Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1217 E. 2024/9298 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Limited şirkete ait işletmenin devrinin, genel kurul kararı alınmadan yapılması nedeniyle geçersiz olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Limited şirketin işletmesinin devrinin, şirketin tasfiyesine yol açabilecek ölçüde mal varlığı devri niteliğinde olup olmadığının ve devirden sonra şirketin fesih ve tasfiyeye girip girmediğinin tespiti için uzman bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilerek, eksik incelemeyle davanın reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI :2021/155 Esas, 2023/1408 Karar

HÜKÜM :Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ :İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI :2017/981 E., 2020/298 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... Gıda Ltd Şti'nin tek yetkilisinin 2016 yılına kadar dava dışı ... iken müvekkilinin, 18.07.2016 tarihli pay devri sözleşmesi kapsamında şirket hisselerinin %50'si oranındaki 200 adet payı 200.000,00 TL bedelle adı geçenden devraldığını, sözleşmenin İzmir 21. Noterliğince onaylandığını, 18.07.2016 tarihli ve 2016/1 sıra numaralı genel kurul kararı ile şirketin iki ortaklı olarak devamına, müvekkili ile ...'in aksi kararlaştırılıncaya kadar süresiz şirket müdürü seçilmelerine, tek imzanın bulunduğu eski imza sirkülerinin iptaline ve ortakların şirketi müştereken imzaları ile temsil etmelerine karar verildiğini, bu genel kurul karar toplantı tutanağının da İzmir 21. Noterliğinin 23775 yevmiye numarası ile onaylandığını, davalı şirket yetkilisinin tüm hukuki işlemlerde müştereken imza gerektiğini bilmesine rağmen haksız ve kötü niyetli olarak daha önce iptal edilmiş imza sirkülerine dayanarak Bayraklı İzmir adresindeki Lezistan adlı işletmeyi, içinde bulunan menkul, demirbaş ve iş yeri çalışma ruhsatı ile birlikte 80.000,00 TL bedelle davalı ... şirketine devrettiğini, bu devrin Bornova 4. Noterliğince 30.09.2016 tarihinde onaylandığını, sözleşmenin butlanla sakat olduğunu, ortakların iradesine uygun olmadığını, müşterek imza bulunmadığını ve kanuni şekle uygun olmadığını iddia ederek geçmişe etkili olarak geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... Doğrama Mobilya İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; limited şirketlerin pay devri ile genel kurul kararının ticaret siciline tescilinin ve ilanının gerekli olduğunu, oysa ki pay devir sözleşmesinin tescil edilmediğini, bu nedenle iyi niyetli 3. kişi durumunda olan müvekkili şirkete karşı ileri sürülemeyeceğini, imza yetkisinin belirlenmesine ilişkin kararın da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 375 inci maddesi doğrultusunda yönetim kurulu tarafından alınmaması sebebiyle hukuken geçersiz olduğunu, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, davacı ile dava dışı ... arasında düzenlenen limited şirket pay devri sözleşmesinin usulüne uygun şekilde noterde düzenlendiği ve davalı ....... Ltd. şirket kurulu tarafından onaylanması nedeni ile davacının pay sahibi haline geldiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı şirketler arasındaki ticari işletme devrinin, davacı ortağın rızası olmaksızın yapılması nedeniyle geçersiz olup olmadığı noktasında toplandığı, limited şirkette pay devri için ticaret siciline tescil ve ilanın kurucu mahiyette olmayıp yalnızca açıklayıcı nitelikte olduğu, davacı tarafından davalı ... Doğrama Mobilya İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.'nin ticari işletmenin devri sözleşmesini yaparken davacının pay devraldığını bildiği ve kötü niyetli olduğu hususunu kanıtlayamadığı, bu itibarla davanın reddine dair kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, limited şirkete ait işletmenin devrinin kanuni şekil unsurlarını taşımadığı iddiası ile geçersizliğinin tespiti istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve gerekçe

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı ile dava dışı ...'in ortağı olduğu davalılardan ... Gıda Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti'ye ait işletmenin, dava dışı ortak tarafından diğer davalı ... şirketine devrinin, genel kurul kararı alınmadan gerçekleştirilmesi ve ticaret siciline tescil edilmemesi sebebi ile geçersiz olup olmadığına ilişkindir.

Somut olayda, 6102 sayılı TTK'nın 595. maddesine uygun düşecek şekilde, davacı ile dava dışı ...'in şirket hisse devri konusunda anlaştıkları, pay devrinin noterde gerçekleştirildiği, genel kurulda da buna ilişkin karar alındığı, bu itibarla pay devrinin tescile gerek olmaksızın geçerlilik kazandığı konusunda tereddüt bulunmamaktadır.

Buna karşılık limited şirkete ait işletmenin devrinin ticaret siciline tescili kurucu niteliğe haiz olmayıp, açıklayıcı etkiye sahip ise de davacı yanca yargılamanın her aşamasında, devredilen işletmenin, şirketin tek mal varlığı olduğunun ve genel kurul kararı olmadan devrinin yapılmasının mümkün olmadığının iddia edildiği, Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, 6102 sayılı TTK'nın 643. maddesi yollaması ile aynı Kanun'un 538/2. maddesi uyarınca, limited şirketin fesih ve tasfiyesine yol açabilecek ölçüde mal varlığının devri genel kurulun devredilemez yetkileri arasında sayıldığı, dolayısıyla dava dışı şirket müdürünün yapmış olduğu devrin, şirketin tasfiyesine yol açar nitelikte işlem olup olmadığı, devirden sonra şirketin bu yüzden fesih ve tasfiyeye girip girmediği de önem arz etmekte olup, bu hususun ayrıca incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekir.

O halde, mahkemece, dava dışı şirket müdürü tarafından genel kurul kararı alınmaksızın şirkete ait işletmenin satışı ile birlikte şirketin özsermayesini yitirip yitirmediği, dolayısıyla hukuki işlemin geçersiz olup olmadığı konusunda alanında uzman bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp bu husus değerlendirilmeden, eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.12.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.