Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1285 E. 2024/9374 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacının tescilli markasını izinsiz kullanarak marka hakkına tecavüz edip etmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının ticaret unvanı tescilinin, davacının marka tescilinden önce tarihli olması ve davalının markasal kullanım yaptığına dair yeterli delil bulunmaması gözetilerek, davacının marka hakkına tecavüz iddiasının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2235 Esas, 2023/2192 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla)

SAYISI : 2020/245 E., 2022/181 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ...'in uzun yıllardır Sakarya ilinde inşaat alanında faaliyet gösterdiğini, daha sonra ... Proje Yönetimi Yapı ve Yatırım A.Ş. şirketini kurarak aynı işi devam ettirdiğini, 2015 77390 marka numarası ile markasını Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) nezdinde 27.06.2016 tarihinde bir çok sınıfta tescil ettirdiğini, bu sınıflardan birinin de inşaat işleri ve gayrimenkul komisyonculuğu olduğunu, davalının davacıya ait tescilli markayı izinsiz olarak uzun süredir kullandığını, davacının herhangi bir izni ya da onayı bulunmadığını, davalının internet adresinde dahi davacıya ait olan tescilli markanın kullanıldığını, davalı şirketin de inşaat ve gayrimenkul alanında faaliyet gösterdiğini, haksız rekabete yol açtığını, davalı tarafa ihtarname ile marka kullanma hakkına tecavüzün sonlandırılması isteminin ihtar edildiğini, davalı şirketin ihtarnameye kayıtsız kaldığını ileri sürerek tescilli markaya tecavüzün tespitini, ardından tespit edilen tecavüzün meni, davacının tescilli markasına benzer davalının kullandığı ürün ve reklam malzemelerinin toplatılmasını, hükmün tirajı en yüksek gazeteden biri ile ilanına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı firmanın Antalya Ticaret Sicil kayıtlarından görüleceği üzere 17.09.2015 tarihinde kurulduğunu, “...” yı sadece ticaret ünvanı olarak kullanmakta olduğunu, marka olarak kullanımı bulunmadığını, birbirine uzak farklı şehirlerde faaliyet gösterdiklerini, davalının hiçbir zaman Sakarya ilinde iş yapmadığı gibi, davacıların da Antalya’da iş yapmadıklarını, ihtarnameden dava sebebiyle haberdar olduklarını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davalının ticaret unvanının 17.09.2015 tarihinde Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğüne kaydedildiği, davacının 2015 77390 marka numarası ile markası için TÜRKPATENT nezdinde 22.09.2015 tarihinde başvurulduğu ve 27.06.2016 tarihinde tescil edildiği, bu bağlamda davalının ticaret siciline kaydının önce olduğu, ticaret unvanının tekliği ilkesi gereği aynı unvanın başkasınca kullanılamayacağı, ticaret unvanının korunmasında tescilli unvanın öncelikli olduğu, davacı tarafın davalının markasal kullanımına dair delil sunamadığı, davalı tanığı beyanlarında davalının markasal kullanımı bulunmadığını sadece resmi evraklarda kullandığını beyan ettiği, markasal kullanımın bulunduğu iddia edilen internet sitesinin kapalı olduğu, davalının davacının markasını ticaret unvanının dışınsa markasal kullandığına dair başkaca delil sunulamadığı, davalının davacının marka hakkına tecavüzü tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 29 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 24.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.