Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1171 E. 2025/358 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, davalıya ait bir senetten borçlu olmadıklarının tespiti davasıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, davalı ile imzaladıkları protokolde senedin vadesinde ödenmemesi halinde davalı tarafından kendilerine karşı takip yapılacağını kabul ederek davalının alacaklı sıfatını da kabul ettikleri gözetilerek, davacıların menfi tespit davasının reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1472 Esas, 2023/1931 Karar

HÜKÜM : Davanın reddi

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar Yargıtayca duruşma istemli olarak davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 21.01.2025 günü hazır bulunan davacılar vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

KARAR

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin mimar olduklarını, davalının açmayı planladığı iş yerinin restorasyon işini yapmak için taşınmaz malikleri ile görüşmeleri sırasında davalı ve davalının kardeşi ... ile tanıştıklarını, taşınmaz malikleri ile yapılan anlaşmaya göre binanın restorasyonu için yapılacak tüm giderlerin taşınmazın malikleri tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı ... ile kardeşinin ise taşınmazı kiracı olarak işleteceklerini, müvekkillerinin aldığı restorasyon işini yaptıkları süreçte davalı ve kardeşi tarafından yapılan ortak restoran işletmeciliği teklifini kabul ettiklerini ayrıca davalının abisi ...'e ait ... Turs. Gıda.. Ltd. Şti.'de %50 hisse vermeyi teklif ettiğini ve davacıların da kabul ettiğini, davalının kardeşi ...'ın da hazır bulunduğu ortamda davacılardan 300.000,00 USD ve 150.000,00 USD'lik senetleri bu işlere karşılık teminat olarak aldığını, senetlerin davalı emrine düzenlendiğini ve restoran ortaklığının başlaması ile senetlerin iade edileceğinin taahhüt edildiğini, müvekkillerinin ilgili binanın restorasyonunun 2015 yılı Aralık ayı sonunda bitirdiklerini ve Ocak 2016 ayında davalı ile ortak olduklarını düşündükleri restoranın açılışını gerçekleştirdiklerini, restorasyonun bitiminden sonra davalı taraftan şirket hisselerinin devrinin ve ortaklığın kurulmasının talep edildiğini ancak davalı tarafın müvekkillerini oyaladığını, davalı ile müvekkilinin yaptığı görüşme esnasında karşı tarafın 300.000,00 USD bedelli senedi yırttığını ileri sürerek müvekkillerinin davaya konu 07.10.2015 tanzim, 15.10.2015 vade tarihli 150.000,00 USD tutarındaki senetten dolayı davalı tarafa borçlu olmadıklarının tespiti ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin abisi ...'ın iş yerine gittiğinde davacılarla tanıştığını, davacıların maliklerin ödeyeceği restorasyon masraflarını dava dışı ...'tan istediklerini, ...'ın davacılara 300.000,00 TL verdiğini, ...'tan restorasyon işleri için aldıkları toplam 500.000,00 TL karşılığında müvekkili adına 150.000,00 USD'lik senedin düzenlenerek müvekkiline verildiğini, dava dışı ... ile davacıların arasının bozuk olması sebebiyle senedin müvekkili adına düzenlendiğini, davaya konu senette nakten ibaresi yazıldığını, teminat verildiğine dair taraflar arasında herhangi bir sözleşme veya belge olmadığı gibi senette de teminat senedi olduğuna dair bir ibare bulunmadığını, dosyaya sunulan 07.10.2015 tarihli protokolde davacıların her ikisinin imzasının olduğunu ve 150.000,00 USD'nin nakit karşılığının kendilerine verildiğinin anlaşıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, taraflar arasında düzenlenen 07.10.2015 tarihli protokolde davacıların dava konusu bononun vade tarihinde ödenmemesi halinde alacaklı ... tarafından aleyhlerinde takip yapılmasını kabul ettikleri, dolayısıyla davalının alacaklı sıfatını da kabul ettikleri gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 373/3 hükmü uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

V. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacılara yükletilmesine, 23.01.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.