Logo

11. Hukuk Dairesi2024/2602 E. 2025/1201 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı şirketin ticari unvanına tecavüz edip etmediği ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, davacı şirketin ticari unvanıyla iltibas yaratacak şekilde benzer bir unvan seçerek tescil ettirmesi ve davacı şirketin unvanının kılavuz sözcüğü bakımından öncelik hakkına sahip olması gözetilerek, davalı şirketin ticari unvanına tecavüzde bulunduğu ve haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2220 Esas, 2024/150 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aydın 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

SAYISI : 2022/104 E., 2023/190 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin güvenlik ve elektronik sistemleri alanında faaliyette bulunmak üzere 21.03.2016 tarihinde tescil edildiğini, davalı şirketin kurucusu ... eşi ... ile müvekkili şirketin şuanki yetkilisi ... tarafından kurulduğunu, Hayati Karabey'in de şirkette gayri resmi ortak ve şirket müdürü olduğunu, şirkette yaşanan anlaşmazlıklar üzerine yapılan bir protokolle ... ortaklıktan ... de şirket müdürlüğünden ayrıldığını, müvekkili şirketin eski müdürü ... 'in “..."ni kurduğunu, müvekkili şirket unvanındaki isim benzerliğinden faydalanılarak üçüncü kişiler nezdinde müvekkili aleyhine olacak şekilde tasarruflarda bulunulduğunu ileri sürerek davalının haksız rekabetinin tespitine, haksız rekabetin ve ticari unvana tecavüzün önlenmesine, ticaret unvanının sicilden silinmesine, “...” yazılı tabelanın kaldırılmasına, “... Güvenlik” işletme adını kullanmaktan men edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; düzenlenen protokol ile hem mevcut şirketi devam ettiren ortağın, hem de şirketten ayrılan ortak ve müdürün aynı iş kolunda faaliyet gösterdikleri süreçte birbirlerine karşı haksız rekabet oluşturmayacak şekilde etik davranacakları, her iki taraf için müşteri portföyünden birbirlerine geçişler olabileceği, bu hususta tarafların birbirlerine saygı ve nezaket kuralları içerisinde rıza göstererek hareket edecekleri yönünde hüküm bulunduğu, böylece ayrılmadan sonra rekabet içinde olduklarının kabul edildiğini, taraf unvanlarında yer alan kelimelerin ve şekillerin farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılama devam ederken davalının ticari unvanını "... Elektronik ve Güvenlik Sistemleri...Ltd. Şti." olarak değiştirdiğinin taraflarca beyan ve kabul edildiği, yeni unvana yönelik davacı tarafın bir talebinin bulunmadığı, davacı şirketin 21.03.2016 tarihinde, davalı şirketin ise 19.07.2018 tarihinde tescil edildiği, her iki şirketin de Aydın Ticaret Sicili Müdürlüğü nezdinde tescilli oldukları, aynı ilçede faaliyette bulundukları, faaliyet alanlarının “elektronik ve güvenlik sistemleri” yönünden birebir aynılık içerdiği, davacı şirketin, daha önce sicile kaydından dolayı ticaret ünvanının kılavuz sözcüğü bakımından öncelik hakkı sahipliğini üzerinde barındırdığı, davacı şirketin unvanının kılavuz kelimesinin ''...'', davalının ise "..." olduğu, bu iki ibarenin işitsel ve görsel olarak benzerlik taşıdığı, davalı şirket kurucusunun daha önce davacı şirkette müdür, eşinin de kurucu ortak oldukları ve davacının unvanını bildiği halde davacı unvanıyla iltibas yaratacak şekilde benzer bir ticaret unvanı seçip başkaca herhangi bir ek de yaptırmadan tescil ettirerek davacının ticaret unvanına tecavüzde bulunduğu, davalı şirketin 19.07.2018 tarihinde tescil edildiği, tescil tarihinden yaklaşık 2 yıl sonra 10.07.2020 tarihinde iş bu davanın açıldığı, dava açılmadan önce davalıya söz konusu ticaret unvanının kullanılmaması konusunda herhangi bir ihtarın gönderilmediği, davalı şirket kurucusu olan Hayati Karabey'in daha önce davacı şirkette müdür, eşi ...'in ise kurucu ortak ve hissedar olduğu, davalı şirketin kurulmasından bir yılı aşkın bir süre sonra hissedarlardan ...’in hisselerini, davacı şirket ortağı ...’e devrettiği, dolayısıyla hisse devir tarihi olan 02.10.2019 tarihine kadar olan sürenin davacı bakımından haklı neden olarak kabul edilmesi gerektiği, bu tarihten yaklaşık 9 ay sonra açılan davanın ise makul süre olup sessiz kalma yoluyla hak kaybı şartlarının oluşmadığı, davacının davalının ünvanın terkinini isteme hakkının olduğu, davanın açılmasına davalı sebep olduğundan yargılama giderlerinin davalının üzerinde bırakılması gerektiği gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı tarafça istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ticaret ünvanına tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi ile unvan terkini talebine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

24.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.