"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1233 Esas, 2023/1872 Karar
HÜKÜM : Esas hakkında yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ardahan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/25 E., 2021/286 K.
BİRLEŞEN DAVA : Ardahan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/24 Esas
Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 358.160,00 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ...'ın borcuna karşılık ... Bankası Ardahan Şubesine ait çek yaprağını 400.000,00TL borçlu olduğunu Ardahan İlinde yazmak ve imza etmek suretiyle ...'e teslim ettiğini, ilgili çek üzerinde çek bedelinin ...'e ödenmesi gerektiği belirtildiğini, aralarında vardıkları anlaşmaya göre ödenmesi için kararlaştırılan tarihin ayrıca 06.10.2019 tarih olarak yazıldığını, çekin ödeme günü olan 06.10.2019 tarihinde davalı ...'ın çek hamili ve alacaklı olan ...'i arayarak kendisine biraz süre tanımasını, parayı henüz denkleştirmediğini söyleyerek oyaladığını, bu sebeple çekin 31.10.2019 tarihinde ... tarafından ... Bankasına verildiğini ve tahsilinin talep edildiğini, ancak yapılan sorgulamada borçlu ...'ın hesap bakiyesinin yeterli olmadığının şerh verildiğini, alacaklı müvekkil ...'in yurt dışında ikamet ettiğini, dolayısıyla çeki bankaya ibraz etmesi için 1 aylık yasal süresi olduğunu, alacaklı müvekkilin 1 aylık süre dolmadan 31.10.2019 tarihinde çeki Ardahan Şubesine ibraz ettiğini, fakat ilgili banka işlemde hata yaparak sanki çek süresinde ibraz edilmemiş gibi şerh düşmek suretiyle çek karşılığını ödemediğini, banka şubesinin yaptığı işlemin hatalı olduğunu, söz konusu çek arkasına ilgili banka şubesi karşılıksız olduğu şeklinde açık bir ifade kullanmadığı için çeke dayalı olarak müvekkil tarafından kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın takibe itiraz ettiğini ileri sürerek davanın kabulü ile itirazın iptaline, %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; asıl dava dosyasında yürütülen itirazın iptali davasının yargılaması sırasında 21.07.2020 tarihli ihtiyati haciz kararı verildiği, bu ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine, itirazın reddi yönünde karar verilmesi üzerine bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesinin 2020/1525 E., 2020/1501 Karar sayılı karar ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiği, davalı ... tarafından yapılan haczin hukuka aykırı olduğunu ileri süre haksız ihtiyati haciz sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 maddi tazminat ve 50.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 51.000,00 TL tutarında tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine, %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dosyada davacı vekilinin talebi doğrultusunda davalının tüm malvarlığı hakkında ihtiyati haciz uygulandığı buna bağlı olarak da davalı tarafın istinaf yoluna başvurduğu ve Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1525 E., 2020/1501 K. sayılı ilamı ile davalının dosya arasına sunduğu delillerin kendi iddialarını ispatladığını, takibe konu edilen senedin teminat senedi olduğu, dosyaya sunulan dekontlardan sözleşmedeki miktarın ödendiği anlaşılarak ihtiyati haciz kararının kaldırıldığı, davalı tarafında bu ilama dayanarak haksız ihtiyati haciz sebebi ile maddi manevi tazminat davası açarak işbu dosya ile birleştirildiği, asıl dosya davacısı ...'ın noter huzurunda düzenlenen vekâletname ile ...'a davalı taraf ile yapılan gayrimenkul satış protokolüne konu olan taşınmazlar üzerinde işlem yapma yetkisi verdiği ve davalının sunduğu dekontlardan da anlaşılacağı üzere satış sözleşmesinde belirlenen miktarın davacı tarafa ödendiği, keza taraflar arasında (...'un davacı ...'a vekaleten imzaladığı sözleşme) imzalanan sözleşmede de takibe konu edilen senedin teminat senedi olduğu açık bir şekilde belirlendiği, davacı vekili her ne kadar 3. celsede davalı ve ... hakkında vekâletin kötüye kullanılması ve dolandırıcılık suçları nedeni ile suç duyurusunda bulunduklarını beyan etmiş ise de ilgili soruşturma dosyası dosya arasına alınarak yapılan incelemede şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiş olduğu, tüm bu hususlar gözetilerek dosyadan verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin