faiz oranlarına ilişkin itirazlarının yerinde olmadığını ileri sürerek 32.681,79 TL asıl alacağın 4.028,74 TL olan asıl alacak kısmına %36, 36; 28.652,85 TL olan asıl alacak kısmına %30,24 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsiline, 15.12.2016 tarihinde tazmin olan toplam 54.066,70 TL alacağın tazmin tarihinden itibaren %36,36 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsiline, 16.12.2016 tarihinde tazmin olan toplam 10.000,00 TL alacağın tazmin tarihinden itibaren %36,36 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsiline, 29.12.2017 tarihinde tazmin olan toplam 280.117,25 TL alacağın tazmin tarihinden itibaren %36,36 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsiline, kısmi ödemelerin B.K.m.100 gereğince öncelikle faize mahsubu, avukatlık ücreti ve icra masrafları ile birlikte tahsiline, takibin takip talebindeki diğer kayıt ve şartlarla devamına olanak sağlayacak şekilde davalı borçlunun Ankara 21. İcra Müdürlüğünün 2016/22045 E. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın süresinde olmadığını, geçerli bir kefalet sözleşmesi olmadığını, davacı bankanın davalı şirketin kefil olduğu genel kredi sözleşmesi ile ilgili olarak verdiği kredilerin sonlandığını ve verilen kredilerin bankaya döndüğünü ve herhangi bir alacağı kalmadığını, davalının kefalet sebebiyle borcu bulunmadığının davacı banka tarafından kabul edildiğini, ... Mühendislik şirketi ile 2014-2015-2016 yıllarında GKS’lerin yenilenmiş olduğunu, davalı şirketin kefaletinin de sonlandığını savunarak davanın reddi ile %20 icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davacı banka ile dava dışı ... Mühendislik Ltd. Şti. arasında imzalanan 27.06.2011 tarihli 500.000,00 TL limitli, 30.07.2012 tarihli 317.000,00 TL limitli ve 22.02.2013 tarihli 500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmelerinde davalının müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu, TBK 586 maddesi kapsamında müteselsil kefalet koşullarının oluştuğu, müteselsil kefil davalının ödenmeyen kredi borcundan kefalet limiti oranında ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile sorumlu olduğu, davalının kefalet imzası bulunan genel kredi sözleşmelerine dayalı olarak davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan krediler nedeniyle yapılan hesaplama neticesinde takip tarihi itibariyle davacının asıl alacak işlemiş faiz BSMV ve ihtarname masrafı olmak üzere toplam 33.313,12 TL'den sorumlu olduğu, davacı banka tarafından aynı alacağa ilişkin başlatılan Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2016/21988 E. sayılı ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takip dosyasında ilamsız takip tarihinden sonra ancak işbu dava tarihinden önce olmak üzere 21.04.2017 tarihinde 68.224,63 TL tahsilat yaptığı, yapılan bu tahsilat ilamsız takibe konu olan ve istenebilir olduğu tespit edilen toplam 33.313,12 TL nakit alacağa mahsup edildiğinde davacı bankanın dava tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği nakit alacağının kalmadığı, ilamsız takibe konu edilen ve depo edilmesi talep edilen 369.311,95 TL meri teminat mektuplarından kaynaklanan gayri nakit alacak yönünden yapılan değerlendirmede; 25.128,00 TL tutarındaki teminat mektubunun süresinin dolduğu, bakiye 344.183,95 TL tutarındaki teminat mektuplarının ise 22.11.2016 olan ilamsız takip tarihinden sonra ve işbu dava tarihinden önce tazmin edilmekle nakde dönüştükleri, davalının kefalet imzası bulunan kredi sözleşmelerinde kefillerden gayri nakit alacağı depo edilmesinin talep edilebileceğine ilişkin açık bir hüküm bulunmadığı, itirazın iptali davalarında haklılık durumu takip tarihine göre belirleneceğinden takip tarihi itibariyle kefil olan davalı borçludan teminat mektubu bedelinin depo edilmesi talep edilemeyeceği gibi takipten sonra teminat mektuplarının tazmin edilerek nakde dönüşmüş olmasının bu takip ve itirazın iptali davası bakımından davalı borçlunun sorumluluğunu doğurmayacağı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davacı banka tarafından dava konusu alacağa ilişkin olarak Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2016/21988 E. sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibi sırasında eldeki dava konusu ilamsız icra takibinden sonra ve fakat dava tarihinden önce olmak üzere 21.04.2017 tarihinde yapılan 68.224,63 TL tahsilat ile dava konusu icra takibinde talep edilen nakit alacakların sona erdiği, nakit alacaklar yönünden işbu davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, davalının kefalet imzası bulunan kredi sözleşmelerinde kefillerden gayri nakit alacağı depo edilmesinin talep edilebileceğine ilişkin açık bir hüküm bulunmadığından takip tarihi itibariyle kefil olan davalı borçludan teminat mektubu bedelinin depo edilmesi talep edilemeyeceği gibi takipten sonra teminat mektuplarının tazmin edilerek nakde dönüşmüş olmasının bu takip ve itirazın iptali davası bakımından davalı borçlunun sorumluluğunu doğurmayacağı gerekçesiyle ilk derece mahkemesince gayrinakit alacaklar yönünden davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, davacı bankanın nakit alacak yönünden icra takibi yapmakta haksız olmadığı gibi gayrinakit alacaklar yönünde de icra takibinde kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı, davalı yanca davalı bankanın kötüniyetli takip yaptığına delil olarak gösterilen 17.01.2019 tarihli belgenin yargılama sırasında düzenlenmiş olduğu ve söz konusu belgede takip tarihi itibariyle davalıdan alacağın bulunmadığına dair bir açıklama olmadığı, davalı yanca vekalet ücreti yönünden istinaf itirazı ileri sürülmediği göz önünde bulundurularak gayrinakit alacak kalemine ilişkin olarak davalı yararına ilk derece mahkemesince hükmedilen 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kamu düzeni de gözetilerek kabulü ile ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 32.681,79 TL nakit alacağa yönelik açılan itirazın iptali davasının hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, gayrınakit alacağa yönelik açılan itirazın iptali davasının reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince ve davalı vekilince (katılma yoluyla) temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan nakit alacakların tahsili, gayri nakit alacakların depo edilmesi yönünde başlatılan ilamsız takibe müteselsil kefil davalının itirazının iptali talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun'un 67 nci maddesi.

3. Değerlendirme

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Kanun'un 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin bulunmamasına, Bölge Adliye Mahkemesince kurulan nihai kararın hüküm fıkrasının B bendinin 10. alt bendinde davalı yararına hükmedilen vekalet ücretine ilişkin açıklamada "davacı yararına" ibaresinin sehven geçirildiği ve işbu hatanın mahallinde düzeltilebilecek bir maddi hata olmasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, (temlik alan) davacı ... Yönetim A.Ş. harçtan muaf olduğundan ödediği temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının isteği halinde temyiz eden davacı ... Yönetim A.Ş.'ye iadesine, davalıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 26.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.