"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2152 Esas, 2023/2209 Karar
HÜKÜM : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)
SAYISI : 2019/460 E., 2023/500 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde;Müvekkili aleyhinde Sivas 4. İcra Müdürlüğünün 2019/81782 E. sayılı dosyasında bonoya dayalı Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, ancak dayanak senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığı gibi senedin bono vasfını da taşımadığını, davalının takipte kötü niyetli olduğunu ileri sürerek müvekkilinin takip kapsamı nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının senet üzerindeki imza ve yazıları inkar etmesinin alacağın tahsilini geciktirme amacını taşıdığını, bu anlamda davacının imza ve yazı örneklerinin alınması suretiyle senet üzerinde yer alan imza ve yazıların Adli Tıp Kurumu nezdinde mukayese edilmesi sonucunda imza ve yazıların davacı elinden çıktığının sübuta ereceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, Adli Tıp Kurumundan alınan rapor ve yine Adli Tıp Kurumunda faaliyet gösteren Genişletilmiş Uzmanlar Kurulundan alınan rapor ve de grafoloji alanında uzman üç bilirkişiden oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan raporlarda, bono üzerinde davacı adına atılı bulunan imzaların davacı eli ürünü olduğunun mütalaa edildiği, öte yandan, Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2022/189 E. sayılı dosyası kapsamında asıl borçlu ...'in üzerine atılı bulunan kıymetli evrakta sahtecilik suçundan da beraat ettiği ve kararın kesinleştiği, bu anlamda dava dışı ... tarafından davacı adına sahte imza atılmış olabileceğine yönelik ihtimalin de ortadan kalktığı, bono üzerindeki imzaların davacı eli ürünü olduğunun, bilimsel ölçütlerle tekniğe ve dosya kapsamına uygun şekilde düzenlenen raporlar ile sarih hale gelmesi ve dava dışı asıl borçlu ...'in de davacı ...'ın imzasını taklit etmek suretiyle sahtecilik suçunu işlemediğinin anlaşılması karşısında, davacının kambiyo ilişkisi sebebiyle davalıya borçlu olduğu, aksinin davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın ispatlanamadığından reddine, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, davacının kötü niyeti ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, bonoya dayalı takipte menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, alınmadığı anlaşılan 427,60 TL temyiz ilam harcı ile 2.107,80 TL temyiz başvuru harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.