Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1830 E. 2025/475 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya ait tescilli markaların 5 yıldan uzun süredir kullanılmadığı iddiasıyla marka iptali talebine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Markanın kullanımına ilişkin SMK'nın 9/1 hükmünün hem geçmişte tescil edilen markalar hem de gelecekte tescil edilecek markalar için kullanma külfeti getirdiği, ispat yükünün davalıda olduğu, bilirkişi raporunda markasal kullanımın bulunmadığı tespit edilen emtialar yönünden tescil tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin bitim tarihi itibariyle iptal koşullarının gerçekleştiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/662 Esas, 2023/2127 Karar

Ürün. San. ve Tic. A.Ş. vekili Avukat ...

vekili Avukat ...

SAYISI : 2018/91 E., 2020/353 K.

Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı adına 2000/21708, 2001/22219 ve 2005/07791 numarası ile tescilli markaların tescil tarihleri üzerinden 5 yıldan uzun bir sürenin geçtiğini, bu süre içerisinde davalının markaları kullanmadığını, markaların tescil edildikleri tüm sınıf ve alt sınıflar bakımından 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 9. maddesi gereği iptal koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek 2000/21708 sayılı markanın 19.06.2007 2001/22219 sayılı markanın 20.06.2008, 2005/07791 sayılı markanın 30.05.2011 tarihinden geçerli olmak üzere iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (mülga 556 sayılı KHK) 14. maddesinin Anayasa Mahkemesince iptali sonrası markanın kullanım zorunluluğundan bahsedilemeyeceğini, SMK ile getirilen iptal müessesesinin Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile tüm sonuçlarıyla ortadan kalktığından, 5 yıl kullanmama süresinin yeniden başlayacağını, kullanmamaya dayalı iptal davalarının SMK'nın yürürlüğe girmesinden 5 yıl sonra açılabileceğini, dava konusu markaların 09.03.2015 tarihinde marka devir sözleşmesi ile Bahçeden Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.'nden devralındığını, markaların devir sonrası ciddi bir şekilde kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının 2000/21708 sayılı markasının 29. ve 30. sınıflar açısından, 2001/22219 sayılı markasının 29., 30. ve 35. sınıflar açısından, 2005/07791 sayılı markasının 29., 30. ve 40. sınıflar açısından, hizmetlerinin markasal kullanımlarının mevcut olmadığı, bu hizmetler açısından markaların iptali şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafça istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile SMK'nın 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe girdiği, 9/1 hükmünde yer alan yasal düzenlemeden önce, aynı içeriğe ve amaca yönelik mülga 556 sayılı KHK'nın 14. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarihli ve 2016/148–89 sayılı kararıyla iptal edildiği, kararın 06.01.2017 tarihli Resmî Gazete’de yayımlandığı, uyuşmazlığa uygulanacak mevzuat yönünden 06.01.2017-10.01.2017 tarihleri arasında yasa boşluğu bulunduğu, SMK'nın 9/1 hükmü ile Anayasa Mahkemesince iptal edilen 556 sayılı KHK'nın 14. maddesindeki düzenlemelerin, markalar sicilinin kullanılmayan markalardan arındırmayı amaçladığı, 5 yıllık sürenin 10.01.2017 tarihinden itibaren yeni baştan başlayacağına yönelik savunmanın dinlenilemeyeceği, markanın kullanılmasına ilişkin SMK'nın 9/1 hükmünün hem geçmişte tescil edilen markalar hem de gelecekte tescil edilecek markalar için kullanma külfeti getirdiği, SMK'nın 9. maddesi anlamında bir kullanımdan bahsedebilmek için bu kullanımın Türkiye'de gerçekleşmesi gerektiği, olumsuzu ispatlama yükü davacıya yüklenemeyeceğinden ispat yükünün davalıda olduğu, bilirkişi raporunda; davalının üretim ve satış faaliyetleri uyarınca, dava konusu 2000/21708 numaralı Bahçeden ibareli markanın kayıtlı olduğu 29. sınıf bakımından “Jöleler ve Jelatinler, Süt ve Süt Ürünleri” alt sınıfları için markasal kullanımı varsa da “Kuru Bakliyat yani fasulye, bezelye, nohut, mercimek, soya... Zeytinler, turşular..” emtialarının markasal kullanımının bulunmadığı, 30. sınıf bakımından “tahin bal arı sütü, propolis” emtiaları dışındaki diğer alt sınıflar yönünden markasal kullanıma rastlanmadığı, 2001/22219 numaralı “Bahçedenx” ibareli markanın tescilli bulunduğu 29., 30. ve 35. sınıf bakımından, 2005/07791 numaralı “Bahçeden Chicotta” ibareli markanın 29. sınıf bakımından “Fındık ve Fıstık Ezmeleri” alt sınıfı dışındaki emtialar yönünden, 30. sınıf bakımından “Çikolatalar ve Çikolata Ürünleri” dışındaki emtialar yönünden, 40. sınıf emtialar yönünden markasal kullanımın bulunmadığı tespit edildiğine göre, davalının adına tescilli bulunan markaların, bir kısım emtia yönünden markasal kullanım içerdiği, markasal kullanımın bulunmadığı emtia yönünden tescil tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin bitim tarihi itibariyle iptal koşullarının gerçekleştiği, itibar edilen bilirkişi raporunda markasal kullanımın bulunduğu alt sınıflar dahil olmak üzere tümden markaların iptaline karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davalı adına tescilli markaların kullanılmadığı iddiasına dayalı marka iptali talebine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 03.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.