Logo

11. Hukuk Dairesi2024/2757 E. 2025/1295 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Geçici mühlet tarihinden önce muaccel hale gelen kredi borcu ve kefalet sözleşmesinin geçerliliği gözetilerek, konkordato sürecindeki ödemelerin takip aşamasında değerlendirilebileceği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf başvurusunu esastan reddeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/524 Esas, 2024/199 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2019/430 E., 2020/634 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile dava dışı ... Matbaacılık Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde davalıların müteselsil kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalıların icra takibine itirazının iptaline, %20 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; asıl borçlu şirket yararına gecici mühlet kararı verildiğini, konkordato mühletinin verildiği tarihte asıl borçlu şirketin davacı bankaya muaccel bir borcu bulunmadığını, asıl borçlu için muaccel olmayan borcun müvekkilleri kefiller için de muaccel olmayacağını, müvekkilleri aleyhine takip başlatılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile geçici mühlet tarihinden önce ödenmeyen 26.12.2018 tarihli kredi taksidinin olduğu, dava dışı borçlu tarafından geçici mühlet tarihinden önce sözleşmeye aykırı davranıldığı, sözleşmeye aykırılık nedeniyle hesabın kat edilerek alacağın muaccel hale getirilmesinin konkordatoya başvuru gerekçesiyle yapıldığının kabul edilemeyeceği, davacı banka tarafından dava dışı ... Matbaacılık Ltd. Şti.'ye kullandırılan kredinin 26.12.2018 tarihindeki taksidinin ödenmemesi nedeniyle banka tarafından yapılan hesabın kat edilme işleminin kanun ve sözleşmeye uygun olduğu, takip tarihi itibariyle davacı bankanın 582.294,56 TL asıl alacak, 33.304,67 TL işlemiş faiz, 72.217,17 TL asıl alacak, 2912,64 TL işlemiş faiz, 1810,81 TL BSMV, 2926,57 TL ihtar masrafı, 369,90 TL masraf olmak üzere toplam 695.836,32 TL nakdi alacak ve 21.780,00 TL gayri nakdi alacak olmak üzere toplam 717.616,32 TL alacağının bulunduğu, bu alacaktan davalıların kredi sözleşmelerine müteselsil kefaletleri nedeniyle sorumlu oldukları gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline karar verilen nakdi alacağın %20'si oranında icra inkâr tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl borçlunun 11.06.2018 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında davalı bankadan çek karnesi aldığı, genel kredi sözleşmesinde kefillerin çekten kaynaklanan gayri nakdi alacaktan sorumlu olduklarına ilişkin açık hüküm bulunduğu, 26.12.2018 tarihli kredi taksitinin vadesinde ödenmediği, dava dışı asıl borçlu hakkında geçici mühlet kararı verildiği tarih olan 28.12.2018 tarihinden önce borcun muaccel hale geldiği, davacının takip tarihi itibarıyla davalılardan toplam 694.741,33 TL nakit, 21.780,00 TL gayri nakit alacağı bulunduğu, mahkemece davacı banka ekstrelerine yansımış olan dönem ve gecikme faizlerini de davacının asıl alacak tutarı içerisinde talep edebileceği kabul edilirse takip tarihi itibarıyla davacının davalılardan 695.836,32 TL nakit, 21.780,00 TL gayri nakit alacağı bulunduğu, davalıların kefaletinin sözleşme tarihlerinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583 ve devamı maddelerinde yer alan şekil koşullarına uygun olduğu, hesap kat ihtarnamesinin dava dışı asıl borçlu ve davalılara 04.04.2019 tarihinde tebliğ edildiği, geçici mühlet karar tarihinden önce vadesinde ödenmeyen kredi taksitiyle birlikte davacı banka alacağının muaccel hale geldiği, davacının geçici mühlet karar süresi içerisinde dava dışı asıl borçlunun kredi hesabını kat etmesinin yasaya ve genel kredi sözleşmesi hükümlerine uygun olduğunun kabulünde bir isabetsizlik görülmediği, davacı bankanın dava dışı asıl borçlunun konkordato davasında yapılan alacaklar toplantısında konkordatoya olumlu oy kullanmadığı, akdedilen genel kredi sözleşmelerinin 10.13 maddesinde de kefillerin çekten kaynaklanan gayri nakdi alacağın deposundan sorumlu oldukları açıkça hükme bağlandığı, hüküm altına alınan nakit alacak likit, bir başka anlatımla bilinebilir ve hesaplanabilir nitelikte olduğu gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalılarca tarafınca temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına, davalıların konkordato sürecinde asıl borçlu tarafından bir takım ödemelerin yapıldığına dair itirazının takip aşamasında icra müdürlüğünce tahsilde tekerrür olmayacak biçimde değerlendirilecek olmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 26.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.