"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1485 Esas, 2024/706 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/1281 E., 2021/465 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Petrol Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin (İber Petrol) müvekkiline borcunu ödemek için davalıdan olan alacağını temlik ettiğini, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının itirazının haksız olduğunu, davalının itiraz dilekçesinde takibe konu borcu üçüncü kişilere ödediğini belirtmek suretiyle borcu zımnen kabul ettiğini, üçüncü kişilere ödeme suretiyle borcun kapandığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek itirazın iptaline, icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevabında özetle; takip dayanağı faturaların yok hükmü taşıdığını, temlik sözleşmesinin geçersiz olduğunu, temlikin geçerli olduğu kabul edilse dahi davalının, temlik eden Petrol’e borcunun bulunmadığını, davalı ile İber Petrol arasında imzalanan işletme devir sözleşmesine göre devir bedelinin 300.000,00 TL'sinin sözleşmenin akdedildiği tarihte nakden ve peşinen, kalan bedelin ise kendi adına bayilik lisansı almasıyla birlikte İber Petrol’e ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı şirket ortaklarının paraya ihtiyaçları olduğunu söylemeleri üzerine sözleşme bedelinin belli aralıklarla talep ettikleri miktarda yetkilendirdikleri kişilere ödendiğini, ödemelerin fazlasıyla yapılmasına rağmen 16 ay sonra e-faturanın yollandığını, davalının 20 yıllık ticari ilişkiye duyduğu güven ile bir yıl önce ödediği bedellerin karşılığı olduğunu düşünerek faturaya itiraz etmediğini, ticari defterlerine de işlemediğini savunarak davanın reddini, kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Petrol ile davalı şirket arasında imzalanan işletmenin devri sözleşmesinde devir bedelinin ortaya konulmadığı, ancak 300.000,00 TL'sinin sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte r Petrol’e nakden ve peşinen, bakiyesinin ise bayilik lisansının alınmasıyla birlikte ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bu devre ilişkili olarak devreden tarafından devir alana istasyon devir geliri açıklamalı iki adet e-faturanın muhatabına gönderildiği, yasal 8 günlük süresi içerisinde itiraz edilmediği, davalının 600.000,00 TL olduğu iddia edilen devir bedeline itiraz etmeyip ödeme savunması karşısında devir bedelinin 600.000,00 TL olduğunun anlaşıldığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan bayilik lisansının alındığı, r Petrol’ün 600.000,00 TL devir bedelini talep şartlarının oluştuğu, davalının devri öğrendiği sırada alacağı devredene karşı savunmalarını devralana karşı da ileri sürebileceğinden davalının ödeme savunmalarının ayrı ayrı değerlendirildiği, Petrol tarafından davalıya işletme hakkının demirbaş ve menkulleriyle birlikte 600.000,00 TL bedelle devredildiği, devir bedeline mahsuben davalı tarafındanPetrol'ün tek ortağı ve temsilcisine 07.06.2017 tarihinde 100.000,00 TL, 08.06.2017 tarihinde 100.000,00 TL ödendiği, dolayısıyla Petrol’ün devir bedelinden 400.000,00 TL alacağının kaldığı, Petrol tarafından temlikname ile 600.000,00 TL alacağın temlik edildiği, davacının tahsile rağmen takibe konu ettiği 200.000,00 TL alacakla ilgili takibinde kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının borca itirazının kısmen iptaline, 400.000,00 TL’nin takip tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili bakımından takibin devamına, fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine, 80.000,00 TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline, reddedilen 200.000,00 TL'nin %20'si oranındaki 40.000,00 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş, karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olduğuna ilişkin davacı yanca girişilen takibe davalının itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığına davalı vekilince cevap dilekçesinde hukuki delil bölümünde yemin deliline de dayanılmış olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince bu husus aksi yönde değerlendirilmiş ise de, davalı vekilinin bu hususu istinaf dilekçesinde ileri sürmediğinin ve istinaf dilekçesinde ileri sürülmeyen hususların temyiz yolu ile ileri sürülemeyeceğinin anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 25.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.