"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/858 Esas, 2022/545 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul (asıl dava), kabul (birleşen dava)
Taraflar arasında görülen davada mahkemece verilen kararı onayan Dairenin kararı aleyhinde asıl davada davalı ... vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup görüşüldü:
KARAR
I. DAVA
1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; 1929 doğumlu olan müvekkilinin bunama alametleri gösterdiğini, idrak ve tepki yeteneğini yitirdiğini, kolaylıkla aldatılabilecek halde olduğunu, unutkanlığının bulunduğunu, davalılardan ...'un müvekkilinin oğlu olduğunu, müvekkiline ait iki adet taşınmazın ... tarafından 10.594.707,54 TL'ye kamulaştırıldığını, davalı ...'un müvekkilini kandırarak, davalı banka personeli ile de birlikte hareket edip müvekkili adına teselsüllü müşterek mevduat hesabı açtırdığını, müvekkilinin, hesabın bu mahiyetini bilmediğini, bu şekilde bir hesap açmak yönünde iradesinin olmadığını, hesap cüzdanı üzerinde teselsüle ilişkin bir açıklamanın bulunmadığını, hesap cüzdanının sadece tek bir kişi adına açılmış gibi düzenlendiğini, bankanın bilerek ve isteyerek hesap cüzdanına teselsüllü müşterek mevduat hesabı olduğunu yazmadığını, Karayolları'nın toplam 10.594.707,54 TL'yi kamulaştırma bedeli açıklamasıyla müvekkilinin anılan hesabına gönderdiğini, grafolog bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere kamulaştırma bedelinin hesaba aktarılmasına ilişkin talimattaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, çerçeve sözleşmesinin de müvekkilince imzalanmadığını, aksi bile olsa okuma yazma yeteneğini kaybeden müvekkiline okunmadığını, ayırtım gücü yönünden rapor alınması gerektiğini, paranın teselsüllü hesaptan 9.050.000,00 TL olarak çekildiğini, paranın davalı ...'a ödenmesinin batıl olduğunu, davalı ...'un hile ile müvekkilini aldattığını, dolandırıcılık ve sahtecilik yaptığını ileri sürerek 9.050.000,00 TL'nin 23.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
2.Birleşen davada davacının vasisi vekili, asıl davadaki iddialarını tekrar ederek müvekkilinin, davalının yönlendirmesi ile 1.000.000,00 TL'yi davalının hesabına gönderdiğini, işlem esnasında tam ehliyetsiz olan müvekkilinin işlemlerinin hükümsüz olduğunu ileri sürerek 1.000.000,00 TL'nin faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Asıl davada davalı banka vekili cevap dilekçesinde, davacı ve davalı ...'un bizzat bankaya gelip sözleşmeyi imzalayarak hesap açtırdıklarını, hesabın öncelikle davacı adına açıldığını, diğer davalının ise hesabın ortağı olarak tanımlandığını, hesabın her ortağın tek başına işlem yapabilecek şekilde olmasını istediklerini, davacının, davaya konu işlemden sonra da hesapta işlem yaptığını, bunun önceki işlemlere icazet anlamına geldiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Asıl davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davacının Karayolları Genel Müdürlüğüne hitaben yazdığı, kamulaştırma bedelinin hesaba yatırılmasına ilişkin dilekçenin bizzat kendisi tarafından imzalandığını, ayırt etme gücüne sahip bulunan davacının kabulü ile teselsüllü hesap açıldığını, hesapta her bir ortağın münferiden işlem yapamaya yetkisinin bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
3.Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak yargılama sürecinde kendisine vasi atanan ardından vefat eden ve terekesine temsilci atanan davacı ...'un, adına davalı bankada teselsüllü müşterek hesabın açıldığı tarihte fiil ehliyeti olmadığının belirlendiği, Karayolları Genel Müdürlüğünce kamulaştırma bedelinin yatırıldığı bu hesaptan 9.050.000,00 TL'nin asıl davanın davalısına, 1.000.000,00 TL'nin ise birleşen davanın davalısına ödendiği, bu durumda hem hesap açma, hem de bu hesaptan anılan davalılara para ödeme işlemlerinin hükümsüz olduğu, bozma ilamı uyarınca alınan Adli Tıp Kurumu raporlarında ...'un 14.11.2011 tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığı ve işlem tarihinde genel görünümü, konuşma ve cümle kurma gibi verilerden, dış görünüşünden fiil ehliyetinin bulunmadığının aşikar şekilde anlaşılamayabileceği belirtilmiş olduğundan, davalı Bankanın hesapların açılmasında davalı ... ile birlikte hareket ettiği vebankanın zarardan sorumlu olduğunun davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle birleşen davada verilen karar kesinleştiğinden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, asıl davada davalı Garanti Bankası A.Ş. yönünden davanın reddine, asıl davada davalı ... yönünden davanın kabulüne ile 9.050.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak tereke hesabına ödenmesine karar verilmiş, hüküm asıl davada davacı tereke temsilci ve asıl davada davalı ... vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 26.12.2023 tarihli, 2023/1078 E., ve 2023/7719 K. sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş, Dairemiz ilamına karşı asıl davada davalı ... vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
IV. KARAR DÜZELTME İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, teselsüllü hesapta yapılan usulsüz işlemler nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 15 inci vd. maddeleri
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl davada davalı ... vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
V. SONUÇ: Asıl davada davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE, karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına ve 3506 sayılı Kanun ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun’un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyen asıl davada davalı ...'dan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.