"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/582 E., 2023/283 K.
HÜKÜM : Davanın kısmen kabulü
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Şirket'in eski ortağı olan müvekkilinin imzasının taklit edilerek ortağı olduğu şirket adına çekler tanzim edildiğini, davalı bankanın kredi kullandırırken ve çek karnesi verirken imza kontrolü yapmamasında kusurlu olduğunu, şirket cirosu üzerinde hareket olmamasına rağmen gerekli kontrolleri yapmaması sebebiyle davalı bankanın ... zarardan sorumlu olduğunu, davalı banka ile davalı şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine şahsen kefil olan davacının kefalet konusu borcunun davalı şirket adına yapılan usulsüz borçlandırma ve tasarruf işlemlerinden kaynaklandığını ileri sürerek müvekkilinin davaya konu icra takiplerinden dolayı davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, davalı bankanın diğer davalı şirketin borcu için davacıdan tahsil ettiği 10.600,00 TL'nin davalılardan müteselsilen tahsiline, kullandırılan kredinden ve verilen çek karnelerinden dolayı davacının uğradığı zarara ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL maddi 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Banka (Temlik Eden) vekili cevap dilekçesinde; davacı ile birlikte davalı şirket ve diğerleri arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi gereği kullandırılan krediden kaynaklanan borç nedeni ile keşide edilen hesap kat ihtarına rağmen ödeme yapılmaması üzerine davacı ve diğer borçlular aleyhine ilamsız takip ve tahsilde tekerrür olmamak şartıyla sözleşme gereği teminat olarak alınan bonoya dayanılarak kambiyo senedine dayalı takibe girişildiğini, davacının imzasının kullanılarak işlem yapıldığı iddiasının davalı bankayı bağlamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı 4M İnşaat Turizm Makine Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti., cevap dilekçesi sunmamıştır.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak dava konusu İstanbul 1. İcra Müdürlüğü'nün 2008/8329 E. ve 2008/8330 E. sayılı icra takip dosya alacaklarını temlik eden davalı Şekerbank A.Ş. ile davalı şirket arasında düzenlenen 25.04.2006 tarihli 115.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil olarak imzalayan davacının, şirkete kullandırılan kredi nedeniyle, bozma sonrası alınan 06.04.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre, Genel Kredi Sözleşmesine istinaden başlatılan dava konusu İstanbul 1. İcra Müdürlüğü'nün 2008/8329 E. sayılı icra takibi nedeniyle 36.429,33 TL asıl alacak 1.214,31 TL işlemiş faiz, 60,72 TL BSMV olmak üzere toplam 37.704,36 TL borçlu bulunduğu, icra takibinde ise 36.667,19 TL asıl alacak 1.466,69 TL işlemiş %60 oranında faiz, 73,33 TL BSMV olmak üzere toplam 38.207,21 TL talep edildiği, icra takibinde 502,85 TL fazladan alacak talebinde bulunulduğu, davacının İstanbul 1. İcra Müdürlüğü'nün 2008/8329 E. sayılı icra takip dosyası nedeniyle 502,85 TL yönüyle menfi tespit talebinde kısmen haklı olduğu; Genel Kredi Sözleşmesinin teminatı olarak verilen 26.04.2006 tanzim 11.04.2008 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli bonoya dayanılarak aynı kredi borcu için mükerrer olarak İstanbul 1. İcra Müdürlüğü'nün 2008/8330 E. sayılı icra takibine girişildiği anlaşılmakla, davacının bu icra takip dosyası yönünden menfi tespit talebinde haklı olduğu; bilirkişi heyetinden alınan 20.01.2023 tarihli ikinci ek raporda da vurgulandığı üzere, davacı tarafın davalı asıl borçlu şirketin ortaklığından ayrılmış olsa da sözleşmeden kaynaklı olarak ihtar tarihinden itibaren ihtar tarihi itibariyle mevcut borçtan dolayı alacağı temlik eden Şekerbank A.Ş'ye dolayısı ile alacağı temlik alan davalı ... Yönetim A.Ş'ye karşı sorumlu olacağı, davacının ihtar tarihinden sonra ise kullandırılacak kredilerden sorumlu olmayacağı konusunda bir ihtarın bulunmadığı, dolayısı ile davacının sözleşmeye dayalı sorumluluğunun devam ettiği, bu kapsamda sözleşmeye dayalı bir zararının bulunmadığı, davacının usulsüz kullandırıldığı iddia olunan kredilerden ve verilen çek karnelerinden dolayı uğranılan zararlar nedeniyle maddi ve manevi tazminat ve hukuka aykırı işlemler nedeniyle ödendiği iddia olunan bedelin istirdatı istemleri yönünden dosya kapsamında kanıt bulunmadığı, davacının bu taleplerinde haklı olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının, davalı Şekerbank T.A.