Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1075 E. 2025/1718 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından takibe konulan bono nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu bononun adli emanette kaybolması ve davalının imzanın davacıya ait olduğunu ispatlayamaması nedeniyle, ispat yükünün davalıda olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2018/1588 Esas, 2023/1776 Karar

HÜKÜM : Davanın kabulü

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 11.03.2025 günü hazır bulunan davacı vekilleri Avukat ..., Avukat ... ve Avukat ... ile davalı asil .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının nasıl ve ne şekilde temin ettiğini bilemediği ve üzerinde imzasının bulunduğunu iddia ettiği, yazıların da kendisine ait olmadığı, 255.000,00 euro miktarlı 16.07.2013 tanzim tarihli ve bedel kaydı “nakden" olarak tanzim edilmiş bir senedi takibe koyduğunu, davalının kendisini savcılığa şikayet ettiğini ve emniyet ifadesinde davaya konu bononun kendisine para karşılığı olmaksızın verildiğini belirterek bonoyu talil ettiğini, bu durumda ispat yükünün davalıya geçtiğini ileri sürerek davaya konu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; senedin borç nedeniyle kendisine verildiğini, bononun düzenleme sebebini talil etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davaya konu bononun adli emanette kaybolduğu, tüm aramalara ve yazışmalara rağmen bono aslına ulaşılamadığı, dar yetkili İcra Hukuk Mahkemesinde yapılan imza incelemesine göre karar verilmesinin mümkün olmadığı, imzanın davacıya ait olduğunu ispat yükünün davalıda olduğu, mevcut delillere göre bononun bulunamaması nedeniyle davalının bu hususu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, bonodan dolayı menfi tespit talebine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 373/3 hükmü uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

V. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 12.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.