Logo

11. Hukuk Dairesi2024/2823 E. 2024/5571 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, işyeri devir sözleşmesindeki rekabet yasağı hükmünü ihlal ederek davacının yakınında aynı faaliyette bulunan bir işletme açması nedeniyle, haksız rekabet ve sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile işletmenin kapatılması talepli davanın niteliği ve davalının sorumluluğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, devir sözleşmesindeki rekabet yasağı hükmüne aykırı davranarak haksız rekabet oluşturduğu ve davacının zararına neden olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davalının haksız rekabet ve rekabet yasağını ihlal ettiğine ve tazminata hükmedilmesine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2084 Esas, 2024/290 Karar

HÜKÜM : Direnme, kısmen kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2020/208 E., 2020/695 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı başvurusunun esastan reddine, davacı istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 26.09.2023 tarih, 2022/1640 E. ve 2023/5344 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.

Dairemiz bozma kararına Bölge Adliye Mahkemesince direnilmesi üzerine karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede;

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında 22.08.2017 tarihinde işyeri devir sözleşmesi' imzalandığını, anılan iş yerinin maliki olan davalının annesi ... ... ile bir de kira sözleşmesinin imzalandığını, davalıya ait adreste faaliyet gösteren ''... Market'' adlı işletmenin 18.000,00 TL bedel karşılığında müvekkiline devredildiğini ve işletmenin açıldığını, imzalanan devir sözleşmesi uyarınca bir 'rekabet yasağının' hükme bağlanarak, davalının "bu marketin sokağında veya beş yüz metre yakınında market türü açamaz, ortak olamaz, çalışamaz, işletemez'' şeklinde taahhütte bulunduğunu, ancak 2 ay geçmeden müvekkilinin beş bina yakınına ''... Mini Market'' adıyla bir market daha açarak rekabet yasağını ihlal ettiğini, davalının 01.02.2018 tarihli ihbarı ile tahliye ihbarında bulunduğunu ileri sürerek davalının fiilinin haksız rekabet ve rekabet yasağının ihlali olduğunun tespitine ve önlenmesine, davalıya ait ''... Mini Market'' işletmesinin kapatılarak faaliyetten men edilmesine, ihtarname tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte 1.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, müvekkilinin kiracılık hakkının devam ettiğinin ve 01.02.2018 tarihli ihtarnamenin hükümsüz olduğunun ve bu haliyle mecurun tahliye olunamayacağının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; sözleşmede böyle bir maddenin olmadığını, tutanağa ilgili maddenin sonradan eklendiğini, haksız rekabet teşkil edecek davranışlarda bulunmadığı savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının davacının ... ve itibarını sarsacak söz ve davranışlarda bulunduğu iddiası konusunda yargılama aşamasında dosyaya herhangi bir delilin sunulmadığı, taraflar arasındaki sözleşme maddesinin bir haksız rekabet ya da rekabet yasağına ilişkin olmadığından çözümün sözleşmeye aykırılık olarak değerlendirilmesi gerektiği, söz konusu maddenin sözleşme imzalandıktan sonra davalının haberi olmadan eklendiği iddiası konusunda mahkemece dinlenen tanık beyanlarından, davalı tarafın sözleşme anında söz konusu maddenin eklendiğini bizzat bildiğinin anlaşıldığından davalının savunmasına itibar edilmediği, söz konusu şarta davalı tarafından uyulmadığının sabit olduğu, davalının söz konusu maddeye uymaması nedeniyle sözleşmeye aykırı davrandığı, davalının dükkanının açmasından sonra davacının işlerinin düştüğü, ancak düşen bu işlerin tamamının sorumlusunun davalı olamayacağı, davacının ve davalının vermiş olduğu hizmet kaliteleri, söz konusu dükkanların etrafında olan büyük marketlerin indirim uygulamaları gibi hususların da davacının gelirlerini etkileyeceği, bundan dolayı davacının zararının bilirkişi tarafından her ne kadar 26.912,06 TL olarak belirlenmiş ise de, söz konusu belirlemenin haksız rekabete göre yapıldığı, yukarıda belirtilen sebepler göz önüne alındığında, davacının zararının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sözleşmeye aykırılıktan dolayı 10.000,00 TL olacağı yönünde kanaatin oluştuğu, yine davacı tarafından manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de mevcut olayda sözleşmeye aykırılığın bulunduğu, davacının kişilik haklarına yönelik herhangi bir saldırının olmadığından manevi tazminat talebinin reddinin gerektiği gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin tüm taleplerin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli ve 2021/520 E., 2021/1515 K. sayılı kararıyla; davacının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 54 vd. maddelerine dayalı, davalının fiilinin haksız rekabet ve rekabet yasağının ihlali olduğunun tespiti ve önlenmesi ile manevi tazminat taleplerinin de kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin yerinde görülmeyen diğer istinaf itirazlarının esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulü ile davalının Aşağı Eğlence Mah. ... Sok. No: 42/D Keçiören/Ankara adresinde, davacıya devrettiği işletme ile aynı iş kolunda, marketçilik faaliyetinde bulunması fiilinin, haksız rekabet ve rekabet yasağının ihlali olduğunun tespitine ve önlenmesine, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 7.000,00 TL'nin, 27.04.2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 26.09.2023 tarih, 2022/1640 E. ve 2023/5344 K. sayılı kararıyla taraflar arasındaki sözleşmenin açık hükmü karşısında davanın rekabet yasağı veya haksız rekabet hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda ticari işlemesini devreden davalının, devir sözleşmesinde davacıya devrettiği marketin sokağında veya 500 metre yakınında, market işletemeyeceğine dair bir yükümlülük altına girdiği halde, devrettiği işletme ile aynı sokakta, aynı iştigal konusuyla ilgili faaliyette bulunduğu, 22.08.2017 tarihli devir sözleşmesinden hemen sonra, 23.11.2017 tarihinde yeni bir işletme açarak, marketçilik iş kolunda çalışmaya başladığı, bu durumun ticari işletme devir sözleşmesinden doğan rekabet etmeme borcuna aykırılık ve 6102 sayılı Kanun 54 vd. maddeleri uyarınca haksız rekabet oluşturduğu ve davacının anılan Kanun'un 56 ncı maddesinde düzenlenen istemlerde bulunabileceği gerekçesi ile önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının sözleşmeye aykırılığa ilişkin bir talebinin olmadığından ve davanın da sözleşmeye aykırılıktan değil, haksız rekabete dayalı olarak açıldığından, hukuki olarak dinlenilmesi bile sakıncılı iken, buna dayanarak 10.000,00 TL tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, tartışmalı hükmün sözleşmeye haberleri olmadan eklendiğini, kelepçeleme sözleşmesi niteliğinde olduğunu, davacı tarafından eklenen bu hükmün ekonomik özgürlüğü sınırlayan, 6098 sayılı Kanun'un 27 nci maddesine, kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olduğundan kesin olarak hükümsüz bulunduğunu, tarafların marketlerinin olduğu yerde 5-6 adet marketin ve birçok ekmek satan bayiinin bulunduğunu, davacının sürekli zarar etmesinin mümkün olmadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını belirterek kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6102 sayılı Kanun'un 54 üncü ve devamındaki maddelerine dayalı, davalının fiilinin haksız rekabet ve rekabet yasağının ihlali olduğunun tespiti ve önlenmesi, davalıya ait işletmenin kapatılarak faaliyetten men edilmesi, davacının kiracılık hakkının devam ettiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6102 sayılı Kanun'un 54 üncü ve devamındaki maddeleri.

2.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 58 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede;

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.