Ş.'ye, dava konusu İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 2008/8329 E. sayılı icra takip dosyasından dolayı toplam 502,85 TL ve dava konusu İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 2008/8330 E. sayılı icra takip dosyasından dolayı ise toplam takip miktarı olan 38.207,21 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair menfi tespit talebinin reddine, davacının her iki davalıya yönelik tazminat ve istirdat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm, davalı ...Ş. vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, menfi tespit ve tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 72 nci maddesi.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 133 üncü maddesinin ikinci fıkrası
3. Değerlendirme
1.Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Davacının, temlik eden banka ile davalı şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ve keşidecisi dava dışı Teta..A.Ş., lehtarı davalı şirket olan ve davalı şirket tarafından da temlik eden bankaya ciro edilen 50.000,00 TL tutarındaki bonoya aval verdiği uyuşmazlık konusu değildir. Temlik eden banka, 01.05.2008 tarihinde davacıya ve diğer kredi sözleşmesi borçlularına karşı tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 36.667,19 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapmış keza aynı tarihte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacıya ve diğer senet borçlularına karşı ve yine 36.667,19 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla yukarıda zikredilen bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine girişmiş, Mahkemece, kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiği anlaşılan bonoya dayalı olarak yapılan takibin mükerrer takip olduğundan bahisle bonoya dayalı takip hakkındaki menfi tespit isteminin kabulüne karar verilmiştir.
3.Genel haciz yolu, rehinle temin edilmemiş olan ve bir kambiyo senedine de dayanmayan bütün para ve teminat alacaklıları için başvurulabilen bir ilamsız icra yoludur. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ise alacağı bir kambiyo senedine ( bono, poliçe, çek) bağlı olan alacaklının başvurduğu bir haciz yoludur. Ancak kambiyo senetlerine bağlı alacaklar için genel haciz yoluna da gidilebilir. ( (Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflas Hukuku , Legal, İstanbul, birinci baskı, 2016, s. 116) İki takip yolu arasında, takip talebi, ödeme emri ve kesinleşmesi safhalarında önemli farklar bulunmakla birlikte haciz, paraya çevirme ve paraların paylaştırma aşamaları aynıdır. ( Kuru, s.339) Belirtilen takip yolları, alacaklının alacağının dayandığı belgeye ve tercihine göre alacağını tahsil etmek için başvurabildiği hüküm ve sonuçları farklı olan iki ayrı takip yoludur.
4.Somut olay bakımından çözüme kavuşturulması gereken husus, ... ilişkiye dayanan bir alacağını aynı zamanda kambiyo senedine de bağlayan bir alacaklının aynı anda ve sıra gözetmeksizin hem ... ilişkiye dayanarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi hem de elindeki kambiyo senedine dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıp yapamayacağı hususu olup hemen belirtmek gerekir ki 6098 sayılı Kanun'un 133 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça borcun yenilemesi sayılmaz.
Bu nedenle Yargıtay( kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 2012/15964 E., 2013/2370 K. sayılı kararında da ifade edildiği üzere alacaklı tahsilde tekerrür yaratmayacak şekilde talepte bulunarak hem ... ilişkiye hem de kambiyo senedine dayanarak alacağın tahsilini isteyebilir.
5. Somut olayda, alacağın rehinle teminat altına alınmadığı anlaşılmakta olup temlik eden bankanın her iki takibi de tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlattığı ve genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinin ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunun hüküm ve sonuçları farklı olan iki ayrı takip yolu olduğu da gözetildiğinde alacaklının alacağını hem ... ilişkiye hem de kambiyo senedine dayalı olarak talep etmesinde bir usulsüzlük bulunmamakta olup kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan icra takibi mükerrer takip olarak kabul edilemez. Bu itibarla, Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
V.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3), (4), (5) numaralı bendler uyarınca Mahkeme kararının BOZULMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.