verilen üst yargı kararındaki hususlar, davalı tarafından sunulan dekontlar ve taraflar arasında imzalanan sözleşmede takibe konu edilen senedin teminat senedi olarak verildiğinin açıkça belirlenmiş olması hususları gözetilerek asıl dava yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği, birleşen dosya davacısı dava dilekçesinde müvekilinin maddi zarara uğradığını beyan etmiş ise de kendisine verilen süre zarfında maddi zararlarını somutlaştıramadığı, müvekkilinin ihtiyati haciz nedeni ile ticari faaliyette bulunamadığından bahsetmiş ise de müvekkilinin ticari faaliyeti ile verilen ihtiyati haciz arasında nasıl bir bağ olduğunu, ne şekilde zarara uğradığını ve neden ticari faaliyette bulunamadığı hususları birleşen dosya davacı vekili tarafından açıklanamadığı, bu nedenlerle birleşen dosya davacısı yönünden somut bir şekilde ortaya konulamayan maddi tazminat talebinin reddi gerektiği, birleşen dosyadaki manevi tazminat talebinin kabulü için ise birleşen dosyadaki davalı tarafın ağır kusurlu veya kötüniyetli olması gerektiği, dosya kapsamında davalı tarafından sunulan deliller göz önüne alındığında davalı tarafa ödeme yapıldığı sunulan dekontlardan anlaşıldığı, taraflar arasındaki sözleşmede de takibe konu edilen senedin Yargıtay ilamlarında da belirtildiği usule uygun şekilde teminat senedi olarak kararlaştırıldığı ve asıl dosyadaki davacı vekilinin bekletici mesele yapılması için öne sürdüğü soruşturma dosyasında da kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği anlaşıldığından birleşen dosyadaki davalı tarafın kötüniyetli olduğuna kanaat getirilerek ve manevi tazminat hususunda hakimin takdir hakkı olduğu gerekçesiyle asıl dosya yönünden; Davanın reddine, alacak miktarının 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) madde 67/2 gereği 324.803,97 TL üzerinden %20'sine tekabül eden 64.960,79 TL icra inkâr tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, birleşen dosya yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının maddi tazminat talebinin dava dilekçesinde maddi zararını tam olarak somutlaştırmadığı ve kendisine 3. celsede süre verilmesine rağmen maddi zarar kalemlerini açıklamadığı gibi soyut ifadelerde kaldığı anlaşıldığından reddine, davacının manevi tazminat talebinin ise davalı tarafın kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğu kanaatine varılarak kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın 21.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, karar davacı-birleşen davada davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Ardahan İcra Müdürlüğünün 2020/176 E. sayılı dosyasında, alacaklı ... tarafından borçlu ... aleyhine 324.803,97 TL takip çıkışı üzerinden T.C. ... Bankası Arhadan Şubesi'ne ait 0129787 seri numaralı keşidecisi ... olan lehtarı ... olan Ardahan 06.10.2019 keşide tarihli, 400.000,00 TL bedelli çeke dayanılarak Genel Haciz Yolu ile İlamsız İcra Takibi yapıldığı, 09.08.2019 tarihli gayrimenkul satış protokolüdür başlıklı belgenin dosyaya ibraz edildiği, bu belgeye göre "Ardahan ili Merkez ilçesi Karagöl mahallesi Yenihamam civarı mevkinde kain 327 Ada, 140 Parsel sayılı taşınmaz üzerine inşa edilmiş binanın 1 numaralı bağımsız bölümün 67.000,00-TL 'den 6-8-8 ve 9 numaralı dairelerin birim fiyatı 145.000,00-TL 'den olmak üzere 580.000,00-TL 'den ve toplam 5 adet dairenin toplam fiyatı olan 647.000,00-TL için ... Bankası Ardahan Şubesinin 129787 seri numaralı 400.000,00-TL bedelli ve ödeme tarihi 06/10/2019 günü olan 1 adet çek teminat olarak verilmiştir. Çekten geriye kalan bakiye 247.000,00-TL ise ...'in ... Bankasındaki Iban numaralı hesabına yatırılacak ve ödemeler tamamlandığında çek iade edilecektir" şeklinde hükümlerin yer aldığı, bu protokol altında alıcı olarak ... 'ın ve satıcı olarak da ... 'e vekâleten ... 