"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
(İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2023/3 Esas, 2024/2 Karar
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki hakem kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının sözleşmeye aykırı davranışları sebebiyle sözleşmeyi haklı olarak feshettiklerini, şirket tarafından 27.08.2022 tarihinde yapılan denetimde davalı tarafın restoranda gıda kalitesi ve güvenliğini riske atan uygulamalarda bulunduğunu, onaysız ürün alım satımını gerçekleştirdiğini, restoranda onaysız ürün bulundurduğunu ve kullandığını, restoranda son kullanma tarihi geçmiş ürünler bulundurduğunu, SBARRO markasının ana unsuru olan pizza hamurlarını standart ve spesifikasyonlara aykırı şekilde AVM koridorunda uzun süre beklettiğini, ekipmanlarının bakımını yapmadığını, özensiz şekilde kullandığını, hijyen kurallarına riayet etmediğini belirterek, İstanbul Tahkim Merkezi Başkanlığının 2022/DA-890 Esas numaralı dosyasındaki Hakem Prof. Dr. ... kararında; dosyaya sundukları belge, video kaydı ve görüntü niteliğindeki hiçbir delili değerlendirmeksizin ve şirketlerinin royalty kaybı zararına uğradığı bizzat kendisi tarafından kabul edilmesine ve sabit olmasına rağmen sonuç bölümünde hiçbir tazminata hükmetmeyerek tamamen eksik incelemede bulunarak karar oluşturmak suretiyle gerekçeli karar hakkını, hukuki dinlenme hakkını ve tarafların eşitliği ilkesini ihlal ettiğinden, davalının neredeyse suç teşkil edecek akde aykırı eylemlerini hiçbir surette göz önünde bulundurmayarak karar oluşturmak suretiyle bu türlü eylemlerin önünü açma riski oluşturarak kamu düzenine aykırı karar oluşturduğunu, feshin haklılığının tespiti ve aksi halde kanun ve kamu düzenine aykırı hakem kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında 17.05.2022 tarihli Lisans Sözleşmesi ve Aile İşletmesi Ek Protokolleri akdedildiğini, müvekkilinin sözleşmeye herhangi bir muhalefette bulunmamış olsa da davacı şirket tarafından anlaşılmayan haksız bir şekilde sözleşmenin fiilen ifasının imkânsız hale getirildiğini, müvekkiline 29.11.2022 tarihine kadar herhangi bir belge, denetim raporu, ihtarname ulaştırılmadığını, sözleşmenin tek taraflı olarak feshedilmiş olduğunu, 28.11.2022 tarihli ihtarnamenin 29.11.2022 tarihinde kendisine mail ile iletilmesiyle öğrenmiş olduğunu, ihtarnamenin 30.11.2022 tarihinde posta ile kendisine tebliğ edilmiş olduğunu, Hukuk Muhakemeleri Kanununda iptal davasının kararın taraflara bildirildiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde iptal davası açılabileceğinin düzenlendiğini, bu itibarla nihai hakem kararının 12.05.2023 tarihinde taraflara bildirilmesi nedeniyle iptal davası açabilmek için son tarihin 12.06.2023 olduğunu, ancak davacı tarafın işbu davayı 21.06.2023 tarihinde ikame etmiş olup işbu davanın öncelikle usulden reddedilmesi gerektiğini belirterek davacı yanın haksız davasının reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, hakem heyeti kararının davacı tarafa fiziki olarak 22.05.2023 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafça bir aylık yasal süre içinde 21.06.2023 tarihinde kararın iptali için işbu davanın açıldığı, hakemin esasa ilişkin değerlendirmeleri yönünden mahkemenin bir denetleme yapmasının mümkün olmadığı gibi somut olayda hakem kararında kamu düzenine aykırılık da tespit edilemediği, davacı, fesih sebeplerinin tamamının incelenmediğini ve bu hususun kamu düzenine aykırılık oluşturduğunu ileri sürmüş ise de; mahkememizce bu hususun incelenmesi hakem kararının esasının denetlenmesi ve yerindelik denetimi anlamına geleceğinden bu yöndeki iddianın yerinde görülmediği, ayrıca, hakem yargılaması sürecinde taraflar arasındaki eşitliğin gözetildiği, tarafların iddia ve savunma haklarının kısıtlanmadığı, usuli hükümlere riayet edildiği, hakem kararının yeterli gerekçeyi içerdiği de anlaşılmakla; iptal koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve aşamalardaki iddialarını tekrar ederek ve fesih taleplerinin tamamı incelenmeden karar verildiğini, delillerinin tamamının değerlendirmeye alınmadığını, bu nedenle tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, taleplerinin tamamı hakkında karar verme yükümlülüğüne ve kamu düzenine aykırı karar verildiğini, davalının akde aykırılığının kamu düzenini ilgilendirecek kadar ağır olduğunu, hakem tarafından sözleşmenin tek bir hükmüne bağlı kalınarak karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, feshin haklılığına ilişkin talepte bulunulmadığını, belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hakem kararının iptali şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 436, 437, 439 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.