Logo

11. Hukuk Dairesi2024/282 E. 2025/1695 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, murisinin kefil olduğu kredi borcunu ödedikten sonra diğer mirasçılara rücuan yaptığı takipte, davalı mirasçıların itirazlarının iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Borcun kaynağının davacının kendi adına aldığı kredi olması ve davalı mirasçıların murisin kefaleti kapsamında sorumlu tutulması gerektiği iddiasının dayanaktan yoksun bulunması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/866 Esas, 2023/1761 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/290 E., 2020/6 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 11.03.2025 günü hazır bulunan davacı vekili Avukat .... ve davalılar ..., ..., ... vekili Avukat ... .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Denizbank A.Ş. tarafından müvekkilinin murisi ...nun mirasçıları aleyhine takip başlatıldığını, takibe konu banka alacağının dava dışı ...'a temlik edildiğini, ...'ın diğer borçlulara başvurmayıp 856.277,17 TL olarak fazlasıyla müvekkilinden tahsilat sağladığını, icra dosya borçlarının tamamından sorumlu olmayan müvekkilin tüm borcu ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinden 642.208,17 TL fazla olarak diğer borçlu mirasçılara isabet eden miktarlar yönünden de tahsilat yapıldığını, kendi hissesi dışında kalan borcu da ödeyen müvekkilin diğer mirasçılara rücu hakkının bulunduğunu, bu sebeple davalılar aleyhine takip başlatıldığını, davalıların haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde; kendilerinden talep edilen borcun, murisin borcu olmayıp davacının kendi işleri için bankadan aldığı kredilerden kaynaklandığını, murisin bankadan alınan kredilere sadece kefil olduğunu, şahsi borcu nedeniyle yaptığı ödemeleri murisin borcu olduğundan bahisle davalılardan rücu edemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, borcun asıl kaynağının davacı ile dava dışı Denizbank A.Ş. arasında imzalanan 08.04.2011 tarihli genel kredi sözleşmesine dayandığı, bu borca davacı ve davalıların murisinin kefil olduğu, genel kredi sözleşmesi kapsamında...adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine dava dışı Denizbank A.Ş. tarafından ipotek tesis edildiği, bu kapsamda her ne kadar davacı tarafça rücu belgesine dayalı olarak icra takibinde bulunulmuşsa da, borcun kaynağının davacıya ait krediler olduğu, asıl borçlu olan davacının alacaklı sıfatıyla kefil veya kefillerin mirasçılarına da halefiyet yolu ile başvuramayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 11.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.