"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14.Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1370 Esas, 2023/1801 Karar
HÜKÜM : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2023/19 E., 2023/336 K.
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı.... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/369 Esas sayılı dava dosyasında ... Dış Ticaret ve Turizm Ltd. Şti.'nin davalı olduğunu, dava devam ederken davalı bu şirketin sicilden terkin edilerek silinmiş olduğunu, mahkemenin 20.01.2022 tarihli celsesinde davaya kaldığı yerden devam edebilmesi ve terkin edilen şirketin ihya edilmesi için taraflarına dava açmak üzere süre verildiğini ileri sürerek, adı geçen şirketin şirketin ihyasına ve son yetkili şirket müdürü Eleattin İncaz'ın şirketin temsilcisi olarak seçilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; re'sen terkin işleminin hukuka ve kanuni prosedüre uygun olduğunu, davacı vekilince re'sen terkin işleminin eksik veya usulsüz olduğuna dair bir iddianın da ileri sürülmediğini, müvekkilinin aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmeyeceğini savunmuştur.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin ... Dış Ticaret ...Ltd. Şti.'nin müdürü olduğunu, müvekkiline aylık 3.000.000 TL maaş ödemesi yapılacağı yönünde anlaşmaya varıldığını, ancak herhangi bir ödemenin yapılmadığını, müvekkilinin yapılmayan maaş ve masraflar yönünden alacak talebinde bulunduğunu, müvekkilinin felç geçirmesi nedeniyle sağlık problemleri yaşadığını belirterek müvekkilinin hak ve alacaklarının yasal faiziyle kendisine ödenmesi gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile terkinden itibaren beş yıllık sürede ihya talep edilebileceği belirtilmesine karşın, şirketin mal varlığının on yıl sonra Hazineye intikal edeceği düzenlendiği, on yıldan önce ne şekilde işlem yapılacağına ilişkin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) Geçici 7 nci maddesinde bir düzenleme bulunmadığı, Kanunun bir düzenleme öngörmediği bir sorunun çözümsüz bırakılmasının düşünülemeyeceği, Kanun koyucu mevcut düzenlemeyle, terkin edilen şirketlerin ortaya çıkacak mal varlıklarının on yıl sonra Hazine'ye intikal edeceğini kabul ettiğine göre, bu süre dolmadıkça şirket ortaklarının bu mal varlığı üzerindeki haklarının devam ettiğini, bu durumda mal varlığının Hazine'ye intikal süresi olan on yıllık süre doluncaya kadar ortaya çıkacak mal varlığının tasfiyesi amacıyla ihya talebinde bulunabileceği, şirketin terkin tarihinden itibaren dava tarihine kadar 5 yıllık süre geçmiş olsa da davaya ek tasfiye hükümlerine göre bakılması gerektiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.03.2017 tarih 2017/11-3184 E. 2021/1107 K. sayılı ilamda da belirtildiği üzere; davaya ek tasfiye hükümlerine göre devam edileceğinden şirkete tasfiye memuru atanması gerektiği, davacının ihya istemekte hukuki yararı bulunduğu ve ihya şartları oluştuğu, ayrıca ...'ın işbu dosyada olduğu gibi dayanak dosyada da kendini vekil ile temsil ettirebileceği, kaldı ki incelenen sağlık raporlarında da tasfiye memuru olarak görev yapmasını engelleyici sağlık probleminin olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/369 E. sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması, davanın devamı, verilecek kararın kesinleştirilmesi ve infazı işlemleri ile sınırlı olmak kaydı ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde ...56-0 sicil numarası ile kayıtlı ... Dış Ticaret ve Turizm Limited Şirketi'nin ihyasına, tasfiye memuru olarak ...'