"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1435 Esas, 2024/524 Karar
HÜKÜM : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 11. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2019/368 E., 2021/423 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilin davalı bankanın Okmeydanı Şubesindeki hesabına bir milyon TL para yatırdığını, müvekkili hesaplarını kontrol ettiğinde hesabından sahte imza ile paranın çekildiğini öğrendiğini, 30.09.2019 tarihli ihtarname ile müvekkilin izni, muvafakati ve imzası olmadan çekilen paranın faizi ile birlikte müvekkile ödenmesinin talep edildiğini, İstanbul 26. İcra Müdürlüğünün 2019/40665 E. sayılı dosyasında 1.469.863.01 TL üzerinden başlatılan icra takibine davalı bankanın itiraz dilekçesi vererek takibi durduğunu, bankadaki örgüt üyelerinin müşteki müvekkile ait olan parayı bilerek isteyerek sahte imzalarla havale ettiklerini ileri sürerek davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; uyuşmazlık konusu işlemin davacının yazılı ve imzalı talimatları doğrultusunda gerçekleştirildiğini, 15.06.2017 tarihli dilekçe ve davacının 15.06.2017 tarihine ilişkin hesap hareketleri incelendiğinde hesabında bulunan 1.000.000,00 TL'lik tutarın ''Silivri ilçesindeki arsanın alımı'' açıklamasıyla birlikte yazılı ve imzalı talimatı ile ... hesabına aktarılmasını talep ettiğini, müvekkili bankanın davacının bu talimatı doğrultusunda uyuşmazlık konusu EFT işlemini gerçekleştirdiğini, uyuşmazlık konusu işlemin 15.06.2017 tarihinde gerçekleştiğini, davanın 13.12.2019 tarihinde ikame edildiğini, işleme 2 yıl bir süre içerisinde hiçbir şekilde itirazda bulunulmamış olduğunu, davacının bu kadar yüksek meblağ içeren hesabındaki işlemden haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırılık taşıdığını, davacının hesabını gerek banka şubesinden gerekse internet şubesinden mütemadiyen takip ettiğini, dava konusu işlemden sonra davacının hesabında başka işlemler de yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 15.06.2017 tarihinde vadesiz mevduat hesabından 999.616,75 TL'nin dava dışı ...'ın ... Bankası nezdindeki hesabına havale yolu ile aktarılmak suretiyle çekildiği, anılan EFT işleminin davacının ıslak imzalı talimatına istinaden yapıldığı, talimat mektubundaki imzanın iğfal kabiliyeti taşıdığı, dolandırıcıların davacının hesabına 03.07.2017 tarihinde 45.000,00 TL 'Hoşgeldin' parası olarak ilk kâr payı ödemesi yatırdıkları, davacının bu parayı 10.07.2017 tarihinde internet bankacılığı üzerinden çektiği, zaman zaman bizzat Yurdagül Tatlı tarafından nakden çekilirken bakiyesinin çok düşük tutarlara indiği veya sıfırlandığını, dolayısıyla davacının bakiyesinde 1.000.0000,00 TL olmadığını görmemesinin ve fark etmemesinin pek olası gözükmediği, davacının kâr paylarını tahsil ettiği sürece sessiz kaldığı, huzurdaki davayı işlem tarihinden yaklaşık 2,5 yıl sonra açtığı, bu süre içerisinde duruma icazet gösterildiği, ıslak imzalı talimatla yapılmış olan EFT işleminde davalı bankaya kusur yüklenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/2 hükmü gereğince Tüketici Mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan, davacıdan alınan temyiz başvuru harcı ile temyiz ilam harcının istek halinde davacıya iadesine 25.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.