"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2023/738 Esas, 2023/1019 Karar
HÜKÜM : Bozmaya uyma
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın davalı ... yönünden kabulüne, davalı ... İht. ve Gıda Mad. İnş. Tic. Ltd. Şti. yönünden reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... ile aralarında imzalanan genel faktoring sözleşmesi kapsamında ... tarafından diğer davalı ... adına tanzim olunan toplam 48.610,00 TL bedelli 24 adet fatura bedelinin temlik alındığını, 47.000,00 TL tutarındaki faktoring ödemesinin Mehmet M.'ye yapıldığını, ... tarafından ... adına tanzim olunan 18.536,00 TL bedelli 7 adet çekin müvekkili tarafından temlik alındığını, 17.820,00 TL tutarındaki faktoring ödemesinin ...'a yapıldığını, ... tarafından keşide edilen 48.610,00 TL ve 18.536,00 TL meblağlı çeklerin bankaya ibraz edildiğini ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma dosyasındaki yazı gereği tahsilinin mümkün olmadığını, çeklere banka tarafından el konulduğunu, el konulan çek bedellerinin ödenmesi için davalılara ihtarname çekildiğini ancak ödemenin yapılmadığını belirterek 67.146,00 TL tutarındaki alacağın 21.06.2012 ihtarname tarihinden itibaren taraflar arasındaki münakit sözleşme gereği temerrüt tarihinde Akbank TAŞ'ın ticari nitelikte kredilere uyguladığı en yüksek faiz oranına %50 ilavesi ile bulunan rakam üzerinden faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı sürelerinin geçmesi nedeni ile müvekkili hakkında dava açılamayacağını, müvekkili şirket ile diğer davalı arasında ticari ilişki olmadığını, söz konusu olayın sahte imzalar kullanılarak hizmet alınmadan alınmış gibi yapılarak fatura düzenlendiğini ve bu faturaların şirket muhasebesine geçirildiğini ve çeklerin alındığını, müvekkilinin de dolandırıldığını ve diğer davalı ... M'nin yargılanarak cezalandırıldığını, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak mahkemenin 18.05.2016 gün, 2014/801 E. ve 2016/445 K. sayılı davanın kabulüne ilişkin kararın davalı ... tarafından temyiz edilmediğinden bu davalı yönünden kesinleştiği, davacı yararına bu yönden usuli kazanılmış hak olduğu, ... hakkında karar verilmesi gerekirken bu kişi yönünden de davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş olup, bozma ilamı doğrultusunda davanın davalı ... yönünden kabulüne, 67.146,00 TL'nin 12.06.2012 tarihinden itibaren Akbank A.Ş.’nin ticari kredilere uyguladığı en yüksek faiz oranına %50 ilavesi ile birlikte davalı ...'tan alınarak davacıya verilmesine, davanın davalı ... yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava faktoring sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 26 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2.İlk derece mahkemesinin 01.11.2021 tarih, 2021/397 E., 2021/753 K. sayılı kararı ile her iki davalı yönünden ret kararı verilmiş, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 23.03.2023 tarih 2022/1853 E., 2023/1809 K. sayılı kararıyla; yerel mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararın davalı ... tarafından temyiz edilmediğinden adı geçen davalı yönünden kesinleştiği, davalı ... hakkında kabul kararı verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmuştur. Bozma ilamı doğrultusunda, mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve esas sayılı kararı ile davanın davalı ... yönünden kabulüne, davalı ... İht. ve Gıda Mad. İnş. Tic. Ltd. Şti. yönünden reddine karar verilerek davalı ... İht. ve Gıda Mad. İnş. Tic. Ltd. Şti. lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
3.Yapılan incelemede, yerel mahkemenin 01.11.2021 tarih, 2021/397 E., 2021/753 K. sayılı kararı ile, davalı ... İht. ve Gıda Mad. İnş. Tic. Ltd. Şti. yönünden verilen ret kararının kesinleştiği, bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken yeniden hüküm kurularak ret kararı verilmesi ve bu doğrultuda davalı ... İht. ve Gıda Mad. İnş. Tic. Ltd. Şti. lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesi ve 5236 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 5236 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesi ile değiştirilmeden önceki 438 inci maddesinin yedinci fıkrası gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bend uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “Davanın davalı ... İht. ve Gıda Mad. İnş. Tic. Ltd. Şti. Yönünden reddine” ibaresinin çıkartılarak yerine “davalı ... İht. ve Gıda Mad. İnş. Tic. Ltd. Şti. yönünden karar verilmesine yer olmadığına” ibaresinin yazılması, (5), (7) numaralı bentlerinin hükümden çıkarılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.