Logo

11. Hukuk Dairesi2024/2801 E. 2025/729 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından verilen çeklerin, davacıya olan borcu sona erdirip erdirmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacıya olan borcunu ödemek üzere çekler verdiği ve bu çeklerin vadesinde tahsil edildiği, dolayısıyla çeklerin borcu sona erdirdiğinin tespit edilmesi gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/253 Esas, 2024/317 Karar

HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2019/347 E., 2020/648 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA VE KARŞI DAVAYA CEVAP

Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; müvekkili firmanın davalıya 14.09.2018 ve 18.09.2018 tarihli faturalarla toplam 732.371,48 TL bedelli ürün teslim ettiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine ilamsız icra takibi başlattıklarını, takibin, davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, karşı davaya cevap dilekçesinde; mevcut borç için kambiyo senedi düzenlenmesinin borcun yenilenmesi sayılmayacağını, açık irade ve sözleşme şartı bulunmadıkça ödenmemiş bir çek ile borcun ödendiğini iddia etmenin ve takibi durdurmanın kötüniyetli bir davranış olduğunu savunarak karşı davanın reddini talep etmiştir.

II. CEVAP VE KARŞI DAVA

Davalı-karşı davacı vekili asıl davaya cevabında; davacının aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı 2 adet faturayı icra takibine koyduğunu, ancak borcun vade farkı eklenerek çeklerle ödendiğini, bu kapsamda 13.09.2018 tarihli sözleşme yapıldığını, davacı tarafa çek teslim bordrosu ve tahsilat makbuzu ile birlikte 732.330,00 TL tutarında 5 adet çekin verildiğini, daha sonra davacının teslim edilen çeklerin keşidecisi ...’nın konkordato ilan etmesi nedeniyle çeklere güvenmediğini belirtmesi üzerine aynı borca karşılık ... Termo keşideli, şirket yetkilisi ... aval imzalı 3 çek daha verildiğini, böylece davacının uhdesinde toplam 8 çek bulunduğunu, müvekkili şirketin kapak hesabının 3 aylık faizi ile birlikte toplam 888.272,13 TL’lik teminat mektubunu icra dosyasına sunarak ihtiyati haczi kaldırdığını, tarafların borcun çeklerle ödenmesi konusunda açık iradeleri ile anlaştıklarını, bu nedenle faturalara dayanarak icra takibi yapılmasının mümkün olmadığını savunarak asıl davanın reddini istemiş, karşı dava dilekçesinde; asıl davaya cevabında ileri sürdüğü vakıaları tekrar ederek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, icra dosyasına ibraz edilen teminat mektubunun ve fazla çeklerin iadesini, 10.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, fatura bedeline konu malların davalı-karşı davacıya teslim edildiği konusunda uyuşmazlık olmadığı, ancak bedelin 13.09.2018 tarihli sözleşmede kararlaştırılan, ihtiyati haciz sırasında teslim edilen çeklerle ödendiği iddiası bulunduğu, taraf beyanları ve bankalara yazılan müzekkerelere gelen cevaplardan, davalının takibe konu borca ilişkin toplam 732.330,00 TL bedelli çekleri verdiği, çeklerin tahsilat makbuzu ile 13.09.2018 tarihinde davacıya teslim edildiği, vade tarihinde ibraz edilerek karşılıklarının ödendiği, bu suretle borcun sona erdiği gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmiş, birleşen dava bakımından ise asıl dava uyuşmazlığı çözdüğü için işbu davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan faturaya bağlanmış alacağın tahsili amacıyla başlatılmış olan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine, karşı dava ise davalının takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, takibin iptali ve haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini taleplerine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin

Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 10.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.