"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/1 Esas- 2021/62 Karar
HÜKÜM : Davanın reddi
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki sözleşme nedeniyle davalı tarafından 01.03.2002 vade tarihli kambiyo senedinin düzenlenerek davacıya verildiğini, senedin vadesinin üzerinden uzun bir müddet geçmesine rağmen ödenmediğini, kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığını, bu dosya üzerinden davalının taşınmazının haczedildiğini ve satış aşamasına geçildiğini ancak davalının her türlü itiraz yolu ile takibi uzattığını, Burdur İcra Hukuk Mahkemesinde davalının zamanaşımı iddiasıyla takibin iptali davası açtığını, takibin iptaline karar verildiğini, anılan kararın henüz kesinleşmediğini, kambiyo senetlerine özgü 3 senelik zamanaşımı süresi dolduğundan sözleşmeden doğan sorumluluk nedeniyle 10 yıllık zamanaşımı içerisinde alacaklarının tahsili için bu davayı açtıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak senetten kaynaklanan 9.000,00 TL alacaklarının vade tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, takip dosyasının birkaç kez yenilendiğini, davacı tarafın bu dosya üzerinden müvekkiline ait taşınmazın satışını istediğini, zamanaşımı nedeniyle takibin iptali davası açtıklarını, davalarının kabul edildiğini, takibin zamanaşımı nedeniyle iptal edildiğini, bu kez davacının alacak davası açtığını, bu yaptığının kanuna karşı hile olduğunu, ortada derdest bir takip bulunmadığını, Borçlar Kanununda belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresinin de dolduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak, satım sözleşmesinin varlığını ispatlaması gereken davacının usulüne uygun satım sözleşmesinin gerçekleştiğini ispatlayamadığı, usulünce ispatlanamayan sözleşmeden kaynaklanan alacağın kambiyo senedinden kaynaklanan alacak olduğu; takibin dayanağı olan bononun üç yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle dava tarihi itibariyle kambiyo senedi vasfını yitirmiş olduğu, davacının alacağını 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6762 sayılı Kanun) 644 üncü maddesi (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 732 nci maddesi) uyarınca sebepsiz zenginleşme yolu ile talepte bulunma hakkına sahip olması, 6762 sayılı Kanun'un 644 üncü maddesindeki 1 yıllık sürenin de dolmasından sonra davanın açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, satım sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) satım sözleşmelerine ilişkin 207 nci v.d maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, her ne kadar Mahkemece sebepsiz zenginleşme nedeniyle davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesine de yer verilmişse de taraflar arasındaki satım sözleşmesi bulunduğunun davacı tarafından ispat edilememesi gerekçesinin yerinde olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V.SONUÇ: Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.