"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI :2022/425 Esas, 2024/70 Karar
KARAR :Esastan ret
SAYISI :2018/213 E., 2021/191 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait "BEREKET" markasının 36. sınıftaki hizmetler için 11.10.2017
tarihinden bu yana tescilli olmasına ve lisans sözleşmesi doğrultusunda davacı ve
iştirakleri tarafından aktif olarak kullanılmasına rağmen, davalı şirketin 2016/57556 sayılı "TÜRKİYE FİNANS BEREKET VERSİN" markasını tescil ettirerek davacının bahse konu markadan doğan haklarını ihlal ettiğini, davalı şirket adına 36. sınıftaki hizmetler için tescilli 2016/57556 sayılı “TÜRKİYE FİNANS BEREKET VERSİN” markasının müvekkiline ait aynı sınıfta tescilli 2007/54449 sayılı "BEREKET" markası ile halk tarafından ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu ileri sürerek davalı şirket adına tescilli 2016/57556 sayılı "TÜRKİYE FİNANS BEREKET VERSİN" markasının, tescil edildiği 36. sınıftaki mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili bankaya ait 01.07.2016 tarihinden itibaren 09. ve 36. sınıflarda tescil edilen 2016/57556 sayılı “TÜRKİYE FİNANS BEREKET VERSİN” markası ile davacı markası arasında benzerlik bulunmadığını, bir markanın hükümsüz kılınması için aranan üç koşuldan ilki olan “markanın önceki bir marka ile aynı veya benzer olması” koşulunun sağlanmadığını, davalı banka markasının davacı markası ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığını, aralarında küçük de olsa farklılık bulunan markaların aynı sayılamayacağını, her iki markanın bütün olarak incelenmesi ve bulundukları hizmet sınıfının dikkate alınması ile ortalama düzey tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının "TÜRKİYE FİNANS BEREKET VERSİN" markasının esas unsurunun "TÜRKİYE FİNANS" olduğu, "BEREKET" ibaresinin ek unsur niteliği taşıdığı, davacının markası ile karıştırılmayacağı, davacının markasının ise yalnızca "BEREKET" ibaresinden oluştuğu, pek çok markada kullanılan "BEREKET" kelimesinin kullanım hakkının tek bir kişinin tekeline verilemeyeceği, davalının markasının görsel işitsel ve anlamsal olarak davacının markası ile markaların hitap ettikleri ortalama tüketici tarafından karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının markasının sadece "BEREKET" ibaresinden oluştuğu, pek çok markada yaygın olarak kullanılan bu kelimenin kullanım hakkının tek bir kişinin tekeline verilemeyeceği, davalının “TÜRKİYE FİNANS BEREKET VERSİN+ŞEKİL" markasındaki esas unsurun "TÜRKİYE FİNANS" olduğu, "BEREKET" ibaresinin ise ek unsur niteliği taşıdığı, davacı markası ile kelime, genel izlenim ve bir bütün olarak benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin
Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 20.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.