"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1894 Esas, 2024/159 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
SAYISI : 2017/8 E., 2019/239 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına tescilli "GO" ibareli markaların bulunduğunu, bu markaların tanınmış marka niteliğini kazandığını, davalı şirketin 2015/85042 sayılı "ge go" ibareli marka başvurusuna itirazlarının davalı ... Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararıyla reddedildiğini, ancak markalar arasında mülga 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (556 sayılı KHK) 8/1-(b) hükmü anlamında iltibas olduğunu, markaların esas unsurlarının "GO" ibaresinden oluştuğunu, "ge" ibaresinin ayırt ediciliğinin bulunmadığını ve "go" ibaresine benzediğini, markanın iki adet "go" ibaresinden oluşuyormuş gibi göründüğünü, emtia benzerliğine ilişkin şartın gerçekleştiğini, tüketicinin "Ge Go" markası altında sunulan hizmetler ile müvekkili markası arasında bağlantı kuracağını, bu durumun davalı şirkete haksız kazanç sağlayacağını, müvekkili markalarının sulandırılmasına yol açacağını, müvekkilinin ticaret unvanı nedeni ile de başvurunun tescil edilmemesi gerektiğini, marka başvurusunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek TÜRKPATENT YİDK'in 2016-M-11045 sayılı kararının iptaline, markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; müvekkili başvurusu ile davacı markaları arasında yalnız 39. ve 42. sınıflarda yer alan hizmetler bakımından benzerlik olduğunu, başvuru kapsamındaki 37. sınıf hizmetler yönünden davacı markalarının tescilinin bulunmadığını, markaların bütünsel incelendiklerinde birbirlerinden farklılaştıklarını ve ortalama tüketici nezdinde iltibasa neden olmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu marka başvuru kapsamında 37, 39, 42. sınıf emtianın yer aldığı, itiraza mesnet davacı markalarının 35, 36, 39, 42, 45. sınıflarda tescilli olduğu, dava konusu marka işaretinin bir bütün olarak "Ge-Go" olarak algılandığı, herhangi bir anlamı olmayan bu ibarenin markanın esaslı unsuru olduğu, itiraza mesnet davacı markalarındaki esaslı unsurların "go" ve olduğu, "GE-GO" şeklinde okunan, bütün olarak algılanan ve fantezi bir ibare olarak zihinde özel bir çağrışım yaratmayan davalı markasının davacı markaları karşısında yeterli düzeyde farklılaştığı, başvurunun kapsadığı emtia itibarı ile iltibas eşiği yüksek tüketicinin dikkate alınması gerektiği, her ne kadar taraf markalarının emtia listeleri 39. ve 42. sınıflar bakımından aynı/aynı tür hizmetlerden oluşmakta ise de 556 sayılı KHK'nın 8/1-(b) hükmü anlamında iltibas tehlikesinin bulunmadığı, gerek bütünsel gerekse içerisinde bulunan diğer unsurlar nedeniyle başvuru konusu işaretin davacı markalarını sunan işletmeyle idari ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme tarafından piyasaya sunulduğu biçiminde bir algılama oluşturmasının mümkün olmadığı, davacı markasının tanınmışlığının ispat edilemediği, dava konusu marka "GO" ibaresi dışında başka unsurlar da içerdiğinden, davacının ticaret unvanının somut olayda 556 sayılı KHK’nın 8/5 hükmü anlamında bir tescil engeli oluşturmadığı, başvurunun kötüniyetli olduğu iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafça istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2019/2628 E., 2020/619 K. sayılı kararında da, davacının "go" ibareli markaları ile "gego" ibareli başvuru arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığının kabul edildiği, anılan Yargıtay ilamının işbu dava yönünden güçlü delil niteliğinde olduğu, taraf marka işaretleri arasında benzerlik olmadığından 556 sayılı KHK'nın 8/4 hükmü anlamında da bir tescil engelinden söz edilemeyeceği, başvurunun kötüniyetli yapıldığının ispat edilemediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali talebine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 24.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.