Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3012 E. 2024/4646 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Limited şirket hissesinin devrinin tespiti, sicile tescili ve ilanı talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Limited şirkette hisse devrinin geçerliliği için, yazılı şekil şartı ve noter onayının yanı sıra, Türk Ticaret Kanunu'nun 595. maddesi gereğince ortaklar kurulu kararı ve pay defterine kayıt şartlarının yerine getirilmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/709 Esas, 2022/656 Karar

HÜKÜM : Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2019/500 E., 2020/184 K.

Taraflar arasındaki şirket hisse devrinin tespiti, sicile tescil ve ilanı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı şirketin eski ortağı olup, Ankara 18. Noterliğinin 25.01.2013 tarihli limited şirket hisse devri sözleşmesi ile şirketteki 25 hissesini bütün aktif ve pasifi, hukuki ve mali yükümlülükleriyle ...’a devrettiğini, ancak davalının devrin tescil ve ilanını gerçekleştirmediğini, bu hususun davalıya ihtarname ile bildirildiğini, sözleşme gereği yerine getirilmediğinden hisse devir işleminin tespiti ile devrin ticaret siciline tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile limited şirket payının devri şartlarının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 595 inci maddesinde düzenlendiği, davacı, 25.01.2013 tarihli limited şirket hisse devir sözleşmesiyle davalı şirket hisselerini, davalı ...’a devretmiş ise de karar defterinde söz konusu hisse devrinin yapılabilmesi için alınmış bir karar bulunmadığı, pay defterinde ise dava konusu hisse devrinin pay defterine işlenmediği, öte yandan pay devrinin kabulü, pay defterine kaydı ve ticaret sicilinde tescilinin yapılabilmesi için şirkete veya %50 pay sahibi feri müdahil ...'e noterden bir ihtar gönderilmediği, şirket ana sözleşmesine göre, şirketin diğer ortağının onayı olmadan hisse devrinin yapılamayacağı, feri müdahil, şirketin %50 ortağı ...'in, dava konusu pay devrine muvafakatının bulunmadığı, devrin yasal mevzuata uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının Ankara 18. Noterliğinin 25 Ocak 2013 tarihli Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesi ile şirketteki 25 hissesini bütün aktif ve pasifiyle, hukuki ve mali yükümlülükleri ile davalı ...'a devrettiğini, ancak hisse devri kararının tescil ve ilanının davalı ve aynı zamanda anılan şirketin müdürü konumunda bulunan ... tarafından gerçekleştirilmediğinin öğrenildiğini, bunun üzerine ortaklar ..., ... ve diğer muhatapların durumdan haberdar edilmelerine rağmen tescil ve ilanın yapılmadığını, şirkete, şirketin müdürü davalı ...'a ve Ankara Ticaret Odası'na söz konusu tescil işleminin yapılması için ihtarda bulunulduğunu, ancak ihtara herhangi bir cevap verilmediğini, davacının devri gerçekleştirdiği kişinin şirketin müdürü konumunda olduğunu, devirden diğer şirket ortağının haberdar olmamasının da imkansız olduğunu, şirketin ortağı olan ...'in davaya müdahil olmak istediğini, harcı yatırmadığından müdahillik talebi kabul edilmediği halde gerekçeli kararda ...'in devre muvafakatı bulunmadığının yazıldığını, şirket defterlerinin diğer ortak tarafından ihtar sonucu mahkemeye sunulduğunu, bunun da şirket müdürü ve fer'i müdahil sıfatında olan şirket ortağının bu hisse devrinden haberdar olduğunu, tescil ve ilanın yapılmasının önüne geçmeye çalıştığını, şirket müdürünün davacının defter ve kayıtlardan yararlanmasını engellendiğini, mahkemece yeterli inceleme yapılmadan davanın reddine karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile limited şirkette geçerli bir pay devrinden söz edilebilmesi için pay devrinin yazılı olması, imzaların noterlikçe onaylanması dışında ortakların en az 3/4'ünün devre muvafakat etmesi ve pay devrinin şirkete bildirilmesi ile pay sahipleri defterine işlenmesi gerektiği, davacı tarafça, davalı limited şirketteki 25 payın Ankara 18. Noterliğinden 25.01.2013 tarihinde yapılan Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi ile diğer davalı ...'a devri yapılmış ise de, davalı şirketin ortaklar kurulunca pay devrinin en az ortakların 3/4'ünün devre muvafakat etmesi ve söz konusu devrin pay defterine işlenmesi gerektiği halde bu yönde davalı şirketin ortaklar kurulunca alınmış bir karar bulunmadığı, dava konusu hisse devrinin pay defterine işlenmediği, ayrıca ticaret sicilde tescilin yapılabilmesi için kanuna ve davalı şirketin ana sözleşmesine göre şirketin diğer ortağının onayının alınması gerektiği, bu yönde alınmış herhangi bir onay da bulunmadığından açılan davanın reddine yönelik İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, limited şirket hisse devir sözleşmesiyle şirket hissesinin devredildiğinin tespiti, sicile tescil ve ilanı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Kanun'un 595 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.