Logo

11. Hukuk Dairesi2024/2012 E. 2024/2862 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Terkin edilmiş bir limited şirketin, alacaklısı tarafından ihyasının talep edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, terkin edilmiş şirkete karşı kesinleşmiş icra takibinin bulunması ve şirketin ihyası ile hukuki yararının bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2245 Esas, 2024/44 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/358 E., 2023/830 K.

Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ihyası istenen "Marmara Plastik Tekstil İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi" firmasında geçirdiği iş kazası sebebiyle Silivri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/770 E. ve 2018/33 K. sayılı tazminat davası neticesinde Silivri İcra Müdürlüğü'nün 2018/1022 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu firmanın kesinleşmiş borçlarına ilişkin yapılan bir çok işlemin yanı sıra İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğüne de bu dosya üzerinden şirketin hisse payları üzerine haciz konması konulu müzekkere gönderildiğini, bu yolla firmanın borçlu olduğunun sicil kayıtlarına geçtiğini, ancak ihyası istenen şirketin terkin edildiğini alacaklı müvekkilinin muhatapsız kaldığını, kesinleşmiş icra takibine ilişkin tüm işlemlerin durduğunu, bu sebeple işbu davayı açma gereğinin hasıl olduğunu ileri sürerek şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin yasal hasım konumunda olduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 32 nci ve Ticaret Sicil Yönetmeliği'nin 34 üncü maddesi çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde sorumluluğun şirketin tasfiye memuruna ait olduğunu savunarak müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davaya konu şirketin tasfiye sürecinde herhangi bir kusurlu eylemi bulunmamakta olup kendisine yüklenilen bütün yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, bu nedenle davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu şirketin tasfiyesinin sona erdiği 21.02.2023 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, tasfiye memuru olan ...'ün ihyası talep edilen şirketin ortağı olduğu, şirket aleyhine Silivri Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi sıfatıyla) 2021/770 E., 2018/33 K. sayılı ilamına istinaden, Silivri İcra Müdürlüğü'nün 2018/1022 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, takibin 03.04.2018 tarihinde başlatıldığı, icra takibinin, ihyası talep edilen şirketin terkin tarihinden önce olması nedeniyle dava konusu şirketin ihyasını istemekte hukuki menfaati bulunduğu dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile dava konusu şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiği, davada davalı ... sicil müdürlüğünün yasal hasım olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermemesi karşısında aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiği, vekalet ücreti ve yargılama giderinin, tasfiye işleminin eksik yapılması ve dava açılmasına sebebiyet verilmesinden ötürü tasfiye memuru olan davalı ...'ten tahsiline hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin tasfiye memuru olarak atandığı şirket adına bütün işlemler kanuna uygun olarak gerçekleştirilmiş olup, müvekkilinin bu nedenle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının açtığı dava yerel mahkemede 2018 yılında sonuçlandığını, müvekkilinin tasfiye memuru olarak yer aldığı şirketin ise 14.10.2022 tarihinde tasfiye kararı aldığını, davacının tasfiye edilen şirkete başvuru dahil tüm gerekli işlemleri yapmaması nedeniyle müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, hiç bir şekilde davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı yanın alacaklı olduğunu iddia ederek açtığı dava 2011 yılında açıldığını ve mahkeme tarafından 2018 yılında karara çıktığını, alacaklının dava dilekçesinde, söz konusu başlatılan icra takibi neticesinde, borçlu şirketin hisse payları üzerine haciz müzekkeresi gönderildiğini belirtmiş ise de söz konusu haczin varlığı, devam edip etmediği, haczin konulup konulmadığı ve haciz sürelerinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 106-110 madde hükümleri gereği düşüp düşmediği hususlarının da tespit edilmesi gerektiğini, mahkeme tarafından iş bu hususların araştırılmadığını, ayrıca davacının mahkemede açtığı davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu mahkemece duruşma açmaksızın, sadece Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne yazı yazılarak ve dosyayı karara çıkararak, müvekkilinin adil yargılanma hakkının da ihlal edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediği gerekçesiyle davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, şirketin ihyası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı .... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.