"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/526 Esas, 2023/552 Karar
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde ; davalının davacı şirket ve dava dışı ... hakkında Fethiye 2. İcra Müdürlüğü’nün 2012/6765 esas sayılı dosyası ile 1.000.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak icra takibi başlattığını, davacı şirket ile davalı arasında bir kısım taşınmazların satışı ve takası için sözleşme imzalandığını, davalının anılan bu sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu sözleşmeye davacı şirketin vekili olarak imza atanın dava dışı ... olduğunu, bu sözleşme gereğince davacı şirket tarafından verilmesi kararlaştırılan teminat bonosunun 31.05.2012 tanzim tarihli, vadesi olmayan, 1.000.000,00 TL bedelli bono olduğunu, dava dışı ...’in davacı şirketin rızası olmadan ikinci bir bono daha tanzim etmiş olduğunu, icraya verilen bononun 01.06.2012 tanzim tarihli, 12.07.2012 vade tarihli, 1.000.000,00 TL bedelli bu ikinci bono olduğunu, bu şekilde sözleşmedeki teminat bonosunun saf dışı bırakıldığını, davalı ve dava dışı ... tarafından davacı şirketin borçlu hale getirildiğini, teminat bonosu olmayan bu ikinci bonoyu kabul etmediklerini, zira dava dışı ...’in şirket adına çek keşide etme yetkisi bulunmasına rağmen bono tanzim etme yetkisi bulunmadığını, zaten böyle bir bono verilmesini gerektirir bir durumun da olmadığını, yukarıda anılan sözleşmeden kaynaklanan şartlar yerine getirilmediğinden ilk bononun bile geçersiz olduğunu, dava konusu edilen bono teminat bonosu olsa bile geçersiz olduğunu, özetle Fethiye 2. İcra Müdürlüğü’nün 2012/6765 esas sayılı takip dosyasındaki bono üzerindeki imzanın davacı şirketin yetkili temsilcisine ait olmadığını, taraflar arasında akdedilen taşınmaz satışı ve takasına ilişkin sözleşmenin geçersiz olduğunu, bu sözleşme gereği hiçbir şartın davalı tarafından yerine getirilmediğini, teminat şartlarının oluşmadığını iddia ederek takibin iptaline, borçlu olunmadığının tespitine ve % 40 oranında kötü niyetli takip tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının doğru olmadığını, taraflar arasında taşınmazlarla ilgili bir sözleşme imzalandığını, ancak eldeki davaya konu takibe dayanak bononun taşınmazlarla ilgili sözleşmenin teminatı olarak verilen bono olmadığını, iki bononun birbirinden farklı olduğunu, ayrıca davacı tarafça kabul edilen sözleşmede ...’ten şirket yetkilisi olarak bahsedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, sözleşmenin teminatı olduğu belirtilen bononun 31.05.2012 düzenleme tarihli olup davaya konu olan bononun ise 1 gün sonrası olan 01.06.2012 tarihi olduğu, bono lehtarı davalı tarafından davacıdan sözleşme ile alındığı iddia edilen 31.05.2012 tarihli bononun dosyaya sunulmadığı, bu durumun davacının tarafların arasında tek bir bono olduğu iddiasıyla örtüştüğü, sözleşmenin eki olarak belirtilen bononun da teminat senedi olarak açıkça belirlendiği, bu kapsamda taraflar arasındaki 29.05.2012 tarihli sözleşme, icra dosyaları, sözleşmenin ifa edilmemesi hususları, tarafların arasında başkaca bir ticari ilişki olduğuna dair bir delil olmaması, ikinci bir bononun olmaması ve bononun teminat senedi olması hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının Fethiye 2. İcra Müdürlüğünün 2012/6765 esas sayılı takip dosyasında takip dayanağı bonodan dolayı borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72 nci ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V.SONUÇ: Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.