"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2021/504 Esas, 2023/802 Karar
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki itirazın iptali bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bankada bulunan mevduat hesabına ait internet bankacılığı işlemi ile müvekkilinin bilgisi dışında üçüncü bir kişinin hesabına EFT yapıldığını, güvenlik sistemi yeterli olmayan davalı bankanın kusurlu olduğunu, müvekkilinin zararının tazmini için başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen İlk Karar
Mahkemece 09.07.2015 tarih, 2014/292 E. ve 2015/1206 K. sayılı kararı ile davalı bankanın internet bankacılığı işlemleri için gerekli güvenlik önlemlerini almaması nedeni ile davacının zararından kusuru nedeniyle sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
B. Birinci Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 06.04.2017 tarih, 2016/8494 E. ve 2017/2844 K. sayılı ilamı ile; mahkemece davalı bankanın internet bankacılığı bilgisayar sistemi üzerinde, uzman bilirkişi heyeti aracılığıyla inceleme yaptırılarak, yazılımda herhangi bir güvenlik açığı bulunup bulunmadığı, davacı hesabındaki EFT işleminin bu açıktan yararlanılmak suretiyle gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği ve davacının hesap bilgileri ve şifresinin korunması ile ilgili ihmalden kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususlarında Yargıtay denetimine elverişli şekilde rapor alınarak, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi gereğine işaret edilerek hüküm bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 05.02.2019 tarih, 2017/746 E. ve 2019/27 K. sayılı kararı ile; müşterinin şifrelerini korumakla ilgili gerekli yükümlülüklere uyup uymadığı konusunda ispat yükünün bankaya ait olduğu, müşteri tarafından şifrenin korunması ile ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmediğinin davalı banka tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, İstanbul 31. İcra Müdürlüğünün 2013/14071 Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 11.000,00 TL asıl alacak, 3.911,49 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.911,49 TL üzerinden devamına, davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
D. İkinci Bozma Kararı
Dairemizin 26.01.2021 tarih, 2020/3530 E. ve 2021/415 K. sayılı kararı ile; bilirkişi kurulu raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, ayrıca raporda, dosyada bulunması gereken belgeler ile ilgili eksiklikler belirtildiği halde bunlar giderilmeden rapor düzenlendiği, yine bilirkişi kurulu tarafından, bankanın internet alt yapısında işlemin yapıldığı tarih itibarıyla alınması gereken yeterli güvenlik tedbirlerinin alınıp alınmadığı, bilgisayar sistemi üzerinde ve yazılımda güvenlik açığı bulunup bulunmadığı hususlarında bankanın internet sisteminin incelenerek, yukarıda belirtilen şekilde değerlendirme yapılıp, buna göre davalı bankanın yapılan internet işleminde kusurunun bulunup bulunmadığı belirlenerek, Yargıtay denetimine elverişli, hüküm kurmaya yeterli, aynı bilirkişilerden ek rapor veya başka bilirkişi kurulundan rapor alınarak, toplanacak deliller ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz incelemeye dayalı bilirkişi kurulu raporu dikkate alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği işaret edilerek hüküm bozulmuştur.
E. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işlem yapılan IP adresinin dava dışı şirket tarafından kullanıldığının tespit edildiği de dikkate alındığında davalı banka tarafından EFT işlemi yapılırken farklı bir internet hattı (veya cihaz) kullanıldığının tespit edilmemesinin veya tespit edilmiş ise işlem sırasında davacıya uyarı mesajı gönderilmemesinin davalı bankanın kusuru olarak değerlendirildiği, Bankaların Bilgi Sistemleri ve Elektronik Bankacılık Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğin kimlik doğrulama ve işlem güvenliği başlıklı 34 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında "Banka, SIM kart değişikliği gerçekleştirmiş veya numara taşıma yoluyla elektronik haberleşme işletmecisini değiştirmiş müşterilerini Türkiye’de yerleşik mobil haberleşme işletmeleriyle gerekli entegrasyonu sağlayarak SMS OTP göndermeden önce belirler ve ilgili müşterilere, değişiklikler teyit edilmediği müddetçe, değişikliğin yapıldığı tarihten itibaren 90 gün boyunca elektronik bankacılık hizmetleri sunulurken SIM karta dayalı unsur kimlik doğrulama unsuru olarak kullanılamaz. Değişiklikler teyit edilirken iki bileşenli kimlik doğrulama kullanılmaksızın gerçekleştirilen her türlü işlem için, gerçekleştirilen işlemlerin müşteri tarafından yapıldığını ispat etme yükümlülüğü bankaya aittir." hükmünün yer aldığı, somut olayda bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere sim kart değişikliği ile ilgili olarak davalı bankanın elektronik bankacılık hizmetleri sunulurken SİM karta dayalı kimlik doğrulama kullanamayacağı iki aşamalı kimlik doğrulama metodunu uygulamasının gerektiği, davacı bankanın bu prosedüre aykırı davranması nedeniyle de kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, bankanın, davacıya vermiş olduğu şifre ve parolaların davacının kusuru ile üçüncü kişilerce ele geçirildiğini kanıtlayamadığı da dikkate alındığında, davalı bankanın davacının hesabından rızası dışında yapılan EFT işleminden sorumlu olduğu, her ne kadar Yargıtay bozma ilamında, bilirkişi kurulu tarafından, bankanın internet alt yapısında işlemin yapıldığı tarih itibarıyla alınması gereken yeterli güvenlik tedbirlerinin alınıp alınmadığı, bilgisayar sistemi üzerinde ve yazılımda güvenlik açığı bulunup bulunmadığı hususunda bankanın internet sisteminin incelenmesi talep edilmiş ise de 12.06.2023 tarihli ek bilirkişi raporunda mezkur olayın incelenebilmesi için gerekli olan bankacılık hareketleri ve sistem LOG kayıtları gibi enformasyonların tümünün, dosyaya matbu halde sunulur nitelikte olup yerinde incelemeyi gerektirecek teknik bir hususun olmadığı; zira yüksek güvenlik gerektiren, elektronik bankacılık sistemi üzerinde fiziken bilirkişinin bir inceleme yapması mümkün görülmemekle birlikte, dosyaya katkı sunacak bir yönünün bulunmadığının belirtildiği, ayrıca IP adresinin kontrolünde işlemin davacı tarafından kullanılan internet hattı kullanılarak yapılmadığının tespit edildiği dikkate alındığında ek bilirkişi raporundaki görüşe itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkiline husumet yönetilemeyeceğini, zararın üçüncü kişilerin haksız fiilinden kaynaklandığını, davacı müşterinin de kişisel bilgilerini koruması gerektiğini, bankanın kusurunun kanıtlanamadığını, müvekkilinin özen görevini yerine getirdiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 67 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
03.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.