Logo

11. Hukuk Dairesi2024/233 E. 2024/8234 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından sunulan fatura, CMR hamule senetleri ve gümrük kayıtları gibi delillerle, malların davalıya teslim edildiği ve bir kısmının ödemesinin yapıldığı, kalan kısmının ise ödenmediği sabit görüldüğünden, davalının ödemeye ilişkin kayıt sunmaması ve ispat yükünün davalıya düşmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da bu kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/661 Esas, 2023/1340 Karar

HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2014/232 E., 2021/41 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2014/6868 E. sayılı dosyası ile fatura ve cari hesap ekstresi kaynaklı toplam 133.783,36 euro tutarında alacağını tahsil etmek için başlattığı ilamsız icra takibinin, davalının haksız itirazı üzerine durduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile ürünlerin davalı yana teslim edildiğini, fatura düzenlenerek davalı tarafa tebliğ edildiğini, davalı şirketin yapmış olduğu bir kısım ödemelerden kalan borç bakiyesinin 133.783,36 euro olduğunu, faize ilişkin itirazlarının yerinde olmadığını bildirerek, itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalının %20 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında verdiği beyan dilekçesi ile davacının davasını ispatlayamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davacı tarafından davalıya 187.839,80 euro bedelli fatura düzenlendiği, davalı yanca 54.110,44 euroluk kısmının ödendiğini, 133.783,36 euroluk kısmının ise ödenmediği, 15.03.2012 tarihli faturaya ilişkin olarak CMR Uluslararası Hamule Senedi ya da ... firması tarafından davacıya düzenlenmiş bir fatura bulunmadığı, 29.09.2012 tarihli 33.600,00 euro bedelli fatura yönünden yapılan incelemede Kapıkule Gümrük Müdürlüğü ile dava dışı ... İthalat İhracat A.Ş.'den kazandırılan belge ve ekler uyarınca 040003 numaralı CMR Uluslararası hamule senedinin incelenmesinden gönderenin ... firması, alıcının davalı ... AŞ olduğu, ürünün brüt ağırlığının 17.966 kg olduğu ve bu ürün için ... firması tarafında davacı firmasına 29.09.2012 tarih ve 061206116 nolu 33.600,00 euroluk fatura düzenlendiği, söz konusu faturanın davalı tarafından form BA kayıtlarında gösterildiği; 75.011,80 Euro bedelli 29.09.2012 tarihli fatura yönünden yapılan incelemede, Kapıkule Gümrük Müdürlüğü ile dava dışı ... İthalat İhracat A.Ş.'den kazandırılan belge ve ekler uyarınca 52111 numaralı CMR Uluslararsı Hamule Senedinden, gönderenin ... firmasının alıcının davalı ... A.Ş. olduğu, ürünün brüt ağırlığının 14.419 kg olduğu ve bu ürün için ... firması tarafından davacı firmaya 06.09.2012 tarihli ve 061206106 nolu 75.011,80 euroluk fatura düzenlendiği, söz konusu hamule yönünden aynı rakamlı beyanname olmamakla birlikte 14.11.2012 tarihinde 35.710,20 euro bedelli 14.11.2012 tarihinde 43.571,80 euro bedelli, 15.11.2012 tarihinde 33.674,60 euro bedelli olmak üzere toplam 112.956,60 euro bedelli mal alımına ilişkin bildirim yapıldığı, dosyaya kazandırılan CMR Uluslararası hamule senetleri dikkate alındığında 33.600,00 euro ve 75.011,80 euro bedelli faturaya konu malların davalıya teslim edildiği, davacı kabulü ile 54.110,44 euronun ödendiğinin anlaşıldığı, davalı Ulus Vergi Dairesi kayıtlarından yapılan incelemede davacı yan tarafından davalı şirkete düzenlenen (33.600,00 + 35.710,20 + 43.571,80 + 33.674,60) = 146.556,60 Euro mal alımına ilişkin kaydın davalı tarafından vergi dairesine bildirilmiş olduğu, bu durumda malların davalıya teslimi hususunun karine olarak sabit olduğu ödemenin ispat yükümlülüğünün davalıya düştüğü (Y. 19. H.D. 2016/8561 E., 2017/2915 K.), davalının ödemeye ilişkin kayıtları sunmadığı, ödendiği kabul edilen 54.110,44 euronun mahsubu sonucunda davalının davacıya 92.446,16 euro borcu bulunduğunun kanaatine varıldığı, haksız itiraz nedeni ile alacağın dava tarihindeki davacı tarafından bildirilen Euro kuru üzerinden hesaplanan miktarı üzerinden icra inkâr tazminatının hesaplanarak davalıdan tahsili gerektiği belirtilerek davacının davasının kısmen kabulüne, Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2014/6868 E. sayılı dosyasında davalının 92.446,16 euro asıl alacağa ilişkin itirazın iptali ile takibin bu rakam üzerinden takip şartlarıyla devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, alacak likit olduğundan ve davalı takibe haksız olarak itiraz ettiğinden kabul edilen rakam üzerinden %20 oranında hesaplanan 53.803,66 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 25.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.