Logo

11. Hukuk Dairesi2024/2860 E. 2024/7685 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıya ait tescilli patentin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesi talebiyle açılan dava.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararına uyularak hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/516 Esas, 2024/204 Karar

HÜKÜM : Davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi)

SAYISI : 2019/316 E., 2020/203 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen patentin hükümsüzlüğü davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı taraf adına tescilli TR 2008 06237 sayılı patentte buluş olarak kabul edilebilecek bir öğreti bulunmadığını, hangi teknik ile yapıldığı açıklanmadan veri tabanından kısa mesajla bilgi alınmasından söz edildiği için buluş niteliğini haiz olmayıp yenilik basamağına sahip olmadığını, bir veri tabanından kısa mesajla bilgi alma veya bir veri tabanında ödeme araçları veya kredi durumu hakkında toplanan bilginin kısa mesajla bildirilmesi yönteminin son derece yaygın ve yıllardan beri kullanılan bir yöntem olduğunu, patentin tekniğin bilinen durumunu aşmadığını, patent ilgili kişilerin izni olmadan gizli kişisel bilgilerin paylaşımını konu ettiğinden kamu düzenine aykırı buluşlar kapsamında olduğunu, patentin bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlilikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığını, tarifnamede başvuru kapsamının önemli ölçüde genişletilerek değiştirildiğini, 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Kanun Hükmünde Kararnamenin 129 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre patent verilebilirlik şartlarını taşımadığını ileri sürerek davalılara ait davaya konu patentin, açıklık ilkesine aykırı olduğu, buluş basamağının bulunmadığı, varlığı ileri sürülen buluşun teknik bir alana ilişkin olmadığı, kamu düzenine aykırı olduğu, başvuru inceleme sürecinde buluş kapsamının genişletilerek buluş kapsamının dışına çıkıldığı gerekçeleriyle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; patentlerin her birinin birbirinden farklı olduğunu, benzerlik iddiasının zorlama olduğunu, patent belgesindeki tarifnamenin istemlerin açıklanmasına ilişkin olup istemlerin yorumlanması amacıyla kullanılabildiğini, buna karşılık birebir ve doğrudan karşılaştırmaya tabi tutulamayacağını, müvekkilinin patentinde belirtilen uygulamaların davacı tarafça aktif bir şekilde kullanıldığını, kamu düzenine aykırılık iddiasının doğru olmadığını, incelemeye konu olan patentin, patent verilebilirlik şartlarını sağladığının da kontrol edilerek tescil edilmiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; 20.11.2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda çoğunluk görüşünde belirtildiği üzere istemlerde yer verilen telefon, bilgisayar, pda ve veritabanı gibi teknik karakteri haiz bileşenlerden oluştuğundan hareketle patent konusunun m.6/1 (d) kapsamında değerlendirilemeyeceği sonucuna ulaşıldığı, zira buluşun teknik yönü bulunması koşulu, teknik katkı sağlayan tek bir teknik unsura sahip olması ile aşılabilir nitelikte olduğu, teknik olan ve olmayan unsurların

bir buluşta birlikte yer alabileceği ve somut olay bakımından buluşla bir probleme teknik bir çözüm

getirildiği anlaşıldığından buluşun teknik yönü bulunmayan usuller kapsamında değerlendirilmesinin

uygun görülmediği, kamu düzeni bakımından da somut olayda buluş konusunun ortaya çıkartılış amacının kamu düzenine ve genel ahlaka aykırılık olmadığı, bilakis toplum menfaatine olduğunun açık olduğu, tarifname, istemler ve teknik çizimler birlikte değerlendirildiğinde buluş konusunun herhangi bir açıklık problemi taşımadığı, teknik alandaki uzman kişi tarafından tarifnameyi okuyarak buluşu kullanma imkânı olduğunun değerlendirildiği bu nedenle KHK m.129-b koşullarının somut olay bakımından gerçekleşmediği sonucuna varıldığı, başvuru ilk kapsamının aşılıp aşılmadığı yönünden yapılan incelemede, dava konusu patent göz

