Logo

11. Hukuk Dairesi2024/2975 E. 2024/7650 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının kullandığı "..." ibaresinin davacının tescilli markası "..." e tecavüz teşkil edip etmediği ve haksız rekabete yol açıp açmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının kullandığı ibare ile davacının markası arasında benzerlik bulunması ve ortalama tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimalinin mevcut olması, davalının kullanım şeklinin de davacının markasına tecavüz teşkil etmesi gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ve tazminata hükmeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI :2023/1759 Esas, 2024/370 Karar

HÜKÜM :Yeniden esas hakkında kurulan hüküm ile davanın kabulü

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin 29, 30 ve 32 numaralı emtia sınıfında tescilli "..." markasını 25.10.1995 tarihinde tescil ettirdiğini, 2015 yılında 10 yıl süre ile haklarının yenilendiğini, davalının, "..." ibaresini, açık bir şekilde müvekkili şirkete ait "..." markasını taklit ettiğini ileri sürerek markaya tecavüz ve haksız rekabet hükümlerinin ihlal edildiğinin tespitine, haksız rekabetin menine, ürünlerin satışından elde edilen kazancın, itibar tazminatı talep etme ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.500,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiş, bedel artırım dilekçesi ile tazminat talebini 4.364,39 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin kesinlikle ... adlı ürünleri ve reçelleri üretmediğini, piyasaya sürmediğini ve satışını da yapmadığını, müvekkilinin kendisine ait ve tescilli olan markalarıyla üretim, satış ve pazarlama yapan, ihracat kalitesi çok yüksek bulunan ve piyasalarda uzun sürelerden beri tanınmış bir firma olduğunu, davalının ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vb. gibi markalar ile çalıştığını ve İsrail'de bulunan bir firmaya kendi tescilli markaları ile ürünler ihraç etmişse de adı geçen ülke tarafından ihraç edilen bazı malların iade edildiğini, bazı malların arasında üzerinde ... yazılı kavanozların da bulunduğunu, kaldı ki ... ve ... kelime markaları arasında hiçbir karışıklığa ve iltibasa yol açabilecek bir durumun söz konusu olmadığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, hiçbir zararının da bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalının kullandığı ibare ile davacının markası arasındaki benzerlik bulunması nedeniyle markanın hitap ettiği ortalama tüketiciler tarafından karıştırılma ihtimalinin söz konusu olduğu, davalının kavanozlar üzerindeki "..." ibaresini kullanım şeklinin de davacının markasına tecavüz teşkil eder şekilde olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davacının iltibasa konu ürünler nedeni ile uğradığı kazanç kaybı dikkate alınarak 4.364,39 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, markaya tecavüzünün tespiti, haksız rekabetin meni ile maddi tazminat istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

V. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 04.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.