Logo

11. Hukuk Dairesi2024/2081 E. 2024/2895 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Terkin edilmiş bir limited şirketin, alacaklısı tarafından açılan dava nedeniyle ihyasının talep edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, terkin edilmiş şirkete karşı açtığı davanın derdest olması ve bu davaya devam edilebilmesi için şirketin ihyasının gerekliliği gözetilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine ve şirketin ihyasına dair karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1429 E., 2023/1144 K.

BİRLEŞEN DAVADA DAVALI :... vekili Avukat ...

BİRLEŞEN DAVA : Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/193 E.

HÜKÜM : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/419 E., 2023/533 K.

BİRLEŞEN DAVA : Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2023/193 E. sayılı dosyası

Taraflar arasındaki şirket ihyası istemine ilişkin asıl ve birleşen davalardan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ASIL VE BİRLEŞEN DAVA

Davacı vekili asıl ve birleşen davalara ilişkin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... İnş.. Ltd. Şti. aleyhine Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/1139 E. sayılı dosyası üzerinden görülen bir rücuen alacak davası açtığını, yargılama sürecinde şirketin ticaret sicilden terkin edildiğinin tespit edildiğini, davanın görüldüğü Mahkemece müvekkiline ihya davası açmak üzere yetki ve süre verildiğini ileri sürerek ... İnş.. Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; yasal hasım konumunda olan müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirtmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; talebin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin tasfiye memurluğu görevini usulüne uygun olarak yerine getirdiğini, ihyası talep edilen şirketin davacı yanca açılan davalar neticesinde halihazırda zaten ihya edilmiş olduğunu, belirtilen kararları tescil ettirmeyen davacının ihya istemekte hukuki yararı bulunmadığını, ihya koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ihyası istenilen şirkete karşı açtığı davanın halen derdest olduğu, bu dava sebebiyle ihya talebinde hukuki yarar bulunduğu gibi bu davaya devam edilebilmesi için şirketin ihyasının gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne ihyası talep edilen şirketin ihya talebine dayanak yapılan derdest davayla sınırlı olmak üzere ihyasına ve davalı ... tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasfiye memurlarının kanundan veya esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal etmeleri halinde şirketin, pay sahibi veya şirketin alacaklılarının sorumluluk davası açabileceklerini, zararın ve sorumlunun öğrenildiği tarihten itibaren iki ve herhalde zararı doğuran eylemden itibaren beş yıl içinde açılması gerektiğini ancak bunun için tasfiye memurunun kusuru, sorumluluğu, ihmali, özen yükümlülüğünün en önemli kıstas olduğunu, bu hususta delillerinin sunulan 2012 yılındaki terkin ve alacaklılar hususundaki 3 ayrı ilanın resmi yapılıp tescil edilmiş olması konusu olduğunu, her ne kadar Ticaret Sicil Memurluğu vekilince bu işlemlerin tescil edilmediği belirtilmiş ise de bu hususun gerçeği yansıtmadığı ve müvekkilinin yasal tüm prosedürünün süresinde eksiksiz yaptığı açık olmasına rağmen işbu davaların açılmasının hukuken usul ve yasalara aykırı olduğunu, zararı doğuran eylemin üzerinden 5 yıl geçmiş olup zamanaşımına uğradığını, tasfiye memurlarının kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde sorumlulukları doğacağını, tasfiye memurunun bu bağlamda şirkete, pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşı kusurlarıyla verdikleri zararlar nedeniyle sorumlu olduklarını, görev yüklenen kişi görevinde gerekli özeni göstermezse sorumlu olacağını, tasfiye memurlarının kusurlu olduğunun ispatının davacıya ait olup müvekkilinin yasal ilan ve terkinlerinin eksiksiz yapıldığını, tasfiye memurları arasında görev dağılımı yapılmış ve tasfiye memurlarına münferiden işlem yapma yetkisi verilmiş ise her memurun kendi yaptığı işlemden bizzat sorumlu olduğunu, oysa ki müvekkilince terkini sorunsuz yapılan şirketinin ihyasını gerektiren bir durum olmaması ile bu kararın tescili tamamlanmış iken hala tescilinin yapılmamasını belirtmenin sicilden bir haber işlem yapılmasının kabul edilemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, şirket ihyası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 547 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.