"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/738 Esas, 2024/246 Karar
HÜKÜM : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/289 E., 2020/242 K.
Taraflar arasındaki şirket ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Turgutlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/696 E. sayılı dosyası ile davalı ... Çelik Kon. Montaj İn. Mak. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine sosyal güvenlik hukukundan kaynaklı rücuen alacak davası açıldığını, söz konusu alacağa istinaden ... yazısında davalı ... Çelik Kon. Montaj İn. Mak. San. Tic. Ltd. Şti'.nin 10.09.2015 tarihinde ticaret sicilinden resen silindiğini, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan olunduğunu, ticaret sicilinden silinmesinden dolayı derdest davada verilen ara kararda davalı şirketin davaya münhasır olmak üzere ihyası için dava açmak üzere taraflarına iki haftalık kesin süre verildiğini ileri sürerk anılan şirketin ihyasına karar verilmesini, ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tasfiye memurunun atanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... Çelik Konstrüksiyon Montaj İnşaat Makina San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin 10.09.2015 tarihinde sicilden resen terkin edildiği, davacı ile ihyası istenilen şirket arasında Turgutlu 1.Asliye (İş) Mahkemesinin 2019/696 E. sayılı dosyasının derdest olduğu, bu nedenlerle davanın kabulüne, resen sicilden terkin edilen şirket bakımından ihya kararı verilmesi halinde şirketin tasfiye haline gireceğine ilişkin yasal düzenleme bulunmadığından şirkete tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına, terkine ilişkin ihtarın yalnız ilan yoluyla yapılıp, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) geçici 7 nci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca sicil kayıtlarına göre şirketi temsile yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmaması, davalı ... Müdürlüğünün terkin işlerini yapması ve yargılamanın ilk celsesinde davayı kabul etmemesi nedeniyle yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına karar verildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu Şirketin Turgutlu 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 2019/696 E. sayılı dosyası yönünden sınırlı olmak kaydı ile ihyasına, resen sicilden terkin edilen şirket bakımından ihya kararı verilmesi halinde şirketin tasfiye haline gireceğine ilişkin yasal düzenleme bulunmadığından şirkete tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasfiye memuru atanmadan ihya sürecinin işletilmesi, yasal hasım olan müvekkilinin yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile terkin edilen şirketin ortakları veya yetkilisi dışında üçüncü kişiler tarafından 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinin onbeşinci fıkrasına istinaden açılan ihya davaları, 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesinde düzenlenen ek tasfiye niteliğinde olup, Mahkemece davanın kabulü ile şirketin ihyasına (ek tasfiye) karar verilmesi durumunda tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına karar verilmesinin doğru görülmediği, sicilden resen terkin edilen şirketin temsil ve ilzama yetkili ortağı ...'nin Sicil Müdürlüğüne sunduğu dilekçesi (münfesih durumunda olan şirketin herhangi bir borç ve alacağı devam eden davasının bulunmadığı bu nedenle sicilden re'sen terkin edilmesi gerektiği) uyarınca sicilden resen terkin koşulları gerçekleşen şirketin ihyası sebebiyle kusuru bulunmayan yasal hasım konumundaki Sicil Müdürlüğünün yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın kabulü ile dava konusu Şirketin Turgutlu 1. Asliye Hukuk (İş Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin 2019/696 E. sayılı dosyası ve bu dosyadan doğacak hak ve alacakların tasfiyesiyle sınırlı olmak kaydıyla ihyasına, ek tasfiye işlemleri için şirket ortağı ...'nin tasfiye memuru olarak atanmasına, davanın niteliği gereği Ticaret Sicil Memurluğu yasal hasım olduğundan davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabul edilmesine rağmen davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasının hatalı olduğunu, tasfiye sürecinin gereği gibi yapılmamasından tasfiye memuru da olduğu için yargılama giderinden tasfiye memurunun da sorumlu olması gerektiğini, şirket ortağı ve temsilcisinin davalı ... Müdürlüğüne dilekçe vererek münfesih durumda olan şirketin resen terkini gerektiğine ilişkin dilekçe vererek şirketin terkinine sebep olduğu için tasfiye memuru aleyhine de yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davalı tarafça yapılan istinaf giderinin müvekkiline yüklenmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, şirket ihyasının koşullarının bulunup bulunmadığı, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.