önüne alındığında, Telekom Altyapısı ifadesiyle, aboneler tarafından SMS gönderme/alma amaçlarıyla

kullanılan ve ... yazısında da bu özelliği haiz olduğu belirtilen

sabit telefon hattının kastedildiğinin değerlendirildiği dolayısıyla istemlere “sabit telefon”

ibaresinin eklenmesinin kapsam aşımı anlamına gelmediği, D1 dokümanında sorgulama yapılan veritabanı bilgileri çek hesabı ile sınırlı tutulmuşken, buluş konusu ile çek sahibine ait çek hesabıyla sınırlı tutulmayan daha

fazla çeşitte ve sayıda bilginin yer alabilmesi durumundan bahsedildiği, bu durumda dava konusu patentin 1 nolu ana isteminin D1 dokümanı karşısında yeni olduğu kanaatine ulaşıldığı, ana istem yeni olduğu için bu isteme bağlı istemler de yeni olacağından D1 dokümanı

karşısında 1 no.lu isteme bağlı 2 ve 3 no.lu istemler de yeni olarak değerlendirildiği, dava konusu patentin 4 nolu ana istemi yönünden yapılan değerlendirmede tıpkı 1 nolu ana istemde olduğu gibi D1 dokümanında

sorgulama yapılan veritabanı bilgileri çek hesabı ile sınırlı tutulmuşken, buluş konusu ile çek sahibine

ait çek hesabıyla sınırlı tutulmayan daha fazla çeşitte ve sayıda bilginin yer alabilmesi durumundan bahsedildiği, bu durumda dava konusu patentin 4 nolu ana isteminin de D1 dokümanı karşısında yeni olduğu

kanaatine ulaşıldığı, ana istem yeni olduğu için bu isteme bağlı istemler de yeni olacağından D1

dokümanı karşısında 4 nolu isteme bağlı 5 ve 6 nolu istemler de yeni olarak değerlendirildiği, sonuç olarak da dava konusu patentin yeniliği konusunda raporlar arasında çelişki

bulunmadığı, dava konusu patentin tüm istemleri itibariyle dosya kapsamındaki deliller karşısında yeni olduğunun anlaşıldığı, buluş basamağı bakımından yapılan irdelemede ise, 11.05.2020 tarihli raporda varılan kanaatin, 15.05.2020 tarihli raporda yer alan “17.04.2018 tarihli bilirkişi heyetinin dava konusu patentin buluş basamağına sahip olmadığı değerlendirmesinin doğru kabul edilmesi durumunda, sadece mobil telefon, sabit telefon, GSM operatörü ve veri tabanından oluşarak yapılan herhangi bir buluşa patent verilmemesi gerekeceği, halbuki bu araçlar vasıtasıyla yapılan ancak buluş konusu ve amacı farklı olan dünyada pek çok buluşa patent verildiği,” ifadeleriyle çürütüldüğü, bahsedilen her iki raporun TÜRKPATENT'in patent

inceleme kılavuzunun 35 inci sayfasında buluş basamağı değerlendirmesi için teknik ve teknik olmayan

özelliklerin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği hususuna dikkat edilmeyerek, patent konusunun sadece SMS veya internet vasıtasıyla bir veri tabanından bilgi alınması şeklinde

değerlendirilmesi sebebiyle hatalı değerlendirme yapıldığının düşünüldüğü, buluş konusunun teknik alanda uzman kişi için aşikâr olup olmadığına karar verilmesi hususunda,

16.01.2020 tarihli uzman mütalaasında yer alan; “Bankaların, sorgulanan çeklerden sadece kendi

bankalarına ait olan çeklerin bilgisine ulaşılabildiği, davalının patenti ile tüm bankaların çek havuzunun

17/01/2013 tarihinde (patent müracaatından 5 yıl sonra) birleştirildiği, bu konunun patentte “kurulacak

olan bir veri havuzu” olarak geçmekte olduğu, 7 gün/24 saat sorgu yapılabildiği, iş gücü ve zamandan

kazanım olduğu, bu yönü ile “Teknik bir problemin çözülmesi” gerçekleştiği, dava konusu patent

alındığında çek sorgusunun Merkez Bankası veri tabanından yapılmakta olduğu, ancak mevcut

durumda sorgulamanın davacı ...Ş. veri tabanından (patentte geçtiği üzere bilgilerin eşzamanlı

olarak kaydedildiği özel sorgulama veri tabanından) yapılmakta olduğu, davaya konu patentin bu yönü

yle “İstemin teknik bir yön içermesi”nin gerçekleştiği, davalı patenti sayesinde sahte, çalıntı ve karşılıksız

