"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1544 Esas, 2023/1504 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/293 E., 2021/240 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin 2019/88149 sayılı "...+şekil" ibareli marka başvurusunu yaptığını, Markalar Dairesi Başkanlığınca 2016/88791 sayılı "..." ibareli markaya dayalı olarak, SMK'nın 5/1-ç maddesi uyarınca başvurunun kısmen reddine karar verildiğini, müvekkilince bu karara yapılan itirazın ise Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) tarafından reddedildiğini, alınan kararın yerinde olmadığını, müvekkilinin önceki markalarının serisi mahiyetinde olan marka için başvuru yaptığını, kısmi ret kararına dayanak marka ile müvekkili başvurusunun kapsamlarının farklı olduğunu, markaların da içerdikleri ibareler, renk ve görsel açıdan farklı bulunduklarını, markaların tüketici nezdinde farklı bir şekilde algılanacağını ileri sürerek, YİDK’nin 2020-M-6043 sayılı kararının iptaline ve başvurunun reddedilen mallar yönünden tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında, başvuru kapsamından çıkarılan mallar yönünden SMK'nın 5/1-ç maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davacının başvuru markasının "..." ibaresini, redde mesnet markanın da "..." ibare ve görselini içermesi karşısında esasen markalar arasında yüksek derecede benzerlik oluşmakla beraber bu benzerliğin aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlik olarak değerlendirilmemesi gerektiği, başvuru markasındaki "..." ibaresinde yer alan "K" ve "A" harflerinin şekilsel olarak farklı olması ve mesnet "..." ibareli markada belirgin olarak yer alan "O" harfi içindeki şekil unsuru farklılığı nedeniyle markaların aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadığı, SMK'nın 5/1-ç maddesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 2020-M-6043 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6769 sayılı SMK'nın 5/1-ç maddesi hükmünün uygulanabilmesi için markalar arasındaki benzerliğin iltibasa yol açacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olmasının gerektiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25.11.2020 tarih, 2020/1019-5419 E.K. sayılı ilamının da bu yönde bulunduğu, buna göre "... +Şekil" ibareli dava konusu başvuru ile redde mesnet 2016/88791 sayılı "..." ibareli marka arasında bu anlamda bir benzerliğin bulunmadığı, başvurunun tertip tarzı ve yer verilen şekil unsuru ile anılan madde anlamında dava konusu başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, marka ile ilgili Kurum kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 26.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.