Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1129 E. 2024/9140 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takipte, borçlu kefillerin itirazlarının iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, kefalet sözleşmelerindeki imza farklılıkları ve eş rızasının geçersizliği gibi gerekçelerle davanın reddine ilişkin kararında isabetsizlik görülmediği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunu esastan reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1058 Esas, 2023/1206 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2019/427 E., 2022/296 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili bankanın Gaziantep Ticari Şubesi ile dava dışı asıl kredi borçlusu ... Dokuma Tekstil San. ve Tic. A.Ş. arasında 4 adet kredi çerçeve sözleşmesi imzalandığını ve sözleşmeler çerçevesinde kredi kullandırıldığını, davalı borçluların kredi sözleşmelerini müştereken borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, dava dışı borçlu şirkete kullandırılan kredi geri ödenmediğinden, borçlulara Beşiktaş 17. Noterliği'nin 02.04.2018 tarih, 24304 yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarname ile toplam 4.821.129,54 TL nakit borç bakiyesinin faiz ve ferileriyle birlikte ödenmesi hususunun ihtar edildiğini, müvekkili bankanın alacağı tahsil edilmediğinden genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, dava dışı kefil ...'in itirazı süresinde olmadığından icra müdürlüğünce itirazın reddine, davalı kefiller ... ve ... yönünden ise takibin durdurulmasına karar verildiğini, Gaziantep İcra Müdürlüğü'nün 2018/47442 E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinin ve kat ihtarnamesinin müvekkili ...'e usulsüz tebliğ edildiğini, hesap kat edilmediğinden icra takibine geçilmesinin usulsüz olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, arabuluculuk aşamasının da usulsüz gerçekleştiğini, davacının davaya konu alacağının Kredi Garanti Fonu A.Ş. tarafından ödendiğini, davacının dava açmada hukuki yararının bulunmadığını, müvekkilinin vermiş olduğu kefaletin geçersiz olduğunu, kefalet sözleşmesine bakıldığında müvekkilinin imzasının, adı ve tarihin yazılış şekli ile "müteselsil" ve sorumluluk azami miktarının yazılışının açıkça farklı el yazısının ürünü olduğunun anlaşılacağını, mahkeme kefaletin geçerli olduğu kanaatinde olursa davaya konu alacağın ipotekle teminat altına alınmış olması sebebiyle rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu olan kefalet beyanlarından 19.07.2012 tarihlisinde kefilin sorumlu olduğu azami miktarın, 08.07.2013 tarihlisinde kefalet tarihi ve diğer yazıların, 12.01.2015 tarihlisinde ... ibaresi dışındaki kefalete ilişkin diğer yazıların ...'in el ürünü olmadığı, bu nedenle kefalet beyanlarının geçersiz olması karşısında davalı ... yönünden borç doğurmayacağı gözönünde bulundurularak davanın reddine, davalı ...'in eşi ...'in akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanmış olduğu, davaya konu kefalet akitlerine eş rızalarının verilmiş olduğu tarihlerde de kısıtlılık halinin devam ettiği, eş rızasının ancak fiil ehliyetine sahip kişi tarafından verilebileceği, akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanan kişinin verdiği eş rızasının geçerli olmayacağı, bu nedenle yapılan kefalet akdinin de hükümsüz olması nedeniyle davalı ... yönünden de davanın reddine, alacaklının takibinde kötüniyetli olduğunun ispatının davalıya ait olduğu, davalının, alacaklının kendisi aleyhine kötüniyetli olarak takibe giriştiğini ispatlamak zorunda bulunduğu, buna göre, reddedilen kısım yönünden davacının kötüniyetli takip başlatmadığına kanaat getirilerek şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin de reddine, vekalet ücreti yönünden ise, davanın, her bir davalı yönünden farklı nedenlerle reddedilmesi karşısında ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiş, karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, karara esas alınan bilirkişi raporlarının ve hesaplamanın dosya kapsamına uygun ve karar vermeye elverişli nitelikte olduğu, karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizliğin görülmediği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı davacıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalılara yükletilmesine, 17.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.