Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1854 E. 2025/525 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacının tescilli markalarını izinsiz kullanarak haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı ve davacının maddi-manevi tazminat taleplerinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalının marka hakkına tecavüz ettiğine dair iddiasını ispatlayamaması ve delillerin yetersizliği gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da bu kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/359 Esas, 2023/1293 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 3.Asliye Hukuk Mahkemesi (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla)

SAYISI : 2018/43 Esas, 2020/235 Karar

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369/2 hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin "..." "..." "..." " ..." ''..." markaları bulunduğunu, müvekkilinin söz konusu markalara konu ürünlerin özellikle Türkiye'deki pazarda kullanılmasına ilişkin yatırımlar yaptığını, bu markaların davalı tarafça yurt dışından ithal edilmeye çalışıldığını, bu malların bir kısmının Mersin ve İzmir Gümrük Müdürlüklerinden alınarak piyasaya arz edildiğine dair duyumlar alındığını, müvekkilinin belirtilen markalara lisans vermek suretiyle kendisine iyi bir pazar payı oluşturduğunu, davalı tarafın söz konusu markaları kullanması ve piyasaya arz etmesinin açıkça bir tecavüz teşkil ettiğini, bu suretle de haksız rekabete yol açtığını ileri sürerek tecavüzün tespiti ile maddi ve manevi zararın tazminine, haksız rekabetin önlenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin hiçbir şekilde söz konusu edilen marka ibarelerini kullanmadığını, davacının tamamen haksız kazanç sağlamak amacıyla işbu davayı ikame ettiğini, davacının iddialarının tamamen duyuma dayalı iddialar olduğunu, müvekkili yönünden gerçek dışı iddiaların davacı tarafından ispatlanamadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı tarafın dosyaya sunduğu delillerden görsellerin davalıya ait olup olmadığının bilirkişi tarafından tespit edilemediği, davacının "..." markası yönünden her ne kadar davalının ithalat işlemleri yaptığı Mersin Gümrük Müdürlüğü yazısı ile sabit ise de, çifte benzerlik kaidesinin gerçekleşmediği, davacı tarafın "..." markasını hak sahibi olduğu, 1. ve 5. sınıflar yönünden kullanılıp kullanmadığının bilirkişi marifeti ile tespit edilemediği, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, marka hakkına tecavüzün önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 04.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.