'un imzalarının mevcut olduğu, söz konusu protokolün itirazın iptali davasına delil olarak sunulması üzerine Ardahan C. Başsavcılığı'nın 2021/309 Soruşturma sayılı dosyası kapsamında ... tarafından ... ve ... aleyhine şikayetçi olunması üzerine soruşturma yapıldığı, bu soruşturma dosyası içerisinde Ardahan Noterliğinin 09.08.2019 tarih ve 6298 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vekâletnamesinin yer aldığı bu vekâletnamede ... tarafından ...'a Ardahan ili Merkez ilçesi Karagöl mahallesi Yenihamam civarı mevkinde kain 327 Ada, 140 Parsel sayılı taşınmazda bulunan 1, 6, 7, 8 ve 9 numaralı bağımsız bölümlerle ilgili satış vaadi sözleşmesi yapmaya ve imzalamaya ...'un vekil olarak tayin edildiğinin anlaşıldığı, ayrıca, dosya kapsamında yer alan ve ... tarafından ...'e yapılan ödemelere ilişkin ... Bankası dekontları incelendiğinde 08.08.2019 tarihinde 63.000,00TL, 14.10.2019 tarihinde 247.000,00 TL, 06.09.2019 tarihinde 180.000,00 TL, 10.09.2019 tarihinde 20.000,00 TL ve 08.08.2019 tarihinde 137.000,00 TL olmak üzere toplam 647.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, şu halde, 09.08.2019 tarihli protokol gereğince ödenmesi gereken 647.000,00 TL'nin tamamı ödenmiş olup, takibe konu ... Bankası Ardahan Şubesi'nin 129787 seri numaralı çekin bedelsiz kaldığı, tüm bu nedenlerle, asıl dava dosyası bakımından ilk derece mahkemesince davanın reddi yönünde karar verilmesi ve bu sebeple de davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi alacağın ve takibinde likit olması karşısında usul ve yasaya uygun olduğu, birleşen dava dosyası bakımından yapılan istinaf incelemesinde, asıl dava dosyası bakımından bedelsiz kalmış çeke dayanılarak yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasının yargılaması sırasında ihtiyati haciz kararı alındığı, bu karar çeke dayanılarak verilmiş olup çekin teminat çeki niteliğinde bulunduğunun yapılan yargılama neticesinde anlaşıldığı, dolayısı ile alınan ihtiyati haciz kararı haksız nitelikte olduğu, ihtiyati haciz kararını alan davalının asıl dava dosyası kapsamında yer alan gayrimenkul satış protokolünde belirtilen 647.000,00 TL tutarın yine dava dosyası kapsamında yer alan 5 adet dekont ile ödemiş olduğu, ihtiyati haciz kararına dayanak oluşturan çekin teminat senedi olduğunu açıkça taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde açıkça belirtilmiş olmasına rağmen bu çeke dayanılarak ihtiyati haciz talep etmiş olması, ödeme dekontlarından birinin altında çek bedelinin ödendiğinin ifade edilmiş olması taşınmaz satış vaadi sözleşmesini imzalayan dava dışı temsilcinin noterden vekâletnamesinin bulunması karşısında davalının kötü niyetle ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde belirtilen rakamdan daha yüksek bir alacağı tahsil amacıyla bilerek ve isteyerek teminat niteliğindeki çeki dayanak göstererek ihtiyati haciz kararı almasında gerek asıl dava dosyası gerekse birleşen dava dosyasındaki deliller kapsamında kötü niyetle ve ağır kusur oluşturacak şekilde hareket ettiği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince manevi tazminata hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği, hükmedilen manevi tazminatın haksız ihtiyati haciz ile orantılı olması tarafların ekonomik durumlarında zenginleşme ve fakirleşmeye neden olmaması ve manevi tazminata hakim olan kriterler dikkate alındığında 10.000,00 TL manevi tazminatın dosya kapsamına daha uygun olacağı gerekçesiyle asıl dava davacısı ve birleşen dava davalısı ... vekilinin diğer istinaf istemlerinin esastan reddine, asıl dava davacısı ve birleşen dava davalısı Aykan Kardeş vekilinin birleşen dosya kapsamında hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl dosya yönünden davanın reddine, birleşen dosya yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacının maddi tazminat talebinin dava dilekçesinde maddi zararını tam olarak somutlaştırmadığı ve kendisine 3. celsede süre verilmesine rağmen maddi zarar kalemlerini açıklamadığı gibi soyut ifadelerde kaldığı anlaşıldığından reddine,Davacının manevi tazminat talebinin ise davalı tarafın kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğu kanaatine varılarak kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın 21.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, karar davacı-birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl dava yönünden itirazın iptali, birleşen dava yönünden haksız ihtiyati haciz sebebiyle tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Kanun'un 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı-birleşen davada davalı vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 17.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.