"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1145 Esas, 2024/282 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2014/429 E., 2021/144 K.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... A.Ş. ile dava dışı ... Ahşap San. ve Tic. AŞ arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine davalının kefil olduğunu, kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine gönderilen ihtarnamelerle hesabın kat edilmesine rağmen ödeme yapılmaması üzerine başlatılan icra takibine davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... A.Ş'nin ... A.Ş. ile birleştirilmesi (devri) nedeniyle alacağın ... A.Ş. tarafından 10.08.2001 tarihinde Tasarruf Mevduatı sigorta Fonu'na (TMSF) temlik edildiği, TMSF'nin ise 31.01.2006 tarihinde bu alacağı ... Varlık Yönetim A.Ş.'ye temlik ettiği, bu şirket de Birleşim Varlık Yönetim A.Ş. ile birleştiği, dava dışı şirket ile imzalanan sözleşmeleri davalının müteselsil kefil olarak imzaladığı, dava dışı şirket ile 10.03.1995-01.05.1997 arası imzalanan muhtelif tarihli kredi sözleşmeleri bulunduğu, dava dışı ... A.Ş. ile asıl borçlu şirket arasında 07.04.1999 tarihli borç tasfiye protokolü düzenlendiği, takip ve dava konusu uyuşmazlığın tarafların kabulünde olan borç tasfiye protokolü çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği, protokolde yer alan taşınmazların devir ve satışları da dikkate alınarak yapılan hesaplamayı havi bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, alacak likit olduğundan icra inkar tazminat talebinin yerinde görüldüğü, reddedilen kıısm yönünden takip haksız olmakla birlikte kötü niyet tespit edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi heyetinin protokol hükümleri gözetilerek yapmış oldukları hesaplama sonucu davacı bankanın davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu miktarı belirlediği, davacı vekili protokol şartları davalılarca tam anlamıyla yerine getirilmediğinden protokolün devreye girmediğini iddia etmiş ise de dosya kapsamında yer alan genel kredi sözleşmeleri ile kat ihtarları gözetilerek alınan rapordaki hesaplama yöntemine itiraz edilerek, tarafların serbest iradeleriyle oluşturulan 07.04.1999 tarihli protokol ile taraflar arasındaki borç miktarının 5.000.000 USD'ye sabitlendiğine ilişkin hükmün göz ardı edildiği, bilirkişi raporunun protokol hükümlerine göre düzenlenmesi gerektiği açıkça davacı vekilince beyan edildiğinden ve davalı tarafça da yapılan hesaplamada protokol hükümlerinin dikkate alınması gerektiği belirtilmiş olmakla hükme esas alınan 3 kişilik bankacılık alanında uzman bilirkişi heyetinden alınan rapor ve ek raporların dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklandığı ileri sürülen alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve özellikle taraflarca getirilme ilkesi uyarınca, kamu düzenine aykırılık hali hariç taraflarca istinaf konusu olarak ileri sürülmeyen hususların temyizde incelenemeyecek olmasına, somut olayda davacı vekilinin faiz tarih ve tutarına ilişkin temyiz itirazlarının bu kapsamda kalmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 17.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.