çeklerde ciddi düşüş sağlandığı, ayrıca sorgulanması daha önce olmayan sahte, kayıp ve çalıntı çeklerin durumunun da davalının patenti sonrasında bildirilmeye başlandığı, sadece bu gelişmenin bile tek başına tekniğin bilinen durumunu aşmakta olduğu, iptali istenen patentten önce çek ve senetlerin

istihbaatının yapılması ile ilgili alınmış olan bir patent dahi bulunmadığı için tekniğin bilinen durumun aşılmış olduğu,” şeklindeki görüşe iştirak edildiği, 551 sayılı KHK’nin 10 uncu maddesi uyarınca buluşun, sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya

kullanılabilir nitelikte olması, sanayiye uygulanabilir olduğunu gösterdiği, dosya kapsamından

tarafların iddiaları ve savunmaları uyarınca davaya konu patentin konusunun kullanılabileceği sabit

olduğundan hareketle dava konusu patentin sanayiye uygulanabilir olduğu kanaatine ulaşıldığı, sonuç olarak dava konusu 2008/06237 no.lu patent konusu buluşun konusunun kamu düzenine ve genel

ahlaka aykırılık durumunun söz konusu olmadığı,

dava konusu 2008/06237 no.lu patent konusu buluşun konusunun ilgili olduğu teknik alanda

bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak

tanımlandığı,

dava konusu 2008/06237 no.lu patent için 1 no.lu bağımsız istem ve bu isteme bağlı yazılmış 2 ve 3 no.lu bağımlı istemler bakımından kapsam aşımı sorunu bulunmadığı, uyuşmazlık konusu 2008/06237 no.lu patentin tüm istemleri uyarınca yeni ve sanayiye uygulanabilir

olduğu,

dava konusu 2008/06237 no.lu patentin tüm istemleri itibariyle buluş basamağı kriterine

sahip olduğu kanaatine varılmakla tescilli patentin hükümsüzlüğü ve sicilden terkini şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tescilli patentin hükümsüzlüğünün tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 551 sayılı KHK'nın 129 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi, 64 üncü maddesinin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

V. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 04.11.2024 tarihinde kesin olarak oyçokluyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Dava, tescilli patentin hükümsüzlüğün tespitine ilişkindir.

Sayın çoğunluk ile aramdaki görüş ayrılığı, dava konusu incelemeli patentin buluş basamağının, patentin verilebilirlik şartlarına sahip bulunup bulunmadığı, dava konusu patentin kamu düzenine aykırı olup olmadığı konusunda toplanmaktadır.

Davacının açtığı dava ilk derece mahkemesince red edilmesi üzerine, davacının istinafı üzerine istinaf mahkemesi ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın kabulüne dava konusu patentin hükümsüz kılınmasına karar vermiştir.

İstinaf kararının davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce davacı tarafça dosyaya sunulan buluş kırıcı olarak yabancı dildeki bir takım dokümana dayanmış, bu dokümanların Türkçe tercümesinin olmaması, bilirkişi incelemesinin teknik verilere dayanamaması, davacı tarafın dayandığı dokümanların Türkçe tercümesi dosyaya kazandırıldıktan sonra patent uzmanı bilirkişilerden oluşacak bilirkişi heyetinden rapor aldırılarak ve dosyadaki bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilerek, patentin buluş basamağına haiz olup olmadığı karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi bozma ilamına uymasına rağmen bozmanın gereklerini yerine getirmemiştir. Seçilen bilirkişilerden sadece Ali Rıza Köker patent uzmanıdır. Diğer iki bilirkişi patent uzmanı değildir. Bölge Adliye Mahkemesi dosyadaki bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi gidermediği gibi, aldığı bilirkişi raporunda ayrık görüş yazan patent uzmanı bilirkişinin ayrık görüşüne aykırı karar vermiştir. Kaldı ki bilirkişi heyetinin bozma ilamı doğrultusunda oluşturulmaması nedeniyle patent uzmanı bilirkişinin bilirkişilikten çekilme talebi mahkeme tarafından kabul edilmemiştir.

Ayrık görüş sunan patent uzmanı bilirkişi, patentin buluş basamağı kriterine sahip olmadığı, 551 sayılı KHK 'nın 129.maddesinde belirtilen patentin hükümsüz kılınma şartlarının oluştuğunu ayrıntılı bilimsel verilere dayandırması karşısında, temyiz incelemesi sonunda bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmediği, son bilirkişi raporundaki ayrık görüş sunan bilirkişi raporu da dikkate alınarak usul ve yasaya uygun olmayan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşlerine katılmıyorum.