ın atanmasına, karar kesinleştiğinde, davacı tarafça yazılı olarak talep edilmesi halinde masrafı davacı tarafa ait olmak üzere kararın tescil ve ilanı ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazı yazılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu, müvekkilinin sağlık raporlarının dikkate alınmadığını, müvekkilinin sağlık durumu için hastaneye sevki ile heyet raporu aldırılmadan hüküm tesisinin hukuka uygun olmadığını, müvekkilinin dava nedeniyle ağırlaşan sağlık problemleri ve sonrasında gerekçeli kararın kendisine tebliğinden sonra durumunun iyice ağırlaştığını, ihyası istenen şirket nedeniyle uğradığı maddi ve manevi kayıplar ve yaşadığı sıkıntıları adeta yeniden yaşadığını, ihyası istenen şirketten alacak ve talep haklarının saklı olduğunu, mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin kendisine yükletilmesinin de zaten emekli maaşından başka geliri bulunmayan ve ağır sağlık problemleri nedeniyle geçim sıkıntısı had safhada olan müvekkilini daha zor duruma düşürdüğünü, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihyası istenen şirketin 24.09.2013 tarihinde re'sen terkinine karar verildiği, mahkemece bu kapsamda inceleme yapılarak şirketin ihyasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, 6102 sayılı Kanun'un Geçici 7 nci maddesindeki sebeplerle re'sen terkin edilen şirketin ihyası davasında husumetin sadece ilgili Ticaret Sicil Memurluğuna yöneltilmesi gerektiğinden şirket eski yöneticisi ...'a da davanın yöneltilmesinin doğru olmadığı, davalı ... vekilinin bu yönden istinaf itirazının kabulü gerektiğini, diğer yandan tasfiye memuru olarak atanan ... vekilince her ne kadar davalının sağlık sorunları nedeniyle bu görevi yerine getiremeyeceği ileri sürülmüş ise de, bu davalının kendisini eldeki davada vekille temsil ettirdiği gibi İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/369 Esas sayılı dosyasının görülmesi ve infazı işlemlerinde de kendisini bir vekille temsil ettirebileceği nazara alındığında davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazının yerinde görülmediği gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davanın kabulü ile davalı ... aleyhindeki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... Sicil Müdürlüğü aleyhindeki davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 289556-0 sicil numarasında kayıtlı iken 6102 sayılı Kanun'un Geçici 7 nci maddesi uyarınca sicil kaydı re'sen terkin edilmiş olan .... Dış Ticaret ve Turizm Limited Şirketi'nin sicil kaydının, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/369 E. sayılı dosyasının görülmesi ve infazı işlemleriyle sınırlı olmak üzere ihyasına, ek tasfiye işlemleri için ...'ın tasfiye memuru olarak atanmasına, karar kesinleştikten sonra ticaret siciline tescil ve Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilanına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde; şirketin son yetkili kişisi olan ...'ın taraf olarak gösterilmediğini, sadece ihbar edilmesi gereken kişi olarak gösterildiğini, ilk derece mahkemesinin 27.05.2022 tarihli red kararında ve istinaf mahkemesinin 03.11.2022 tarihli kararları ile bu kişinin davalı haline getirildiğini, bu nedenle kendileri tarafından hiçbir şekilde taraf olarak gösterilmediği halde, sanki hatalı olarak bu kişi taraf olarak gösterilmiş gibi pasif husumet yöneltilemeyeceği belirtilerek lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin adil ve yasaya uygun olmadığını, hatalı kararlarla doğru açılan davalarının gereksiz yere uzatıldığı gibi birde üzerine vekâlet ücreti ödemeye mahkum edilmelerinin hakkaniyete de aykırı olduğunu, kaldı ki istinaf mahkemesinin temyize konu kararında şirketin son yetkili kişisine husumet yöneltilmeksizin şirketin ihyasına karar verildiği ve bu kararın dava dilekçemizdeki talepleri ile uyumlu ve uygun olduğunu, ayrıca davalının istinaf itirazlarının önemli bir bölümü olan tasfiye memuru olamayacağına ilişkin kısmının red edildiği dikkate alınarak aleyhlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, en azından hükmedilecekse de davacı lehine de hükmedilmesi gerekirken sadece davalı lehine karar verilmesinin her yönüyle usul ve yasaya aykırı olduğunu, davada taraf olmayan kişiye vekâlet ücreti hükmedilmesinin mümkün olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, şirketin ihyası istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.