"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/269 Esas, 2024/304 Karar.
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/40 E., 2020/730 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 567.540,00 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının, müvekkili tarafından "nakliyat sigortası abonman poliçesi" ile teminat altına alınan emtianın taşınmasını üstlendiğini ancak malın alıcıya ulaşmadığını, yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda emtianın yüklendiği tırın ruhsat, plaka ve sürücü belgesinin sahte olduğunun ve sigortalı emtianın çalındığının tespit edildiğini, müvekkilinin 381.926,43 TL tazminat ödeyerek sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalıya yapılan başvurudan sonuç alınamadığını ileri sürerek, 381.926,43 TL’nin ödeme tarihi olan 02.08.2017’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, dava konusu olayın yaşandığı aracın müvekkiline ait olmadığını, taşımanın müvekkili tarafından yapılmadığını, aracın kiralanmadığını, temin edilmediğini ve yönlendirilmediğini, hırsızlık olayında kullanılan araç üzerindeki plaka ve ehliyetin sahtecilikle çoğaltıldığını ancak müvekkilinin bu araç ve sürücü ile ilgisinin bulunmadığını, şirketin ortakları ve çalışanları arasında ... isimli bir kişinin bulunmadığını, müvekkili şirkete sorumluluk yüklenemeyeceğini ve davanın tanıkla ispat edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, dosya kapsamındaki deliller doğrultusunda, davalının taşıma işini üstlendiğini, ...’nin davalı şirketin taşıma organizasyonunda yer aldığını, ... üzerinden yapılan güvensiz taşıma organizasyonu sonucu malın çalındığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı TTK) 875. ve 879. maddeleri uyarınca taşıyıcının eşyayı teslim alıp teslim edene kadar oluşan kayıplardan ve çalışanlarının fiil ve ihmallerinden sorumlu olduğunu, davalının bunun aksine bir delil sunmadığını, meydana gelen zarara sebep olduğu, bu nedenle sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağını, bilirkişi raporunun piyasa rayiçlerine uygun olduğunu ve sigorta şirketinin sigortalısına ödeme yaparak 6102 sayılı TTK'nın 1472. maddesi uyarınca rücu hakkı kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 381.906,37 TL’nin 02.08.2017’den itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, nakliyat sigorta poliçesi kapsamında taşıma sırasında oluşan hasarın sigortalıya ödenmesinden sonra taşıyıcı şirkete karşı açılan rücu alacağının tahsili talebine ilişkin eda davasıdır.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 10.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.