"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2023/709 Esas, 2023/1009 Karar
HÜKÜM : Karar verilmesine yer olmadığına
BİRLEŞEN DAVA : İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1142 E.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Asıl ve birleşen davada davacı vekili dava dilekçelerinde; müvekkil şirketin davalı banka ile doğrudan borçlandırma sistemi sözleşmesi akdettiğini, bu sözleşme kapsamında FTP olarak adlandırılan bir programın şirket sistemine yüklendiğini, banka tarafından bu sistemin kurulmasının ve kendilerinin de sisteme katılmalarının amacının müvekkili bulunduğu şirket tarafından düzenlenen satış faturaları bedellerinin sisteme giriş yapılarak banka tarafından sisteme dahil edilmiş bulunan fatura borçlusu firmaların hesaplarından otomatik olarak ödenmesinin sağlanmasına yönelik olduğunu, müvekkili bulunduğu davacı şirket tarafından dava dışı firma adına tanzim edilmiş bulunan faturanın sisteme girildiğini, sistemin bu işlem için onay verdiğini, vadesinde fatura bedelinin otomatik olarak ödeneceği düşünülerek malların firmaya teslim edildiğini, bankanın söz konusu faturanın sisteme girişinden sonra adı geçen firmanın hesaplarını kapattığını, faturaların sisteme girildikten sonra bankanın ödeme yapma yükümlülüğünün doğduğunu ileri sürerek fatura bedellerinin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleşen davada davalı vekili cevap dilekçelerinde; müvekkili bulunduğu ... A.Ş. ile davacı arasında doğrudan borçlandırma sistemi sözleşmesi yapıldığını, sözleşme hükümlerine göre müvekkili bulunduğu şirketin davacı şirkete ödeme borcu olmadığını, davacı şirketin sözleşme hükümlerini bilmesi gerektiğini, birleşen davaya konu faturaların vadesi gelenlerinin ödendiğini gelmeyenlerinin ise vade tarihinde değerlendirileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak, asıl ve birleşen davada ödeme nedeniyle davaların konusuz kaldığı, davacının asıl dava yönünden sözleşmeyi fesih nedeni yerinde olmadığından haksız olduğu, birleşen dava yönünden ise davalının 15.04.2014 vadeli 6.390 USD, 3.883 USD ve 7.497 USD’lik faturaları vade ve dava tarihinden sonra ödendiği, bu hususun taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği ve davacının bu üç fatura için dava açmakta haklı olduğu, asıl ve birleşen davada yargılama gideri ve vekalet ücretinin haklılık durumuna göre paylaştırıldığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleşen dava, taraflar arasında akdedilen doğrudan borçlandırma sistemi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150, 326, 331 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, birleşen davaya konu üç fatura tutarına, birleşen davaya ilişkin tüm fatura tutarlarının oranlanmasıyla elde edilen tutara dava tarihindeki dolar kuru esas alınarak hesaplanan Türk Lirası karşılığı üzerinden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olmasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V.SONUÇ: Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.